Mısra Öz'ün 'adalet' isyanı: 'TCDD mayın tarlası gibi, ölüm saçıyor'
Çorlu'da 7'si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan Çorlu tren katliamının 9. duruşması yapıldı. Dava, iddianame hazır olmadığı için 25 Mayıs'a ertelenirken kazada oğlu Oğuz Arda Sel'i kaybeden Mısra Öz, "3 buçuk yıldır bekliyoruz, oyalanıyoruz. 3 buçuk yıldır bir savcının elinde bizim dosyamız oyuncak olmuş durumda" dedi.
Çorlu’da 8 Temmuz 2018 tarihinde Uzunköprü-Halkalı seferini yapan yolcu treninin Tekirdağ’ın Muratlı ile Çorlu ilçeleri arasındaki Sarılar köyünde devrilerek 25 kişinin yaşamını kaybetmesinin üzerinden 3 buçuk yıl geçti.
9 yaşındayken bu tren kazasında yaşamını yitiren Oğuz Arda Sel'in annesi Mısra Öz, davanın gidişatına ilişkin Cumhuriyet'e açıklamalarda bulundu. Öz, "9. duruşmamızda iddianame hazır olmadığı için yürüyen bir dava söz konusu olamadı. Mevcut dosyamız var ve orada 4 alt düzey memurun sanık olarak 3 yıldır karşımıza getirildiği bir dava dosyamız var" dedi.
DAVA KİTLENDİ
Çorlu tren faciası davasının 9. duruşmasında da iddianame hazır olmadığı için ertelemeye gidildi.
Mısra Öz, 25 Mayıs'a ertelenen dava için "Dava burada kilitlenmiş durumda. Gerçek sorumlular en alttaki 4 alt düzey memur değil. Yeni bilirkişi raporunda bütün işaretler ve gerçek sorumluluları gösteren ihmaller TCDD'nin üst yönetimine işaret ediyordu. Bunun üzerine bir iddianame düzenlenmesi gerekiyor. Biz 8. duruşmadan bu yana Galip Özkurşun'un iddianameyi hazırlamasını bekliyoruz" dedi.
İddianame hazır olmadığı için 8. ve 9. duruşmalar ertelendi. Dosyadan da ailelerin suç duyurusunda bulunduğu Galip Özkurşun alındı.
"3 buçuk yıldır bekliyoruz. 3 buçuk yıldır oyalanıyoruz. 3 buçuk yıldır bir savcının elinde bizim dosyamız oyuncak olmuş durumda. Bizler de onun oyuncağı olduk" diyen Öz, Özkurşun'un dava süresince 'kalem oynatmadığı'nı dile getirdi.
"Ticaret kapısı olduk" ifadelerini kullanan Öz, şöyle devam etti:
"Dava dosyasına bakan Galip Özkurşun, 3 yıldır dava dosyasında doğru düzgün kalem oynatmazken bizim verdiğimiz mücadelede her birimize tazminat davası açtı. Davaları kazandı ve kârlı bir şekilde görevden alındı. Şu anda hakkında suç duyurusunda bulunduk ancak o suç duyurusunun akıbetini bilmiyorum. Savcı Galip'in de peşini bırakmayacağım"
"700'ÜN ÜZERİNDE HATALI VE MENFEZ VAR"
Son duruşmada hiçbir gelişme olmadığını dile getiren Öz, "Gerçek sorumlular hayatlarına elini kolunu sallayarak devam ediyor" dedi. Öz, "O raylar, sadece o tren hattı üzerinde yanı Kapıkule-Halkalı hattı üzerindeki raylar değil. Sanık olarak yargılanan Turgut Kurt'un vermiş olduğu ifadede 'Bu raylar sadece bu hat üzerinde değil, Türkiye'de 700'ün üzerinde bu şekilde hatalı ve bakımsız menfez var' diye bir beyanda bulundu. Bu da mahkeme kayıtlarına geçmiştir" şeklinde konuştu.
BİNALİ YILDIRIM'I DA İŞARET ETTİ
"TCDD mayın tarlası gibi. Ölüm saçıyor. 7'si çocuk 25 insanın vefat ettiği bir olayda biz 4 alt düzey memurla tatmin olmuyoruz" diyen Öz, gerçek sorumluların isimlerini açıkladı. Dönemin Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, dönemin Genel Müdürü İsa Apaydın, Genel Müdür Yardımcısı Ali İhsan Uygun'un ve 1. Bölge Servis Müdürü vekili olan Mümin Karasu'nun kazanın baş sorumluluları olduğunu ifade etti.
Öz, 41 kişinin yaşamını yitirdiği Pamukova'daki tren kazası ardından dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın "Ben çok rahatım. O direksiyonu ben kullanmıyorum ki kardeşim..." söylemini hatırlattı ve "Bu kadar duyarsız ve tutarsız şekilde hayatlarına devam ederken bu cezasızlık politikası birçok katliama sebep olacak" dedi.
"ADALET SARAYLARININ İÇİNDE..."
Çorlu aileleri, 12 Haziran 2019’da Anayasa Mahkemesi (AYM) önündeki ‘Adalet Nöbeti’nde yaptıkları basın açıklamaları polis tarafından engellenmişti.
Aileler ve avukatları hakkında da "toplantı ve gösteri yürüyüşünde görevlendirilenlerin görevlerini yapmalarına engel olma" suçlamasıyla açılan davanın beşinci duruşması Ankara 50’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Öz, yargılandığı dava hakkında "Savcı mütaalasını yazmak üzere 11 Şubat'a erteledi. Ortada suç yok, suçlu yok, şikayet eden yok" dedi.
"Ben Türkiye'deki yargı sistemini anlamakta güçlük çekiyorum ve çok utanıyorum" diyen Öz, şöyle devam etti:
"Ankara'da yargılandığımız sırada bizden şikayetçi olan polis memurları karşımızda duruyordu. Mahkemeye heyetine 'Biz kime dava açtığımızı bilmiyorduk. Bize amirlerimiz 'Bu evrağı imzalayacaksınız' dediler. Biz de imzaladık. Bizi darp eden ya da vuran kişilerin kim olduğunu söyleyemeyiz ve ispatlayamayız. Biz bu acılı ailelere dava açıldığını bilseydik; o evrak altına imza atmazdık. Şikayet, geri alıyoruz' dediler ve o dava bugüne ertelendi. Bugün de savcının mütaalasını yazması doğrultusunda 11 Şubat'aa ertelendi. Adalet saraylarının içinde birileri iş yapıyor olarak gözükmek için kendi tutsaklıklarında bizi tutsak etmeye çalışıyorlar"
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- 6 asker şehit olmuştu
- Naci Görür'den korkutan uyarı