İstanbul Tabip Odası seçimine sayılı günler kaldı... Adaylar Cumhuriyet'e konuştu!

İstanbul Tabip Odası’nın iki yılda bir yaptığı seçimli genel kurulu, 4-5 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek. Seçimlerde mevcut oda yönetiminde olan Demokratik Katılım Grubu’nun yanı sıra Değişim Grubu, Türk Hekimleri Birliği ve Çağdaş Hekimler Grubu yarışacak. Seçim öncesi Demokratik Katılım Grubu adaylarından Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu ve Çağdaş Hekimler Birliği Onur Kurulu adayı ve grup sözcüsü Prof. Dr. Gazi Zorer gazetemize değerlendirmelerde bulundu.

"KARA PROPAGANDAYA İNAT"

Demokratik Katılım Grubu’ndan Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu 2024-2026 dönemi yöneticilerinin seçileceği 5 Mayıs seçiminin ayrı bir önem taşıdığını dile getirdi. Küçükosmanoğlu, “Sağlık sisteminde yaşanan sorunlarının sorumlusu olarak hekimleri gösteren, ‘Giderlerse gitsinler’, ‘Doktor efendi dönemi bitti’ şeklinde kışkırtıcı söylemler ile hasta ile hekimleri karşı karşıya getiren, bunun sonucunda sağlıkta şiddeti körükleyen politikalara bir kez daha itiraz edeceğimiz gündür” dedi.

Küçükosmanoğlu sözlerini şöyle noktaladı: “İstanbul Tabip Odası yöneticileri bir yandan doğru bilgilerle halkı aydınlatırken diğer yandan tüm sağlık kurumlarını dolaşarak meslektaşları ile dayanışma içinde olmuş çalışma ve yaşam koşullarının düzeltilmesi için çaba harcamıştır. Meslektaşlarımızı, kara propagandaya inat, oyları bölmeden 5 Mayıs’ta, Cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkan, laik, demokratik bir ülkede iyi hekimlik yapmak isteyen hekimlerin sesi olan Demokratik Katılım Grubu’na oy vermeye davet ediyoruz”

"AYNI ANLAYIŞ..."

Hekimlerin birçok sorunu olduğunu ve mevcut tabip odası yönetiminden umutlu olmadığını söyleyen Çağdaş Hekimler Birliği sözcüsü Prof. Dr. Gazi Zorer, “Son 34 yıldır TTB ve İstanbul Tabip Odası aynı anlayışla yönetiliyor. Kimlikçi söylemleri, aykırı siyasi aktivitelerinin sonucu, hekimlerde oluşan olumsuz algıyı, hekimlerin tabip odalarından uzaklaşmasında belirleyici neden olarak görüyoruz ve bu anlayışı reddediyoruz. Radikal bir eleştiriye ve köklü bir politika yenilenmesine ihtiyaç var. Bunun için yönetime adayız” dedi.

Zorer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hekim emeğinin değerini korumayı ve artırmayı merkezine alan mücadele anlayışımızda, Cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkan, anayasamızda yer alan tanımı ile demokratik, laik, sosyal hukuk devletini savunuyoruz. Meslek odamızın bir siyasi partinin arka bahçesi olmasına karşı çıkıyoruz. Diğer taraftan ‘yandaş oda’ olmayı hedefleyen siyasi iktidar destekçilerine de şiddetle karşıyız.”