Bağlantı kurmak isteyenler interaktif platform WoMen of Orange ile bir araya geliyor

Herhangi bir kurum veya kişi için bir bağlantıya, ağa ve iletişime sahip olmanın sağladığı faydalar saymakla bitmez. Özellikle milyonlarca nüfusu olan büyük şehirlerde doğru kişiye ya da kuruma ulaşmak zorlu bir süreç. Ekim 2018’de Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu tarafından hayata geçirilen WoMen of Orange (WOO), yararlı bağlantılar kurmayı sağlayan bir ağ. Toplumun çeşitli alanlarından gelen kadın ve erkekleri birbirleriyle bağlantı kurmaları için güçlendiren, cinsiyet eşitliğini destekleyen interaktif bir platform. 

Ağda şu ana kadar sanatçılardan öğrencilere, iş insanlarından memurlara ve sivil toplum temsilcilerine 250’den fazla kişi bulunuyor... 2018’den günümüze Hollandalı-Tunuslu dansçı Kaouthar Darmoni'nin konuşması ve atölyesi gibi, erkekleri toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele etmeye teşvik etmek amacıyla Yanındayız Derneği'nin erkek üyelerinin yaptığı “Berber Dükkânı Sohbeti” gibi, film gösterimleri, sanatçı konuşmaları ve sergi turları gibi birçok etkinlik düzenlendi.

Ağın arkasındaki fikir, üyeler tarafından idare edilip kendini sürdürülebilir kılması. Konsoloslukta çalışan kişilerden oluşan
çekirdek bir WOO ekibi var. Ancak ana itici güç, beş üyeden oluşan yönetim kurulu. Bu yönetim kurulu da iki yıl süreyle seçiliyor. Yönetim kurulu; ağın elçileri olarak hareket ettikleri, o yılın temasını belirledikleri, kendi ağlarını ve faaliyetlerini WOO ağına entegre ederek WOO ağını genişletmek için çalışıyorlar.

"BİRLİK OLMAK GÜÇLÜ OLMAK"

 Konu hakkında görüşlerini aldığımız Hollanda Başkonsolosluğu Kültür Başmüşaviri İpek Sür van Dijk, WOO’nun bugüne kadar sağladığı somut faydaları ve amaçlarını şöyle anlatıyor: “Birlik olmak güçlü olmak demek. WOO’ya ilk başladığımızda insanlara nasıl bir ağa ihtiyaçları olduğunu sorduk. ‘Birbirimizi destekleyebileceğimiz, güvenli bir platforma ihtiyaç var’ denildi. En büyük faydası ise birlikte aksiyon almak, ortak hedeflere birlikte ulaşabilmek için birbirini tekrar eden değil birbirine güç veren ve devamlılık sağlayan programlar yapabilmek.”

Peki, kültür-sanatın bu ağ içerisindeki rolü ne? Bu soruya İpek Sür şu yanıtı veriyor: “Kültür ve sanat, hayatta her şeyin içinde çünkü insan yaratıcı gücünü kültür sanat metotlarından alıyor. Deneyim bazlı etkinlikler, diyaloğun bol olduğu programlar ve katılımcı programlar yapıyor WOO.”

WOO şimdiye kadar çeşitli etkinliklerle üyelerini bir araya getirdi. 2022’nin ikinci yarısında düzenlenecek atölye ve panel gibi buluşmalar ile de aktif olmayı sürdürecek. Beş kişilik yönetim kurulunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Akıllı Şehir Departmanı Müdürü. Dr. Burcu Özdemir, Minerva iş Dünyası ve İnsan Hakları Derneği Kurucusu Avukat Dr. Çiğdem Çımrın, Boğaziçi Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamlayarak Lahey Belediyesi’nde politika danışmanı olarak çalışmaya başlayan Eline Morsink, müzisyen, Müslüman feminist aktivist ve sivil toplum profesyoneli Rümeysa Çamdereli ve endüstriyel tasarımcı, Tepta Aydınlatma stratejik marka direktörü Özlem Yalım yer alıyor.

ANAHTAR ROL...

Rümeysa Çamdereli: “Uzun yıllardır hem bir feminist aktivist hem de bir müzisyen olarak çalışmalarıma devam ediyorum. Bu alandaki tecrübemi paylaşabileceğim, aynı zamanda da öğrenebileceğim, özellikle de olabildiğince farklı arka plan ve çalışma alanlarından kadınlarla bir arada yer alabileceğim bir platformun ihtiyacını her zaman hissediyorum. WOO’nun da bu ihtiyaca karşılık gelmesini umut ediyoruz. Böyle bir eksiği hisseden herkesi platforma bekliyoruz.”

Av. Dr. Çiğdem Çımrın, WOO’nun sunduğu güven alanında sivil ağların kurularak toplumun farklı kesimleri arasında diyaloğun kolaylaştırılmasının anahtar bir rol olduğunu belirtiyor.

Özlem Yalım ise ağa neden dahil olduğunu “İnsanlar ve topluluklar arasında kurulan iletişim ağlarının gittikçe zayıfladığını düşündüğüm bir dönemde WOO’da görev aldım. Toplumsal sorunlarının sosyal statu ve eğitim düzeyi ile bağımsız olduğunu düşünüyorum. Akademide, iş dünyasında  veya sokakta fark etmeksizin karşılaşılan sorunlara karşı yaratıcı çözümler sunabilmek ve bu iletişime katkıda bulunabileceğim demokratik bir ağ olarak içinde olmak istedim. Biz de birlikte olmayı ve birlikte üretmeyi öğreniyoruz” sözleriyle anlatıyor.