Süper Lig'in 16. haftasındaki derbide Trabzonspor ile Beşiktaş kozlarını paylaştı. Siyah-beyazlılar 3-1 öne geçtiği maçta üstünlüğünü koruyamadı ve müsabaka 3-3 eşitlikle sona erdi. Spor yazarları, gol düellosuna sahne olan dev maçı değerlendirdi.
"PES ARTIK!"
Adnan Dinçer: İki devrede iki farklı Beşiktaş vardı sahnede. İlk yarı Toure’nin kırmızı kartına kadar Trabzonspor gibi zirveyi yakalayan bir takıma karşı topu rakibine bırakan, sahada doğru yerleşen, hızlı hücumlarla skoru yakalayan Beşiktaş vardı sahada... Önce 2-0’la sonra 3-1’le 2 farklı skor avantajını bulan Siyah-Beyazlılar, Toure’nin bana göre haksız kırmızı kartı nedeniyle adeta “fabrika ayarlarına” döndü. 10 kişi oynamak her zaman zordur ama bir takım bu kadar da geriye yaslanmaz, neredeyse kendi ceza alanında 10 kişi ile kalesini savunmaz! Oysa Cerny, Orkun, Rashica, Ndidi gibi isimler topu biraz ayağında tutabilir, pas kurgusunu doğru kurabilir ve savunmasına nefes aldırabilirdi. Onlardan çok kaleci Ersin’in mücadelesini izledik! Jurasek karşı karşıya pozisyonda golü atsa veya boştaki Abraham’a verse maç 4-2’ye gelecek. O yapamadı, Zubkov attı 3-3 oldu. Beşiktaş’a ne demeli: Pes artık! (Cumhuriyet)
"VAR KARARIYLA"
Gülengül Altınsay: Rafa Silva, Sergen Yalçın’ın yardımcılarına “Hazır değilim” demiş. O yüzden takımda yok. Düşülen durum bu! Neyse, maç Trabzonspor’un baskısıyla başlıyor ama arkada büyük boşluklar bırakınca ardı ardına 2 gol yiyor. Hemen sonra Beşiktaşlı Gökhan auta giden topu asiste çeviriyor ve Trabzon da 1 gol buluyor. Böylece tribünler hareketleniyor. Fakat yine 3. golü de bulan Beşiktaş oluyor. VAR durur mu? Durmuyor tabii. Toure’nin rakibine arkadan sert olmayan temasını yavaşlatılmış çekimde hakeme izletip kırmızı kart çıkarttırıyor. Sonrası mı? Trabzonspor sürekli atakta, Beşiktaş ise topları sadece savuşturuyor. Böyle skor korunamaz, korunamıyor da zaten. Skor eşitleniyor: 3-3. Uzatmalarda Beşiktaş’ı Allah koruyor. Sonuçta ben de skoru belirleyen VAR ile ilgili Trabzonlu TFF Başkanı’ndan bir açıklama bekliyorum. (Cumhuriyet)
"SERGEN YALÇIN VİTESİ!"
Uğur Meleke: Bu sezonun ilk yarısında 6 derbi oynandı, bunların dördünde çok erken kırmızı kartlara şahit olduk: Okay Fenerbahçe önünde 20’de, Davinson Beşiktaş karşısında 34’te, Orkun Fenerbahçe maçında 26’da, dün Trabzon’da da Bilal Toure 37’de atıldı. Tüm bu derbilerde bir takım 1 saatin üzerinde 10 kişi oynamak zorunda kaldı. Haliyle de bu sezon neredeyse hiçbir derbiyi bütüncül bir şekilde analiz edemedik. Hep iki parçaya böldük maçları.
