Rönesans Rezidans’ta 53 kişi kayıp: Cenazelerimizi istiyoruz
6 Şubat depremlerinde yerle bir olan Hatay’daki Rönesans Rezidans yüzlerce kişiye mezar oldu. O binadaki 53 kişiden ise aradan geçen 132 güne karşın haber yok. Aileler, “Biz de onlarla birlikte kaybolduk. Cenazelerimizi istiyoruz” dedi.
Türkiye, 6 Şubat’ta 7.7 ve 7.6’lık Kahramanmaraş depremleri ile sarsıldı. 11 şehri vuran depremde 200 binden fazla bina yerle bir oldu, 50 binden fazla kişi enkaz altında can verdi. Ancak depremin üzerinden 132 gün geçmesine karşın akıbeti belli olmayan yüzlerce kişi var.
Hatay Antakya’da bulunan, “cennetten bir köşe” sloganıyla satılan 250 konutlu Rönesans Rezidans’ta da 53 kişi hâlâ kayıp. Bölgedeki enkazlar ise ihale usulüyle şirketlere devrediliyor. Kayıplarını arayan aileler ise duruma tepkili. Cumhuriyet süreci aileler ve hukukçularla konuştu.
‘SESİMİZİ DUYURAMIYORUZ’
Kayıp Esra İlhan’ın ablası Gizem Ohcak, “DNA sonuçlarından hâlâ bir şey çıkmadı. Uzun süreler alabileceği söyleniyor. Hiçbir yerde yoklar. Rönesans’ın enkazının bir kez daha incelenmesini istedik ancak kimseye sesimizi duyuramadık. Sadece ‘bekleyin’ diyorlar, beklemekten yorulduk” diye konuştu.
‘BİZ DE ONLARLA KAYBOLDUK’
Ablası, eniştesi ve iki yeğenine ulaşamadığını belirten Pınar Doğan Kılıç, “Kardeşim Şengül (43), eşi Aydın (51) ve çocukları Demir ve Güney Sabri’den haber alamıyoruz. Deprem bölgesi unutulmaya başlandı. Savcılığa da emniyete de başvurdum. Her kurum başka yerlere yönlendiriyor” dedi. Kılıç, “Biz de onlarla birlikte kaybolduk. Enkazlarda bizim cenazelerimiz var, yakınlarımıza ulaşamazsak cenazelerimiz ihale ile satılmış olacak” ifadelerini kullandı.
‘BİLGİ VEREN YOK’
Tuğba Koşar (36) ile çocukları Mustafa Kemal (3) ile 8 aylık yaşındaki Mehmet Akif’e halen ulaşılamadı. Koşar’ın annesi Suna Öztürk, “Depremi öğrendiğimde Aksaray’daydım. 5 saat içinde Antakya’ya gittim. Yardım ise günler sonra geldi. Enkazda büyük yangın vardı ve günlerce söndürülemedi. Sürece ilişkin bilgi veren yok” diye konuştu.
‘VAHİM SONUÇLARI OLUR’
Avukat Celal Ülgen, cenazeler çıkarılmadan ve kayıpların akıbeti belli olmadan enkazın kaldırılması işinin ihaleler yoluyla özel şirket veya kişilere devredilmesi işleminin “insan hakkı ihlali” olduğuna vurgu yaptı.
(Celal Ülgen)
Ülgen şöyle konuştu:
“Söz konusu durum hukuki süreç olarak yanlış bir uygulamadır. Enkazlarda kayıp kişilere ait giysi ve vücut kalıntılarının bulunması olasılığı ve bunların DNA testleriyle bulunabilir olması kişilerin başta anayasal hakları olmak üzere miras hakkını da olumsuz etkileyecektir. İhaleyi alan şirketler tarafından enkazların kayıplar yönünden inceleme yapılmaksızın, içinde barındırdıkları asbest ve DNA kalıntıları ile kaldırılması hukuksal ve halk sağlığı açısından vahim sonuçlar doğuracaktır. İleride yargılamalar sırasında birçok yüklenici enkazlardaki delil eksiklikleri nedeniyle aklanacak ve tazmin sorumluluğundan kurtulacaktır. Her inşaat enkazının birbiriyle karıştırılmadan, kanıtları toplandıktan sonra belli yerlere konulması gerekmektedir.”
İlgili Haberler
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu