Mübadele öncesi Manavgat’a göçen Giritlilerin köklü kültürleri, misafirperverlikleri ve eşsiz mutfak mirasıyla Side’nin tarihine lezzet kattığı ve bu antik kentin Akdeniz’in en özel buluşma noktalarından biri haline getiriliyor.
24-26 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilen festival için Rusya, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından misafir geldi. Girit ve Antalya lezzetleriyle turistler festivalde eğlenceye de doydu. Apollon Tapınağı’nda gösterilere Türk ve Yunanlıların gösterileri büyük beğeni topladı.
Kutlamaların merkezi olan Side’deki tüm restoran ve turizm işletmelerin menülerini Girit lezzetleriyle hazırlandı. Manavgat Belediye Başkanı Op. Dr. Niyazi Nefi Kara, “Side’deki restoranların Girit mutfağına özgü lezzetlerle hizmet vermesi için özel menüler oluşturduk. Side’de hizmet veren restoranları ve kafelerle yaptığımız toplantılarda işletmecilerin fikir ve önerilerini ön planda tuttuk. İlçeyi gastronomi alanında dünya çapında bir çekim merkezi haline getirme hedefiyle çalışmalar yürütüyoruz. Festival boyunca Side’deki restoranlar Girit mutfağına özgü lezzetlerle hizmet vermesi için dünyaca ünle şeflerle birlikte hazırladıkları özel menüleri dağıtıldı. Esnafın büyük bir heyecan ve sahiplenme duygusunun festivale yansıtmasından büyük mutluluk ve memnuniyet duyuyoruz” dedi.
Mübadele öncesi Manavgat’a göçen Giritlilerin köklü kültürleri, misafirperverlikleri ve eşsiz mutfak mirasıyla Side’nin tarihine lezzet kattığını, bu kadim kenti Akdeniz’in en özel buluşma noktalarından biri haline getirdiğini dile getiren Başkan Kara, “Turizm sezonunun hemen öncesinde düzenlenen bu festivalimizin sağlayacağı ekonomik canlılık, Side’nin ticaretine ve Manavgat’ın toplam turizm gelirine doğrudan katkılar sunacaktır” ifadesini kullandı.
Başkan Kara, bölgeye özgü ürünlerin sofralara sağlık kattığını ve bölge ekonomisine değer kazandırdığını belirtti ve “Özellikle, Manavgat’ın narı, balı, tahini, susamı, zeytini, zeytinyağı, doğallığı, lezzeti ve yüksek kalitesiyle sadece yerli pazarda değil, uluslararası alanda da adından söz ettiriyor. Bu zenginliğimiz Manavgat’ı sadece bir turizm cenneti değil, aynı zamanda Anadolu’nun gastronomi hazinesi haline getiriyor. Festivalimizde bu hazineyi tüm dünyanın keşfedeceği bir vitrine taşıyacağız” diye konuştu.
