Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan süreçte, terör örgütü PKK 12 Mayıs'ta silah bırakma ve kendini fesih kararlarını duyurdu.
Sürecin yankıları devam ederken, terör örgütünün yönetici kadrosunda yer alan Duran Kalkan'dan bir açıklama geldi.
"HİÇBİR GELİŞME GÖRMÜYORUZ"
ANF'ye konuşan ve fesih kongresinin üzerinden 3 hafta
geçtiğini hatırlatan Kalkan, şunları söyledi:
"Hiçbir adım atmadan, hiçbir değişim yapmadan bunu
istiyorlar. Mesela üç hafta geçti ama hâla hiçbir pratik gelişme yoktur. Ne bir
yasa çıktı, ne de farklı bir şey. Devlet Bahçeli'nin umut vaat eden güzel
sözleri var. Katılıyoruz gerçekten. Devlet Bahçeli gibi birinden bunların
çıkmış olmasını da oldukça anlamlı da buluyoruz. Fakat söz düzeyinde kalıyor.
Hiçbiri henüz uygulamaya geçmiş değil. Uygulama AKP'nin elinde ve hiçbir
gelişme görmüyoruz. Tam tersine bu imkânları muhalefeti geriletmede, CHP'yi
zayıflatmada, cumhurbaşkanı alternatifini ortadan kaldırmada kullanmak istiyor.
Bunun anlaşılmaz bir yanı yok ki… Ama bunun kabul edilirliği de yok. Kimse bunu
demokratik bulamaz, doğru bulamaz.
Etkili olan da iktidardır. Şu ana kadar süreci anlamlı
kılacak hiçbir yasal adım atmış değiller. Hiçbir yasal güvence oluşturmuş
değiller. Hâlihazırda iktidar tarafından bu sürecin güvenliğini dahi sağlayacak
küçük bir yasal düzenleme bile yok. Hâla mevcut yasalar çerçevesinde, inkâr ve
imha temelinde süreci yürütmeye çalışıyorlar. Fakat süreç, tek taraflı
adımlarla ya da sadece iyi niyet açıklamalarıyla yürümez. Karşılıklı adımların
olması lazım. Ancak güven tesisi de o zaman olabilir.
"KONGRE KARARLARININ UYGULANABİLMESİ..."
'Kongre kararlarının uygulanabilmesi Önder Apo'nun fiziki
özgürlüğüne bağlıdır' diye net karar aldı kongremiz. Şimdi 'bu nasıl olacak, şu
nasıl olacak' diyorlar. Önder Apo'nun özgürlüğü olmadan bundan sonra hiçbir
pratik adım olmaz. Önder Apo dışında hiç kimse onların elinden silahı alamaz.
Biz ateşkes ilan ettik. Ama karşı taraf ateşkes bile ilan etmedi. Genelkurmay hâlâ açıklama yapıyor, bilmem 'son ferd kalana kadar saldıracağız, ezeceğiz, teslim olacaklar' falan diyor. Her gün megafonlarla gerillalara teslim ol çağrıları yapıyorlar. Saldırı oldu mu gerilla da kendini savunuyor elbette. Başka türlü de olmazdı zaten. Bu sefer de, niye kendini savunuyorsun, diyorlar. Eğer çözümden ve barıştan yanalarsa bunu durdurmaları gerekir."