ABD ve Rusya, Suriye’de yeni hamleler yapıyor
Barış Doster
Son Köşe Yazıları

ABD ve Rusya, Suriye’de yeni hamleler yapıyor

05.09.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Türkiye Doğu Akdeniz, Ege Denizi, Yunanistan ve Libya’ya odaklanmışken, Suriye meselesi gündemde biraz geriye düştü. Fakat Suriye’deki gelişmeler hız kesmedi. Hem ABD hem Rusya, Suriye sahasındaki konumlarını pekiştirmek için önemli adımlar attılar. İkisi de Türkiye’nin itirazına rağmen, farklı gerekçeler ve farklı yöntemlerle, PKK - PYD - YPG - SDG terör örgütüne destek vermeyi sürdürdüler. ABD bir ay önce terör örgütüyle petrol anlaşması imzaladı. Rusya geçen hafta terör örgütü elebaşlarından oluşan bir grubu Moskova’da kabul etti. Suriye’deki gelişmeler, önümüzdeki günlerde yeniden öne çıkacağından, Türkiye’nin Suriye’deki sıkıntılarını tartışmakta yarar var.   

Birincisi, Türkiye Suriye politikasında baştan beri çok yanlış yaptı. O yüzden Suriye’deki iç savaştan siyasal, toplumsal, iktisadi, hukuki, askeri, diplomatik, demografik açıdan, istihdam açısından, eğitim ve sağlık sistemine binen yük açısından, iç ve dış güvenlik açısından en çok etkilenen komşu ülke oldu. 911 kilometre sınırımız olan Suriye’den gelen, geçici sığınmacı statüsüne sahip 5 milyondan fazla insanın yükünü omuzladı. İktidar, sığınmacılar için 40 milyar dolar harcandığını açıklamıştı. İYİ Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, 2019 sonu itibarıyla, sığınmacılar için 58.2 milyar dolar harcandığını, diğer harcama kalemleri de eklenince, sığınmacıların maliyetinin 80 milyar doları geçtiğini söyledi.

İkincisi, Suriye’deki iç savaşla birlikte, PKK terör örgütü ve Suriye’deki uzantılarının, Irak’tan sonra Suriye’de de eli güçlendi. Türkiye üzerinde nüfuzu yüksek olan iki büyük devlet, ABD ve Rusya, Suriye’de sınır komşumuz oldu. ABD, ordusu, istihbaratı, petrol şirketiyle Suriye’de. Rusya, zaten güçlü olduğu Suriye’de konumunu güçlendirdi. İkisi de terör örgütünü farklı yöntem ve araçlarla destekliyorlar. ABD, “kara gücüm” diyor. Mali, siyasi, askeri, diplomatik destek veriyor. Rusya, terör örgütünün Moskova’da ofis açmasına izin vermişti. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, teröristlerle görüşüyor. ABD ve Rusya, Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığına da karşı çıkıyorlar.

ABD’nin amacı ne?

Üçüncüsü, Suriye’nin nüfus yapısı değişti. İç savaş öncesi nüfusu 23 milyondu. Şimdi 13 milyon. 10 milyon Suriyeli ülkesinden gitti. Bu durum, Suriye’nin kuzeyinde, ABD desteğiyle özerk bölge kurmak isteyen PKK - PYD - YPG - SDG terör örgütünün elini güçlendirdi. ABD ve terör örgütünün amacı, Irak ve Suriye’deki Kürt özerk bölgelerini, İran ve Türkiye’den koparacakları parçalarla birleştirip, Akdeniz’e çıkışı olan bağımsız Kürt devleti kurmak. Bugün Suriye’nin su kaynakları ve verimli topraklarının yüzde 80’i, enerji kaynaklarının yüzde 90’ı, topraklarının yüzde 25’i, terör örgütünün denetiminde. Petrolün bekçisi de terör örgütü.

Dördüncüsü, Lübnan ve Ürdün, Türkiye’den sonra en çok Suriyeli sığınmacı kabul eden iki devlet, nüfuslarını, güçlerini ve sığınmacıların çokluğunu gerekçe gösterip onları Suriye’ye geri göndermeye çalışıyorlar. Türkiye bunu yapmıyor. Almanya, yaklaşık 1 milyon Suriyeli kabul etti. ABD, Avrupa Birliği, İsrail ve Mısır, sığınmacıların Türkiye’de kalmasını istiyor. Suudi Arabistan, Mısır ve İsrail, Irak ve Suriye’nin işgalle, iç savaşla güçten düşmesinden memnun. İran ise Suriye’de çok etkili.

Beşincisi, Suriye, 2003’te ABD’nin Irak’ı işgali sonrası Iraklılara, 2006’da İsrail’in Lübnan’a saldırısı sonrası Lübnanlılara, 1948’den beri de Filistinlilere topraklarını açmıştı. Bürokraside, orduda, devlet örgütlenmesi ve kurumlaşmasında, diğer Arap ülkelerine oranla daha ileriydi. Suriyeli kimliği, vatan temelli milliyetçilik anlayışı, göreli olarak gelişmişti. Şimdi o Suriye yok. Olmaması da en çok Türkiye’yi etkileyecek.

Sözün özü: Sevr Antlaşması’nın sadece dünyada değil, maalesef ülkemizde de yandaş bulduğu şu günlerde dikkatli olmak gerekir. Çünkü emperyalizm unutmaz. Planlarından vazgeçmez, sadece erteler. Hedefteki ülkeyi karıştırır. Toplumu kutuplaştırır. Uyduları ve uzantılarıyla kaleyi içeriden fetheder. Halkı alıştırır, uyuşturur, uyutur. O nedenle sürekli uyanık olmak, tetikte olmak şarttır.

