İçişleri Bakanlığı’na karşı yiğitçe karar
Barış Pehlivan
Son Köşe Yazıları

İçişleri Bakanlığı’na karşı yiğitçe karar

20.07.2021 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Kendisine suikast düzenleyecek iftirası atılan Ali Tatar’ın cenaze törenine katıldı...   

Gitti, silah arkadaşlarını mahkeme salonlarında savundu; yakınlarına ağlayarak sarıldı...  

Son kez emrediyorum; Atatürk devrimlerine sahip çıkın” dedi, istifa etti. 

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit’ti o. 

Yani herkes susarken yiğitçe çığlık atanlardandı. 

Bundandır ki Montrö’ye ve TSK’deki tarikatlara dair kaygılarını dile getiren emekli amiraller arasında onu görmek şaşırtıcı olmadı. Tıpkı sonra başına gelenler gibi... 

Hatırlayın, İçişleri Bakanlığı’na bağlı Merkez Koruma Komisyonu jet hızıyla toplandı. Önce özel koruması kaldırıldı, sonra kaldığı lojmandan çıkarıldı. O da gitti, 95 yaşındaki annesinin yanına yerleşti. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı yeni mücadelesine ana ocağından başlayacaktı. 

Ne mi yaptı? İçişleri Bakanlığı’na karşı dava açtı. Özel korumasının ve lojmanının geri verilmesini istedi. 

Ve işte şimdi, çok sıcak bir bilgi edindim. 

O da şu ki: Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi kesin kararını verdi. İçişleri Bakanlığı’nın emekli Oramiral Yiğit hakkında uyguladığı işlemlerin “hukuksuz” olduğunu oybirliğiyle resmi kâğıda döktü. 14 yıldır verilen özel korumanın emekli amirallerin açıklaması sonrası kaldırılmasındaki garipliğe dikkat çekti.

Ve mahkeme “dava konusu işlem uygulanması halinde telafisi çok güç ve imkânsız zararlara sebep olur” dedi. 

İşte bu kararı alan komutanın avukatı Hüseyin Ersöz de İçişleri Bakanlığı’ndan Genelkurmay Başkanlığı’na kadar ilgili tüm kurumlara başvurdu. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın özel korumasının ve lojmanının yeniden verilmesini talep etti. Mahkeme kararı bunu emrediyordu. 

FETÖ sanıklarını lojmanda yaşatmaktan hicap duymayan iktidar, onlarla mücadele edenleri lojmanda yaşatmamak istemişti. Neyse ki Ankara’da hâlen hakimler vardı. 

TABUT KALDIRMAKTAN BIKMADIK

Keşke İstanbul’daki hâkimler için de benzer bir cümle kurabilseydim bugünkü köşede. Zira, engelleyen bir karar var önümde. 

İstanbul Beykoz’da 111 dönümlük bir tarım arazisini düşünün. İçinde 1443 ağaç yaşıyor. Çevresine villalar yükseltilmek isteniyor. Yetmiyor, oraya da göz dikiliyor. 

Halbuki anayasa “toprağı, tarımı, çevreyi koru” diyor. Ama ne Çevre Bakanlığı ne Tarım Bakanlığı ne de Diyanet İşleri dinliyor. Elbirliğiyle “yeşil olmasın orası, otel yapalım, AVM yapalım, bir de cami yapalım” kararı çıkarıyorlar. 

Ziraat Mühendisleri Odası ise yıllardır “yapmayın, etmeyin, durun” diyor, dava üstüne dava açıyor. 

Gelin görün ki... 

İstanbul 8. İdare Mahkemesi, hukuka aykırı da bulmuyor doğa katliamını, zarar olarak da görmüyor. Bundandır ki yürütmeyi durdurma talebini reddediyor. Aynı daire şimdi aynı dosyayı bir de esastan görüşecek. 

Görkemli cenaze törenleri düzenlemekte üstümüze yok. Baksanıza, Rize’deki sel felaketinden sonra devlet yine tabut kaldırıyor. Halbuki bir de yaşatmak üzerine kafa yormak var. Yeşili griye seçmek var. 

Sözün özü, Beykoz için verilecek son karar bir sınav olarak önümüzde duruyor.  

AKP’LİLERİN ODASINI BASTIĞI İSİM İYİ PARTİ’DE

FETÖ’ye karşı yaptığı operasyonlarla, başta Bülent Arınç olmak üzere birçok AKP’linin tepkisini çekmişti. 

FETÖ şüphelilerinin mal varlıklarındaki tedbir kararını kaldırması için iki AKP milletvekili odasını basmıştı. 

Direnince “seni süreriz” diye tehdit edilmiş, ardından da görevden alınmıştı. 

Ve o süreçte şöyle isyan etmişti: 

Yaptığım soruşturmalarla beli kırılan Fethullahçı casusluk ve terör örgütü, sizlerin pek de tahmininden uzak olmayan siyaset ve bürokrasinin içerisinde yer tutan şakirtleri eli ve dili ile kişiliğime ve mesleğime ve hatta özelime dair ipe sapa gelmez iftira ve tezviratlarla, üzerime saldırıyor.” 

Sonunda mesleği bırakmış ve avukatlık cüppesini giymişti. 

Eski Manisa Cumhuriyet Savcısı Kazım Özsoy’un kısa öyküsüydü okuduğunuz. 

Öğrendim ki işte o simge isim şimdi siyasete girdi ve İYİ Parti’ye katıldı. 

Rozetini partinin Teşkilat Başkanı Koray Aydın taktı. 

