Beklenen oldu, iktidar blokunun hesabı tuttu, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki mahkeme kararı sonrası, gerek CHP içindeki gerekse Millet İttifakı’ndaki adaylık gerilimi daha da arttı. Hem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hem İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hem de İYİ Parti’nin açıklamaları, gerilimin artacağını gösteriyor. Bunu fırsat bilen Cumhur İttifakı da cumhurbaşkanlığı seçiminde rakip olarak Kılıçdaroğlu’nu görmek istediklerini saklamıyor hatta Kılıçdaroğlu’nu, adaylığını açıklaması için teşvik ediyorlar.
Kılıçdaroğlu, adaylık konusunda istekli. 6’lı masadaki diğer beş genel başkan isterse aday olacağını söylüyor sürekli. İmamoğlu da adaylık için hevesli. Aday gösterilirse kabul edeceğinin altını çiziyor. Meral Akşener ve kurmayları, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına kesinlikle karşılar. Kazanacak aday vurgusu yapıp Kılıçdaroğlu’nun kazanamayacağını ima ediyorlar. Akşener’in aday olarak düşündüğü isim belli ki İmamoğlu.
İmamoğlu’nun işi zor. Çünkü hem genel başkanı aday olmak istiyor hem de yargı süreci henüz bitmiş değil. Eğer aday olursa İBB yönetimi AKP’ye geçecek. Eğer aday olur da cezası istinaf mahkemesinde, olmadı Yargıtay’da onanırsa seçime giremeyecek. Yeni bir siyasi bunalım doğacak. Eğer aday olur da kaybederse İBB yönetimi de zaten elden çıkmış olacağından cumhurbaşkanlığı yarışını kaybeden isim olarak çok sert eleştirilerin muhatabı olacak. Eğer aday olur, kazanır fakat kazandıktan sonra siyasi yasak kararı çıkarsa yine bir siyasi krizin odağında bulacak kendisini.
Kısacası İmamoğlu’nun hem aday olması hem kazanması hem de siyasi yasak almaması gerekiyor, siyasi yürüyüşünü sürdürebilmesi için.
SİYASETTE BABA-OĞUL OLMAZ
Gelelim Kılıçdaroğlu’na...
Önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gösterdiği adaylar (E. İhsanoğlu ve M. İnce) kazanamadılar. O nedenle bir kez daha başarısız olma lüksü yok. İster aday olsun ister başkasını aday göstersin, kazanmak zorunda.
Aday olur, kazanırsa tamam. Kaybederse herkes onu “Kazanacak adayı bulamadın, sen aday oldun, kaybettin” diye eleştirecek. CHP genel başkanlığı da gidecek. CHP’de genel başkanlık yarışı, kurultay hesapları başlayacak. İmamoğlu’nun adı parti genel başkanlığı için de öne çıkacak, eğer siyasi yasak gelmemişse.
Kılıçdaroğlu’nun da işi zor. Çünkü aday olmak için hem CHP’de İmamoğlu’nun adaylığını destekleyenleri hem Meral Akşener başta olmak üzere 6’lı masayı ikna etmesi gerekiyor hem de seçimi kazanması.
Kısacası, siyasette baba-oğul olmaz, hesap-kitap olur. Matematiğin siyaseti olmaz ama siyasetin matematiği vardır.