Yazarın Son Yazıları

Muhalefet ve değişimin yönü

Muhalefet ve değişimin yönü

Devamını Oku
14.06.2023
İktidar ve anayasa değişikliği

İktidar ve anayasa değişikliği

Devamını Oku
10.06.2023
Mehmet Şimşek’ten kimler, ne bekliyor?

Mehmet Şimşek’ten kimler, ne bekliyor?

Devamını Oku
07.06.2023
Yeni CHP, başkalaşan CHP, dönüşen CHP

Yeni CHP, başkalaşan CHP, dönüşen CHP

Devamını Oku
03.06.2023
Seçmenle inatlaşmak

Seçmenle inatlaşmak

Devamını Oku
31.05.2023
İttifakın etkisiz elemanı

İttifakın etkisiz elemanı

Devamını Oku
27.05.2023
Sinan Oğan, iktidar ve itibar

Sinan Oğan, iktidar ve itibar

Devamını Oku
24.05.2023
Hangi CHP? Yenisi mi? Gerçeği mi?

Hangi CHP? Yenisi mi? Gerçeği mi?

Devamını Oku
20.05.2023
Seçimin sayısal ve siyasal tahlili

Seçimin sayısal ve siyasal tahlili

Devamını Oku
17.05.2023
Seçimler ve sosyal medya

Seçimler ve sosyal medya

Devamını Oku
13.05.2023
Seçimler ve seçim kampanyaları

Seçimler ve seçim kampanyaları

Devamını Oku
10.05.2023
Seçimler ve ulusal güvenlik

Seçimler ve ulusal güvenlik

Devamını Oku
06.05.2023
Seçimler ve milli savunma sanayimiz

Seçimler ve milli savunma sanayimiz

Devamını Oku
03.05.2023
Seçimler, dış politika ve küresel rekabet

Seçimler, dış politika ve küresel rekabet

Devamını Oku
29.04.2023
Milliyetçilik nedir? Ne değildir?

Milliyetçilik nedir? Ne değildir?

Devamını Oku
26.04.2023
Seçimler, devrimler ve bilinçli yurttaşlar

Seçimler, devrimler ve bilinçli yurttaşlar

Devamını Oku
22.04.2023
Seçimler, yurttaşlık bilinci ve kimlik siyaseti

Seçimler, yurttaşlık bilinci ve kimlik siyaseti

Devamını Oku
19.04.2023
Seçimler ve ekonomik vaatler

Seçimler ve ekonomik vaatler

Devamını Oku
15.04.2023
Aday listeleri, sultanlar ve kapıkulları

Aday listeleri, sultanlar ve kapıkulları

Devamını Oku
12.04.2023
Seçimler ve sahte demokratlar

Seçimler ve sahte demokratlar

Devamını Oku
08.04.2023
Seçim, demokrasi ve demagoji

Seçim, demokrasi ve demagoji

Devamını Oku
05.04.2023
Erol Bilbilik’in ardından

Erol Bilbilik’in ardından

Devamını Oku
01.04.2023
Seçimler ve pazarlıklar

Seçimler ve pazarlıklar

Devamını Oku
29.03.2023
Orhan Karaveli’nin ardından

Orhan Karaveli’nin ardından

Devamını Oku
25.03.2023
Seçimler, partiler ve adaylar

Seçimler, partiler ve adaylar

Devamını Oku
22.03.2023
Çanakkale Zaferi ve günümüz siyasetçileri

Çanakkale Zaferi ve günümüz siyasetçileri

Devamını Oku
18.03.2023
İttifaklar, siyaset ve Cumhuriyet

Hem Millet İttifakı hem Cumhur İttifakı, seçmen tabanlarını genişletmek ve bünyelerine yeni müttefikler katmak için çabalarını hızlandırdı. Altılı masada siyasal İslamcı gelenekten üç parti var; Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi. Cumhur İttifakı zaten siyasal İslamcı, muhafazakâr yönü çok daha baskın bir ittifak ve bunu daha da güçlü kılmak istiyor. Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR’la görüşüyor.

Devamını Oku
15.03.2023
Seçimler ve ittifaklar

Seçimler ve ittifaklar

Devamını Oku
11.03.2023
Millet İttifakı ve olasılıklar

Millet İttifakı ve olasılıklar

Devamını Oku
08.03.2023
Dağılan masa ve İYİ Parti

Dağılan masa ve İYİ Parti

Devamını Oku
04.03.2023
Deprem ve ahlak

Deprem ve ahlak

Devamını Oku
01.03.2023
Deprem ve cehalet

Deprem ve cehalet

Devamını Oku
25.02.2023
Deprem, onur ve kader

Deprem, onur ve kader

Devamını Oku
22.02.2023
Deprem ve devlet (18 Şubat 2023)

Deprem ve devlet

Devamını Oku
18.02.2023
Deprem ve büyük yenilgimiz

Deprem ve büyük yenilgimiz

Devamını Oku
15.02.2023
Depremin gösterdikleri

Depremin gösterdikleri

Devamını Oku
11.02.2023
Deprem ve sorumlular

Deprem ve sorumlular

Devamını Oku
08.02.2023
6’lı masadaki çatlak

6’lı masadaki çatlak

Devamını Oku
04.02.2023
Fakir milletin zengin siyasetçileri

Fakir milletin zengin siyasetçileri

Devamını Oku
01.02.2023
Batı’dan Doğu’ya kayan güç ve Türkiye

Batı’dan Doğu’ya kayan güç ve Türkiye

Devamını Oku
28.01.2023