Başkomutan Mustafa Kemal Paşa Karşıyaka'da

KONUK YAZAR | Atatürk Araştırmacısı Ahmet Gürel, Cumhuriyet'in Ege'si için yazdı...

Başkomutan Mustafa Kemal Paşa Karşıyaka'da
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 30.11.2021 - 10:22

10 Eylül 1922 gecesi, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Karşıyaka’daki İplikçizade Köşkü’nde kalması planlanmış ve ona göre hazırlıklar yapılmıştır. Bu yapılan seçimde Yunan Kralı Konstantin’in 12 Haziran 1921 tarihinde bu köşkte kalmış olmasından kaynaklanan duygusal bir eğilim de rol oynamıştır. Gazi, İzmir Hükümet Konağı’ndan ayrılmış ve Karşıyaka’ya doğru yola çıkmıştır. Ruşen Eşref Bey, İplikçizade Köşkü’ne gelirken yolda yaşananları ve köşkün önünde gördüklerini şöyle anlatmıştır:

“Karşıyaka’dan içeri giriyordun. Öyle bir karşılanıyordun ki! O sokaklar insan dolusu insan, önün sıra, ardın sıra giden atlıların ayakları altında can verecekler gibi kendilerinden geçiyorlardı. Onların haykırışlarından atlar ürküyorlar, şaha kalkıyorlardı. Sevinçten gülenler’ Fakat coşarak sevinçten bayılacak dereceye varıp hüngür hüngür ağlaşan kadınlar. Pencereden bayraklar ve çarşaflar gibi sarkıp yırtınırcasına bağrışa, sana haykıra haykıra dua eden kadınlar. Çırpınışları onların hızından daha rüzgârlanmış gibi dalga dalga harelenen bayraklar. O ne olduğunu henüz gereği gibi kavramamışlarsa da ömürlerinin gün doğumunda bir zafer geçidinin bütün heyecanını hayatları boyunca anacak İzmir çocukları! Atların nalları altında ezilecek gibi arabaya, ellerinde küçücük küçücük Türk bayraklarıyla, güllerle, karanfillerle koşuşa koşuşa sokulan çocuklar.      

         …Hep bitmeyen, tükenmeyen alkışlar ve kutlayışlar arasında evin önüne vardın. Atlar durdu. Araba durdu.

         İki yanının sarmış bir coşkun halk arasından geçtin. Evin merdiven taraçasına çıktın. Seni yerlere eğilerek; Seni el çırparak; Seni dualar ederek karşılayan kadın, erkek kalabalığın önünde durdun.

         Seni içeri davet ediyorlardı. Sen duruyordun. Yerde yatan örtüyü sordun. O, ipekten kocaman bir düşman bayrağıydı ki üzerine basılarak geçilecek bir yol halısı gibi böyle serilmişti.

         Kadın-erkek oradaki İzmirliler:

         ‘Buyurunuz, geçiniz. Bizim öcümüzü yerine getiriniz! Yabancı kral, bu evden içeri, bizim bayrağımıza basarak geçmişti. Siz, lütfedin. Bu karşılıklı o lekeyi silin! Burası sizin şehrinizdir. Bu ev sizin evinizdir. Bu hak sizindir’ diye yalvarıyorlardı.

         Sen, o yerde serili bayrağın önünde, bulunduğun noktada kaldın. Sana ağlaşarak yalvaran kadınlara, erkeklere tatlılıkla baktın:

         ‘O, geçmişse hata etmiş. Bir milletin bağımsızlığının sembolü olan bayrak çiğnenmez. Ben onun hatasını tekrar edemem’ dedin. Onu yerden kaldırttın ve bembeyaz mermerlere basarak içeri girdin.

         İşte, sen İzmir’e ilk gün zaferinle böyle girdin.” 29 Kasım 2021

Ahmet Gürel

Atatürk Araştırmacısı


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler