İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi (DBK) 51. Oturumu için İstanbul’da bulunan İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, basın toplantısı düzenledi.
İİT Dışişleri Bakanları Konseyi’nin oturumuna ilişkin konuşan Erakçi, "Dün burada yararlı ve verimli toplantılar gerçekleştirdim, bölgedeki diğer dışişleri bakanlarıyla. Farklı insiyatifleri ve farklı fikirleri değerlendirdik barışçıl bir biçimde bu sorunun çözülmesi için" diye konuştu.
Erakçi, bu sabah ABD tarafından İran’ın üç nükleer tesisine gerçekleştirilen hava saldırısına tepki göstererek, şöyle konuştu:
“Hepinizin de bildiği gibi birdenbire, aniden bir saldırı ile karşı karşıya kaldık. Amerikan kuvvetleri, nükleer tesislerimize saldırdılar. İran İslam Cumhuriyeti, en güçlü şekilde ABD’nin, İran’ın nükleer tesislerine yapılan bu saldırgan askeri operasyonunu, kınamaktadır. Bu son derece acı ve hiç görülmeyen bir ihlaldir. Birleşmiş Milletler (BM) şartı, uluslararası hukuk ve temel ilkeleri ihlal edilmiştir. Bu konuda Washington’daki kanunsuz ve kanun tanımayan idare tek başına ve bu tehlikeli sonuçlardan sorumludur. Bu saldırgan tutumun sonuçlarından da Amerikan idaresi sorumlu olacaktır. Bir BM üyesi ülkenin toprak bütünlüğüne ve ulusal egemenliğine yapılan bu saldırı, bir soykırım uygulayan rejimle birlikte gerçekleştirilmiştir. Burada bir kez daha Amerikan tarafı, İran’ın barışçıl halkına duyduğu düşmanca düşünce ve fikirleri ortaya koymuştur. Onlar hiçbir şekilde egemenliklerinden vazgeçmeyecektir. İran İslam Cumhuriyeti, İran’ın topraklarını, egemenliğini, güvenliğini ve hakkını korumaya devam edecektir. Her türlü aracı kullanarak, bunu savunmaya devam edeceğiz. Bunu sadece Amerikan askeri saldırganlığına karşı değil; aynı zamanda İsrail rejiminin yasa tanımayan saldırılarına karşı da kullanacağız. Rusya Federasyonu Başkanı (Vladimir Putin), Amerika’nın bu konudaki savaşa dahilini kınamıştır.
“BM, ACİL VE KARARLI BİR FAALİYETE GEÇMELİDİR''
Bu barışçıl nükleer tesislere yapılan saldırılar, sadece BM şartının en ağır ihlali değil; aynı zamanda, ikinci madde birinci paragraf çerçevesinde güç kullanımı, bir ülkenin toprak bütünlüğü ve egemenliğine karşı güç kullanımına ilişkin maddesini ihlal etmektedir. Aynı zamanda 2231 numaralı güvenlik kurulu kararını da ihlal etmektedir. ABD’nin daimi üye olduğu Güvenlik Konseyi’nin, bu konudaki küresel kitle imha silahlarından arındırma rejimine yapmış olduğu ihlal ne kadar vahimdir, bu kelimelerle ifade edilemez. Burada, BM Genel Sekreteri, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ve tüm diğer uluslararası kuruluşlar, kendi görevleri ve sorumlulukları doğrultusunda burada acil ve kararlı bir faaliyete geçmelidir, uluslararası hukuk ihlali karşısında. Bu tür bir saldırganlık karşısında sessiz kalmak, dünyayı hiç daha önce görmediğimiz bir tehlike ve kaos seviyesine getirecektir. İnsanlık, çok uzun bir yol katetti. Böyle bir kanun tanımayan saldırganı, bizi bir orman kanunlarına götürmesi karşısında aslında çok fazla mesafe katettik. Burada BM Güvenlik Konseyi’nin, ABD’nin, İran’a karşı bu saldırgan tutumunu kınaması gerekmektedir, Washington’daki idareyi, bu ihlal ile ilgili olarak sorumlu tutması gerekmektedir. BM şartını ve temel ilkelerini, uluslararası normları ihlal etmektedirler.
Burada UAEA’nın ve Direktörü’nün (Rafael Grossi) sorumluluğu, bizim bu savaşı destekleyen taraflarla ilgili sunduğumuz kanıtların incelenmesi gerekmektedir. Şimdi bu konudaki kanıtlar çok daha vahim hale geldi. Biz, UAEA’nın yönetim kurulunun acilen toplanması ve hukuki sorumluluğunu yerine getirerek, bu tehlikeli ABD saldırısıyla ilgili değerlendirme yapmasını talep etmekteyiz. Bütün bu çalışmalar ülkemizde UAEA’nın kontrolü çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Dünya şunu unutmamalı, bir diplomatik sonuç ortaya çıkarmak için çözüm sürecinde iken ihanet eden Amerikan tarafıdır. Siyonist rejimi destekleyerek, bu yasa dışı savaşı desteklemektedirler.
“ABD, ÇOK DAHA TEHLİKELİ BİR OPERASYONA GİRİŞTİ''
Bu tür kötü tutumlar yetmemiş olacak ki ABD şimdi çok daha tehlikeli bir askeri operasyona girişti ve İran halkına karşı bir operasyon gerçekleştiriyor. Bunu yaparken Amerikan idaresinin, bu anlamda sonuçlardan tek ve tam kapsamlı sorumluluğu olduğunu ifade etmek istiyorum. İran İslam Cumhuriyeti'nin burada kendini koruma hakkı vardır Birleşmiş Milletler şartı çerçevesinde. Yine Birleşmiş Milletler şartı ve ilgili maddeleri çerçevesinde, yasal ve meşru bir biçimde kendini koruma hakkı vardır. İran bu çerçevede güvenliğini, güvenlikle ilgili çıkarlarını ve halkını korumak için her türlü tedbirini alacaktır."
"KESİN VE KATİ BİLGİ YOK''
İraTahran'ın, ABD Başkanı Donald Trump'ın tehditlerine ilişkin nasıl bir cevap vereceği sorusuna da Erakçi, şu yanıtı verdi:
"İran hiçbir yanlış yapmadı. Neden İran'a saldırılmalı, bunu anlamıyoruz. Yanlış ve hatalı bir suçlamadan dolayı, İran'ın nükleer silah arayışında olduğuyla ilgili bir haksız suçlamadan dolayı neden İran bedel ödüyor? Biz, 20 yıldır bu barışçıl programımızın barışçıl olduğunu göstermeye, barışçıl kalacağını göstermeye çalışıyoruz. Çok uzun bir süre P5 + 1 platformunda bu müzakereyi sürdürdük. Bir anlaşma yaptık ve bu anlaşma bütün dünyanın bir diplomasi başarısı olarak kutladığı bir anlaşmaydı. Daha sonra bu anlaşmadan çekilen yine Amerikan tarafı oldu. Tekrar müeyyideleri uyguladılar ve tekrar tehdit etmeye başladılar. Birden bire bize saldırmaya karar verdiler. Şimdi de bizi daha fazla saldırıyla tehdit ediyorlar. Dolayısıyla bu İran'a kalmış bir şey değil. Uluslararası toplumun bunu kınaması, bunu önlemesi gerekiyor. Aksi takdirde uluslararası hukukun ve dünyanın güvenliği ile ilgili olarak söylenecek bir şey kalmaz."
"PUTİN İLE GÖRÜŞECEĞİM"
Erakçi açıklamasında Rusya ile olan temaslarına ilişkin şu ifadeleri kullandı:
''Öğleden sonra Moskova'ya gidiyorum. Yarın sabah başkan Putin ile toplantım olacak. Rusya Federasyonu İran'ın dostudur ve stratejik bir ortaklık var iki ülke arasında. Her zaman birbirimize danışıyoruz. Her zaman bu nükleer müzakerelerin bir tarafı oldular. Son 2-3 aydır ABD ile müzakere ederken Rus dostlarımızla da bilgi paylaştık. Rusya Federasyonu aynı zamanda BMGK daimi üyesi ve Çin'le birlikte Güvenlik Konseyi'ne taslak hazırlığı yapıyorlar ama durum değişti. Bu konuda bir görüşme yapacağım.''