Mersin'deki cinayetin ardından toplumsal sorunlar yeniden gündeme geldi: Şiddeti normalleştirdik
Mersin’de Fatma Nisa Yürekli’nin 13 yaşındaki sınıf arkadaşı tarafından öldürülmesi, şiddet olgusunu yeniden gündeme getirdi. Uzmanlar, şiddetin ardındaki toplumsal kodların irdelenmesi gerektiğini belirtti.
Mersin’de, 12 yaşındaki E.D. isimli öğrencinin, sınavdan düşük not aldığı iddiasıyla kendisiyle alay ettiğini öne sürdüğü 13 yaşındaki sınıf arkadaşını öldürmesi, şiddet sorununu yeniden gündeme getirdi. Yaşananlar şiddetin toplumda bir “sorun çözme” aracı haline geldiğini gözler önüne sererken Cumhuriyet’e konuşan uzmanlar, konunun toplumsal boyutlarına dikkat çekti.
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Halis Dokgöz, tabloyu “toplumda şiddetin sıradanlaştırılmasının, şiddetin bir sorun çözme aracı olarak görülmesinin” sonuçlarından biri olarak yorumladı. Dokgöz, çocukların şiddet eğiliminde sadece medyayı suçlamanın doğru olmadığını, şiddetin arkasındaki “toplumsal kodların” da irdelenmesi gerektiğini belirtti.
(Halis Dokgöz)
ÇOCUĞA YANSIYOR
Son zamanlarda Türkiye’de çocuklara, kadınlara, hayvanlara, bitkilere yönelik sınırsız bir şiddet uygulandığını ifade eden Dokgöz şunları söyledi:
“Bazen kamuoyunda infial oluşturacak düzeyde cinayetlerle karşılaşıyoruz. Bu da olmaz diyoruz, oluyor. Bunlar aslında cinayetleri içselleştirmeye yol açıyor. Şiddeti içselleştirdi toplum. Bu yüzden hayvanlara da çok kaba davranıyoruz, şiddet uyguluyoruz, bitkileri ve doğayı da vahşi bir şekilde yok etmekten sakınmıyoruz. Bu da çocuklara yansıyor çünkü çocukların gerçeklik algısı erişkinlere göre biraz daha farklı. Gerçekliği algılayamayabiliyorlar. Cinayet sıradan bir olay haline dönüşebiliyor.”
‘HALK SAĞLIĞI SORUNU’
Çocuk, genç ve erişkin psikiyatristi Prof. Dr. Bengi Semerci ise çocuklar ve ergenler arasında zorbalığın, özellikle de ciddi fiziksel şiddete varan şiddet içeren davranışların görülme sıklığı konusunda herkesin endişeli olduğunu belirtti.
(Bengi Semerci)
Semerci, “Şiddet bir halk sağlığı sorunu ve her yaş için bu şekilde ele alınmalı” dedi. Semerci, “Şiddetin toplumda ne kadar kabul gördüğü, nelerin şiddet sayıldığı şiddeti önlemede önemli bir ölçüttür. Erişkin dönemde de şiddete neden olan etmenlerin koşulların değişmesi şiddetle mücadelede en etkin yöntemdir” diye konuştu.
‘GÜÇLÜLÜK’ ETKİSİ
Çocuğun, ev içinde gördüğü şiddeti kendi hayatına yansıttığını ve gündelik ilişkilerinde kullandığını söyleyen Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden psikiyatri uzmanı Dr. Eren Ezgi Gevher Avcı da “Güçlü taklidi yapmak, çocuğun şiddet karşısında korumasız olduğu gerçeğini perdeler ve psikolojik bir ‘güçlülük’ etkisi oluşturur. Ayrıca oyunlar dizi ve filmlerde şiddeti merkeze alan ve şiddeti pornografik biçimde aktaran yapımlar, şiddetin akran ilişkileri içerisinde meşrulaştırmasıyla sonuçlanıyor” ifadelerini kullandı.
(Eren Ezgi Gevher Avcı)
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği