Beslenme yardımı, yurt menüsüne kibrit kutusu bal olarak yansıdı

Üniversite öğrencileri dönem başladığından bu yana beslenme, barınma gibi sorunlarla baş etmeye çalışıyor. Yurtlardaki kapasitelerin artırılması nedeniyle mağduriyet yaşayan öğrenciler, yetersiz beslenme ve porsiyonların küçük olmasından dolayı da problemler yaşıyor.

Ekonomik kriz ve yüksek kira fiyatları nedeniyle öğrenciler, öğrenci evi seçeneğini dahi değerlendiremiyor. Bunun yanında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her ne kadar konuşmalarında “Bizim yurtlar gerçekten çok lüks. Yemekler hakeza öyle. Ücretler çok çok düşük” dese de, öğrenciler yurtlardaki imkanların yetersizliğinden şikayet ediyor. Öte yandan Erdoğan, 26 Eylül’de gerçekleşen kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında yapılan beslenme yardımlarının 25 TL’den 60 TL’ye çıkartıldığını söyledi. Beslenme yardımının artırılmasına karşın, dönem başından beri uygulanan sabit menü uygulamasında bir değişiklik olmadı. Öğrenciler hala porsiyonların azlığından şikayetçi. 

"GÖZLE GÖRÜLÜR BİR DEĞİŞİM OLMADI"

Öğrenciler beslenme yardımının artırılmasının ardından nelerin değiştiğini Cumhuriyet’e anlattı. Kocaeli Erkek KYK yurdunda kalan bir öğrenci, “1 tane çeyrek ekmek alma hakkımız vardı. Artık iki tane çeyrek ekmek alabiliyoruz. Geçen gün kahvaltıda ilk kez küçük bir kutu bal verdiler. Beslenme yardımının artırılmasıyla biz fark edilebilir bir değişim yaşamadık” dedi. İzmir Ege KYK Kız öğrenci yurdunda kalan başka bir öğrenci de, “Ücretin 60 TL olmasıyla herhangi bir değişim yaşamadık. Geçen yıl kahvaltı için 8 TL olan beslenme yardımıyla daha fazla yiyecek alabiliyorduk. Yurtların kapasitesi de artırıldığı için yemekhanede uzun kuyruklar bekliyoruz. Menülerde bulunan menemen, yumurta gibi yiyecekler birkaç saat içerisinde tükeniyor ve her öğrenci yararlanamıyor” diye konuştu. Bornova KYK Erkek Öğrenci Yurdu’nda kalan başka bir öğrenci ise şunları kaydetti:

Zaten sabit menü sistemine geçildiği için yiyeceğimiz ya da içeceğimiz şeyleri seçme hakkımız yok. Yani yemek desteğinin yükseltilmesi bir işe yaramıyor. Geçen sene açık büfe tarzındayken yemek yardımı günlük 25 TL’ydi ve ne yemek istiyorsak onu alıyorduk. Şimdi öyle bir şansımız yok.

"ARTIŞ SADECE TUTARDA"

Eğitim-Sen Yükseköğretim ve Eğitim Genel Sekreteri Sinan Muşlu şu değerlendirmelerede bulundu:

Sorun sadece öğrencilere verilen yemek yardımının tutarında değil. Öğrencilere sunulan yemeğin niteliği, porsiyonların doyuruculuğu, yemek şirketlerinin denetimi ve yaşanabilecek olası sorunlarda öğrencilerin sorunlarını ve taleplerini iletebilecekleri, yönetim süreçlerine katılabilecekleri mekanizmaların üretilip üretilmediği konusu meselenin temel öğelerini oluşturuyor. Aksi halde beslenme hakkı gibi önemli bir konu basit bir popülizm malzemesi haline getirilir. Bu tarz durumlarda da başlangıçta yaratılmak istenen algı önemsenir ve sonrasında giderek kötüleşen, hijyen ve sağlık açısından sorunlar yaratan yemek hizmetleriyle karşılaşılır. Bunun önlenebilmesinin yolu ise yönetim ve denetim süreçlerinin demokratikleştirilmesi ve öğrencilerin bu süreçlere katılabileceği mekanizmaların yaratılmasıdır. Aksi halde 25 liradan 60 liraya çıkarılan bir yardımda sadece tutardaki artışı konuşmak zorunda kalırız. Bu da yaşanan sorunları ve üretilebilecek çözümleri görmemizi engeller.