Süper Lig’in 5. büyüğü olma yolunda bu sezon önemli adımlar atan Samsunspor’un başarısında teknik direktör Thomas Reis’in katkısı büyük. Alman çalıştırıcı, transfer yasağı bulunan kırmızı-beyazlıları tam bir “takım” haline getirdi ve oynattığı futbolla herkesin beğenisini topladı. Reis, çalışmalarının perde arkasını Cumhuriyet’e anlattı.

'BAŞARIMIZIN SIRRI AİLE OLMAK'
Samsunspor'a imza atmanızın ardından durdurulması zor bir takım görüntüsü çizdiniz. Transfer yasağı olan bir takımın Süper Lig’e bu kadar etki edebilmesinin nedeni sizce nedir?
"Şimdiye kadar göstermiş olduğumuz performanstan ötürü çok ama çok mutluyuz. Çünkü takım olarak gerçekten çok iyi bir performans gösterdik bu sezon. Bu soruyu aslında daha önce de defalarca cevaplama fırsatım oldu. Bu takımın başarısı kesinlikle bir takım oluşumuzdan, bir aile oluşumuzdan kaynaklanıyor. Ama takım oluşumuzdan bundan kastım sadece sahada olan oyuncular değil, takımın etrafında bulunan herkes, tüm çalışanlar. Hep birlikte birbirimize yardım ediyoruz. Bir aileden daha fazlasıyız diyebilirim. Bu sebepten dolayı başarı geldi diyebilirim."

'60 PUAN ALIRSAK İNANILMAZ OLUR'
Kazandığınız bir maçın ardından "Samsunspor tarihinin en iyi sezonunu yaşamak istiyorum" demiştiniz(Gaziantep). Sezon başında gösterdiğiniz performansla Samsunspor tarihinin en iyi başlangıcını yaptınız. (8 hafta 18 puan) Kalan 14 maçta Samsunspor'un lig tarihindeki 60 puan rekorunu kırabileceğini düşünüyor musunuz?
"Açıkçası tarihi bir rekor olarak 60 puanı ilk defa duydum diyebilirim. Her maç iyi bir performans göstermemiz gerekiyor. Maç maç gitmemiz gerekiyor. Oynamış olduğumuz son maç da aslında zor bir maçtı. Kesinlikle ikinci yarının birinci yarıya oranla daha zor geçeceğini zaten biliyorduk. Ama bu gücümüzü korursak, bu birlikteliği korursak kesinlikle güzel yerlere güzel puanlara ulaşmış olacağız. Şu anda kaç puan toplarız bilemiyorum ama 60 puanı alırsak inanılmaz bir başarı olur. Tabii şimdiye kadar almış olduğumuz puan da göstermiş olduğumuz performans da inanılmaz."

'SON DAKİKAYA KADAR GÜÇLÜ KALABİLEN BİR TAKIMIZ'
Ligde attığınız 37 golün 23'ü ikinci yarıda geldi. Sadece ikinci yarılar baz alındığında da Samsunspor ligde 2. sırada yer alıyor. İkinci yarılardaki başarılı istatistik oyun planınızın bir parçası mı?
"Bu bizim başarımızın bir parçası diyebilirim. Elbette ki oynadığımız bazı maçlarda problemler de yaşadığımız oldu. Ancak dirayetli olduk. Biz son dakikaya kadar gücümüzü korumaya çalıştık. Takımım da bunu bugüne kadar gayet güzel bir şekilde gösterdi. Atletik performans hocamız Fatih Hoca takımı hazırlamak açısından kesinlikle çok iyi bir iş çıkarıyor diyebilirim. Biz son dakikaya kadar güçlü kalabilen bir takımız ve son dakikada bile gol atabileceğimizi gösterdik. Ancak ilk dakikalarda da gol atabileceğimizi gösterdik ki Kayseri karşılaşmasında yanlış hatırlamıyorsam 1 dakikada gol atmıştık. Son oynamış olduğumuz karşılaşmada Konya'ya karşı da erken bulduğumuz 1 gol vardı.
Hatay karşılaşmasında da aynısı oldu. Açıkçası erken bir gol bulmuştuk."

'FENERBAHÇE VE GALATASARAY ZOR RAKİPLER'
Süper Lig’de karşılaştığınız ve sizi taktiksel anlamda en çok zorlayan teknik direktör ve futbolcu kim?
"Taktiksel anlamda bizi zorlayan çok fazla takım oldu. Bizim adımıza zor geçen karşılaşmalar oldu. İlk yarıda Göztepe'ye karşı oynamış olduğumuz maçın başlarında özellikle bazı problemler yaşamıştık ama maçın sonucu bizim adımıza gayet güzel geçti. Galatasaray, Fenerbahçe olsun bunlar elbette zor rakipler. Onlara karşı kazanmak çok zor oluyor. Ama bizim her maça hazır olmamız lazım ki biz de elimizden geldiğince en iyi şekilde hazır olmaya çalışıyoruz. Hatta oynamış olduğumuz son Konya karşılaşması bile zorlu bir karşılaşmaydı. Her takımın tabii ki de taktiksel anlamda bazı çalışmaları oluyor, hazırlıkları oluyor. Dediğim gibi her maç zor geçiyor ama bizim de en iyi şekilde oynayacağımız karşılaşmalara hazırlanmamız gerekiyor."

