Meslektaşım Hiddink’i hep takdir etmişimdir. Güney Kore, Avustralya ve Rusya’da gösterdiği performans ve Hollanda’daki başarısı inkâr edilemez. Ne var ki dokumuza uymadı. Beklentilerimize cevap verecek bir çalışma göstermedi. Geldiği gün dahi bir başka ulusal takımla çalışma pazarlığı yapan Hiddink, ortaya bekleneni koymadığı gibi gelecek adına da bir ışık vermiyor. Çok kışkırtıcı ve geri planda kalan tutumuyla rahatını ön plana aldı, aynı zamanda da futbolumuzun işleyiş biçimine yön veren kişi olamadı, olmak istemedi. Ay - Yıldızlılar, Brüksel deplasmanından 1 puanla döndü. Ama on birimiz; futbol, kadro dizilişi ve tercih edilen oyuncular ile sınıfta kalmıştır. 90 dakikadan aklımızda kalan tek şey; Arda’nın attırdığı goldeki ters ve şık çalımı gibi görünse de maça damgasını vuran durumlar, Çağlar’ın hatasında topu ağlarımızda erken görmemiz ve Belçika’nın kaçırdığı penaltıdır. Egemen, Mehmet Topuz, Mehmet Topal ve Umut gibi futbolcuların yerine Kazım ve iki Selçuk’un (İnan-Şahin) yan yana oynatılmasının izahı olamaz. Zaten bu grupta her şartta en az ikincilik alacak gücümüz vardı. Şimdi önümüze ‘gidip-kalma’ ikilemi koyan ve hatta neredeyse kulüp takımı yanında kerhen ulusal takımımızın başında olmak isteyen Hollandalının bu tavrını kaldıracak bir Şark ülkesi değiliz biz! Seçimler öncesi bayağı yaralanan, bir yıllık yaşananlar sonucu ortaya çıkan tablo Futbol Federasyonu’nun neredeyse dağılmasına nedendir. Bu durumda yapılacak en akılcı iş Hiddink ile masaya oturup kendisine teşekkür etmektir.

En çok üzüldüğüm nokta ise Hollanda kampında futbolumuz hakkındaki samimi yorumlarında(!) bizim oyunumuzu eksik bulduğu ve özellikle ‘baskı’da yetersiz kaldığımızı söylemesi, kulüplerimizin buna önem vermeleri konusundaki tavsiyeleridir. Onu ve suskun kalanları ayıpladım... Benim de emeğimin bulunduğu bu gerçek, sanki bu ülkede hiç olmamış gibi konuşan Hiddink tarafından hatırlatılması çok acıdır. Bu konuda en önemli şahidim 1980’li yıllarda Genç Ulusal Takım’da futbolcum, yardımcısı Oğuz Çetin’dir. 30 yılı aşan bir süre sonra bunu yeniden bizlere tavsiye etmesi, ayıbımız olup bizlere yapılan haksızlığın belgesidir.

Aklı başka yerde olan ve neredeyse Birleşik Arap Emirlikleri futbolu gözüyle bize bakan Hiddink, takımımızla bir heyecan yaşamadığı ve bunu da gösterdiği için gitmelidir diyorum. Çünkü bu zaten onun evirip çevirip söylemek istediği ve bizim de kendimizi kurtarmak için başvuracağımız formüldür. Biz grup ikincisi olarak şansımızı deneriz ve başarırız, eğer bu başarı ise! Nasılsa ulusal takım beklentisi olan hocalarımız var!

\n\n