Dünkü derbiyi de iki ayrı 45 dakika ve iki perde olarak ele almak durumundayız. Orta sahaların yürüyerek geçildiği, savunmaların parçalandığı, iki takımın da önemli fırsatlar yakaladığı ilk 45 dakikanın anahtar detayı bence hava topları idi. Dün ilk devrede Beşiktaş havada yüzde 75’lik ezici bir üstünlük kurdu ev sahibi ekibe karşı. Sebebi de aslında basitti: Sergen Yalçın ilk 11’deki 4 uzun sayısını Emirhan ve Abraham’ı ekleyerek 6’ya çıkardı. Dün Beşiktaş’ın birinci ve üçüncü gollerinde hem Bilal’in hem de Abraham’ın hava toplarını aldığını, Trabzon’da göklerde kurdukları üstünlükle 3-1’i bulduklarını görüyoruz.
SALAH OYNUYOR, RAFA iSTEMiYOR
Tabii ki dün 36’da Bilal Toure’nin gördüğü kırmızı kart sonrası farklı bir maç başladı Trabzon’da. Bordo mavililer son 1 saatte topa neredeyse tamamen sahip oldular, Tekke de peş peşe değişikliklerle baskının dozajını artırdı. Beşiktaş da bu sezon belki beşinci defa ikinci devrede Sergen Yalçın vitesine geçti, kontağı neredeyse kapattı tamamen! Bordo mavililerde Zubkov ikinci yarı sazı eline aldı ancak 3-3’ten fazlasına yetmedi onun çabası.
Dünkü derbi sonrası son bir parantezi de maçı evinden izleyen (hatta belki de izlemeyen) Rafa Silva’ya açmak isterim. Rafa, Beşiktaş’ın sözleşmeli futbolcusu. Aynen kulübünü ve teknik ekibi açıkça suçlayan, muhtemelen devre arasında Arabistan’ın yolunu tutacak Salah gibi. Arne Slot çok eksiğinin olduğu Brighton maçında Salah’ı kulübeye koydu, sonra da oyuna sokup faydalandı. Beşiktaş da Rafa’dan bir 10 dakika da olsa faydalanamaz mı? Maaş ödediğiniz bir futbolcunun “oynamak istemiyorum” deme hakkı olabilir mi? İkna edilemez mi? Bu duruma anlam veremiyorum doğrusu. (Hürriyet)
"ONUACHU TAKIM İÇİN OLMAZSA OLMAZ BİR İSİM"
İskender Günen: Bazı büyük maçlar var ki kahramanlara gereksinim duyar, Onuachu-Pina. Pina sağ kenarda hem hücum hem de savunma anlamında takıma katkıları üst düzeyde, Onuachu ise bu takım için olmazsa olmaz bir isim. Bu maçın böylesi bir kadro eksikliğinde dünkü maçta öne çıkan ve takımı adına çok önemli katkı yapan bir kenar oyuncusunun takımı adına ne kadar önemli olduğu gerçeğini öne çıkartan Zubkov oldu. Attığı gollerle ve oynadığı oyunla alınan bir puanda en büyük pay sahibi oldu. İlk 15 dakikalık süre topa daha fazla sahip olan taraf Trabzonspor ama Beşiktaş'ın öne çıktığı her atakta savunma zaaflarıyla yenilen goller var. Ama bir başka gerçek var ki sağ kenarda Pina'nın, savunmanın ortasında Savic'in yokluğu sorunların odak noktası.
3-1'lik sonuç ve ardından rakibin 10 kişi kaldığı pozisyondan sonra ise bütün bir maç süresince rakip alanda oynanan bir oyun öne çıktı. Sol kenardan istenilen atak girişimleri oluşamadığı için her şey sağ kenardan gerçekleşti. Burada da öne çıkan isim Zubkov… Oyunun son dakikalarında Augusto'nun topu direkten dönmese geriye düştüğü bir maçta 3 puanı alma başarısı gösterebilirlerdi. Sonuçtan bağımsız her türlü eksiklikler, hatalar olsa da mücadele gücünü sahaya yansıtan ve bir takım birlikteliği içerisinde oynayan Trabzonspor gerçeği var. Orkun'un Ozan Tufan'ın ayağına bastığı pozisyon direkt kırmızı kart ama ne yazık ki VAR devreye girmedi! (Sabah)
"VAZGEÇMEYEN TAKIM"
Olcay Çakır: Trabzonspor maça büyük takım refleksiyle başladı. Savunmayı öne kurdu. İlk 15 dakikada bu durumu rakibe de hissettirdi. Ancak bu dakikadan sonra savunma refleksi, hücum refleksinin gerisinde kaldı. O anlar Beşiktaş’ın istediği anlardı. Rakip tamamen geçiş oyununa endeksliydi. Cerny, El Bilal Toure ve Rashica bu oyunu çok iyi oynadı. Beşiktaş savunarak, doğru anı bekleyerek ve topu rakibe bırakarak hücum eden tarafı ekside yakaladı.
Skorun 1-3’e gelmesiyle maçın yönü netleşiyor gibiydi. Tam bu noktada maçın kırılma anı yaşandı. Beşiktaş adına sahanın en iyilerinden El Bilal’in kırmızı kart görmesiyle oyunun rengi değişti. O andan sonra sahada tek kale vardı. Trabzonspor oyunu rakip yarı alana yıktı. Özellikle Onuachu’nun yokluğu çok hissedildi. Ceza sahasında o bitirici gövde fazlasıyla arandı.
DESTEĞİ HAK EDİYOR
On kişi kalan takıma karşı oynamak dışarıdan kolay görünür. Ama kapanan savunmayı açmanın zorlukları dün gece net şekilde görüldü. Trabzonspor merkezden ve yay çevresinden yapılabilecek her şeyi denedi. Kalabalık savunmayı aşmanın en doğru yolunu şutla buldu. İki gol geldi. Heyecan son düdüğe kadar taşındı. Beşiktaş ön alan oyuncularının kalitesi zaten biliniyor. Yine konuştular. Trabzonspor ise önemli eksiklerine rağmen oyundan kopmadı. Zubkov hücum liderliğini net biçimde ortaya koydu. Elbette evinde büyük maç kazanmak gerekir. Daha iyisi olabilirdi. Ama 1-3’ten maçı buraya getirmek de alkışlanmalı. Bu maçların hikâyesi farklı olur. Bu da öyle oldu. Bu takım artık daha fazla desteği hak ediyor. Tribünden de, transferden de. (Fanatik)
"BU MAÇ LİG TARİHİNE GEÇER"
Bülent Timurlenk: En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim; sezonun en iyi, lig tarihine geçecek nefis bir 90 dakika izledik. İzlerken yorulur mu insan! İki hocaya da ter döken futbolculara da tebrikler.
6. dakikada Beşiktaş'tan Emirhan'ın ardından Orkun da sarı kart gördüğünde Beşiktaş bu maçı 11 kişiyle nasıl tamamlar sorusunun cevabı başkaymış. 38'de atılan Toure. Ev sahibinin baskıyla ama her pozisyonda cezalı Onuachu'yu aradığı maçta Sergen Yalçın'in birinci döneminde olduğu gibi geçiş ile bulduğu gol, iki dakika sonra Cerny'nin golü. Trabzonspor'un savunma göbeğinin Savic'in yokluğunda yaşadığı panik ve 3 dakika sonra Muçi'nin sayısıyla tabelaya tutunan Trabzonspor... İkinci yarıda Beşiktaş'ın çok daha derinde bekleyeceği muhtemeldi ama önce iki farkı bulup bir de 10 kişi kalınca kaçınılmaz oldu bu tercih. Trabzonspor ikinci yarıda 26 hücum geliştirdi, 11 isabetli şut attı, iki topu direkten döndü, 31 kez rakip ceza sahasında buluştu, Zubkov bütün maç boyunca kanattan içeri deplase olup denediği şutlarından (biri takım arkadaşına çarpıp) iki gol buldu.
10 kurtarış yapan Ersin, hem hücum hem de savunmada büyük mücadele ortaya koyan Rashica ve Cerny defans göbeğiyle birlikte Beşiktaş'ı sırtladılar. Trabzon yedek kulübesinden gelenler yemeğe tuz bile katamayınca ev sahibi ancak 1-3'den 3-3'e tutundu. Bir derbide yüzde 82 topa sahip olan Fatih Tekke iki puan kaybetti ama kariyerinde dün akşam çok şey kazandığı kesin. (Sabah)