'TÜRKİYE'DE PASSOLİG SEBEBİYLE STADYUMLARA TARAFTARLARIN GELMESİ ZOR'
Bochum ve Schalke’yi çalıştırdıktan sonra ilk defa ülkeniz dışında bir lige geldiniz. Alman futbolu ve Türk futbolu arasındaki farkları size sorsam nelerden bahsedersiniz?
"Türkiye'deki futbolla alakalı şunu söyleyebilirim. Mücadele anlamında çok daha sert bir futbol var. Biraz daha fiziksel diyebilirim. Almanya'da ise topun biraz daha oyunda kaldığını söyleyebilirim. Elbette Türkiye'de çok kaliteli oyuncular var ama Almanya'da da oyun hızı kesinlikle daha fazla. Almanya'da aynı zamanda çok daha fazla genç oyuncu süre alıyor. Ama Türkiye'ye baktığımızda biraz daha tecrübeli oyuncular tercih ediliyor ve genç oyuncuların süre alması mümkün olmayabiliyor. Diğer bir konu ise kesinlikle taraftar konusu. Almanya'da bütün stadyumlar dolu oluyor. 1 olsun 2 olsun her maç. Her maçta stadyumlar kesinlikle ağzına kadar dolu oluyor. Türkiye'de ne yazık ki maçlar bu kadar rağbet görmüyor. Her maç stadyumlar yeteri kadar dolmuyor. Umarım önümüzdeki yıllarda stadyumlara daha fazla taraftarlar gelir diyebilirim.
Tabi her insanın bir fikri var. Benim de taraftarlar ile alakalı fikrim şu şekilde. Ben Almanya'daki sistemin Türkiye'deki sisteme göre farklı bir sistem olduğunu düşünüyorum. Türkiye'de Passolig sebebiyle insanların stadyuma gelmesi biraz zor olabiliyor. Yani bir baba kendi çocuğuyla maça gitmeye karar verdiğinde bir kart çıkarması gerekiyor. Tabi bu benim kendi fikrim ama belki federasyon bu konuda bir şeyler yapabilir. Bu sistemi belki kolaylaştırabilir. İnsanların stadyuma daha rahat gelmesiyle alakalı bir şeyler yapılabilir.
Genç oyuncularla alakalı az evvel söylediğim gibi süre bulmaları biraz sıkıntı olabiliyor. Çünkü takımların ikinci bir takımı yok. U19'dan gelen oyuncularımızın biraz daha süreye ihtiyaçları oluyor. Genç oyuncuları takıma aldığımızda ve takım o maçı kaybettiğinde hoca olarak sıkıntı yaşayabiliyorum. Umarım bu sistem de değişebilir. Genç oyuncuların biraz daha süre alabilecekleri takımlar olursa bu kesinlikle çok güzel olur diye düşündüm. Onun dışında da oynayan oyuncuların otobüste geçirmiş oldukları sürenin sahada geçirmiş oldukları süreden çok daha fazla olması da açıkçası çok iyi bir şey değil. Ben burada bir yabancıyım ama Türk futbolunun iyileştirilmesi anlamında düşünülmesi gereken bir şey olduğunu düşünüyorum. Bu konunun kesinlikle iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyorum."

'HAKEM KARARININ PERFORMANSIMIZA ETKİ ETMESİNİ İSTEMEM'
Türkiye’de futbol, sahadaki oyun üzerinden mi konuşuluyor yoksa hakem ile Var kararları üzerinden mi?
"Hakem konusu Almanya olsun diğer ülkeler olsun her yerde konuşuluyor. Biz kendi oyunumuza odaklanmaya çalışıyoruz. Elbette ki bazen hakemlerin de konuşulduğu oluyor. Hakemler bazen bizi mutlu etmeyen kararlar verebiliyorlar ama ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Tabii ki hakem kararlarının bizim göstereceğimiz performansa etki etmesini istemem. Bir hakemin almış olduğu karar sebebiyle sonucun farklı çıkmasını tercih eden bir insan hiç olmadım, olmayacağım da. Zaman zaman olsa da şimdiye kadar hakem kararının maç sonuçlarımıza etki ettiğini söyleyemem. Ancak dediğim gibi biz şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da her zaman kendi performansımıza, kendi oyunumuza odaklanacağız."

'LİGİN BAŞINDA HİÇ KİMSE BU POZİSYONDA OLMAMIZI BEKLEMİYORDU'
Son olarak Samsunspor taraftarına bir mesajınız var mı?
"Taraftarımıza mesajım şu şekilde. Açıkçası içinde bulunmuş olduğumuz pozisyon sebebiyle gurur duyduğumu, gururlu olduğumu belirtmem gerekiyor. Ligin başında hiç kimse bu pozisyonda olacağımızı beklemiyordu. Ama birlikteliği sağladığınızda, bir aile olduğunuzda, birbiriniz için savaştığınızda böyle bir başarıyı elde edebiliyorsunuz. Samsunspor'un hocası olduğum için çok mutluyum. Taraftarımızı elde ettiğimiz başarıyla mutlu ettiğimiz için de çok mutluyum. Bunu görmek çok çok güzel. Umarım bu şekilde devam eder, bu birlikteliği sürdürürüz. Ve tabii sezonun sonunda nerede bitiririz bilemiyorum ama ligin geri kalan kısmında umarım taraftarımız her zaman olduğu gibi bizi desteklemeye devam eder. Az evvel de söylediğim gibi kaçıncı bitireceğimizi bilemiyoruz ancak gülücükle mi bitireceğiz, biraz daha üzgün mü olacağız ligin sonunda buna bakacağız."