Kazım Özsoy’u aradım ve bu yeni yola neden çıktığını sordum. Özetle şunları söyledi: 

“Türkiye’de siyaset maalesef üç ayrı amaç için yapılıyor. Bir, maddi güç için. İki, popüler olmak için. Üç, vatan için. Ben üçüncü amaç için siyasete girdim. Çile çekmeye talip oldum. Savcılıktan emekli olunca vatan borcum bitmedi, İYİ Parti’de ödemeye devam edeceğim.” 

Bakalım, eski savcı Kazım Özsoy aradığı adaleti siyasette bulacak mı? 

Yazarın Son Yazıları

Sen misin halıya boya bulaştıran!

“Kimsesizlerin kimsesiydi Cumhuriyet...

Devamını Oku
05.12.2025
Furkan ne yapacak?

Bu satırları İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nin önündeki bankta oturarak yazıyorum.

Devamını Oku
03.12.2025
Bakın, kimler tahliye edildi

Eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatıma Zehra Kınık, 17 yaşındaki Batın Barlasçeki’nin ölümüne ve bir kişinin de yaralanmasına neden olmakla suçlandığı davada 4 yıl 2 ay hapis cezası aldı.

Devamını Oku
28.11.2025
Bursa Nutku için karar anı

24 Kasım gecesi “Onlar” yayınından çıktıktan sonra bir mesaj aldım.

Devamını Oku
26.11.2025
Telefondaki notlar gerçek mi, ekleme mi yapıldı?

Kimliği belirsiz kişilerin, kimin kullandığı bilinmeyen hesabın bulunan sahibinin “itirafçı olduğuna” dair iddiaları yalanlanırken o hesabı kullanan kişi telefonundan çıkan “İtirafçı olmak istiyorum” sözünü de hatırlamadığını ileri sürdü.

Devamını Oku
21.11.2025
Sizin hiç kızınız öldü mü?

Diyelim ki beş gün boyunca uyuyorsunuz.

Devamını Oku
19.11.2025
Nedir bu ‘örgüt’ dedikleri?

Kökü “örmek” filine dayanıyor.

Devamını Oku
14.11.2025
İddianamenin rakamları

Manşetlerde rakamlar vardı: 3 bin 900 sayfa, 402 şüpheli, 143 eylem, 2 bin 352 yıl hapis.

Devamını Oku
12.11.2025
Müjde kuşu

“Maya’nın annesi ve babası...

Devamını Oku
07.11.2025
Yeni Şafak’ın dokunulmazlığı

Furkan Karabay...

Devamını Oku
05.11.2025
Üç soruda ‘casusluk’ dosyası

Yalanın gürültüsü, gerçeğin sakinliğini bastırıyor.

Devamını Oku
29.10.2025
O avukatın ölmesi mi gerekiyordu?

Görkemli cenaze törenleri düzenlemekte, hüzünlü ağıtlar yakmakta ve “Unutmayacağız” sözleri vermekte üstümüze yok.

Devamını Oku
24.10.2025
Kimler tutuklanacak?

Bugün yaşam mücadelesi veren Fatih Ürek tutuklanabilir.

Devamını Oku
17.10.2025
ABD’nin Türkiye senaryoları

Gazetelere bakıyorum...

Devamını Oku
15.10.2025
10 yılın özeti

10 Ekim 2015 sabahı, ülkenin dört bir yanından barış mitingi için gelen binlerce insan, Ankara Garı önünde toplanmış ve kortejlerini oluşturmaya başlamışlardı.

Devamını Oku
10.10.2025
Adım adım cinayet nasıl geldi?

Tarih: 17 Mayıs. Yani bundan yaklaşık 5 ay önce...

Devamını Oku
08.10.2025
'Tarihe düşülen notlar da unutuldu...'

Herkes gibi ben de o fotoğrafa uzun uzun baktım. Churchill’in şu sözü aklıma düştü.

Devamını Oku
03.10.2025
Ankara bu dosya için neyi bekliyor?

Anadolu Ajansı’nın haberini okuyorum:

Devamını Oku
01.10.2025
Emniyet’in tepesinden kritik tespitler

“Kimsenin olmadığı bir yere geçerek telefonu açık tutmanız gerekiyor.”

Devamını Oku
26.09.2025
Furkan’ın öyküsü

Griyi kendinden utandırıp öfkelendirecek kadar gri Silivri’nin kasveti, eylül ayında kendini mıh gibi hatırlatıyordu.

Devamını Oku
24.09.2025
Devletin verileri nasıl ele geçirildi?

Önce 79 kelimeden oluşan şu cümleyi okuyalım...

Devamını Oku
19.09.2025
Bu yazı da yasaklanır mı?

Sadece siyaset konuşmaktan büyük emek verilen bir raporu köşeye taşıma fırsatım olmadı.

Devamını Oku
17.09.2025
Konuşmadığımız 9 konu

Haklı olarak CHP’yi tartışıyoruz.

Devamını Oku
10.09.2025
Yok mu başka Kuzu’lar?

Gururla hep aynı hatırlatmayı yaptılar: “Türkiye, kozmik marangozu Sabah gazetesinden öğrendi.”

Devamını Oku
05.09.2025
MHP’li başkanın oğlu kaza yapınca...

“Bize çarpan araca baktım. Ancak içinde kimse yoktu. Çevrede toplananlara sorduğumda, araç sürücüsünün olay yerinden kaçtığını söylediler.”

Devamını Oku
03.09.2025
3 soruda Kapki-Birinci olayı

Özgür Özel’in dünkü açıklamalarının özeti ne?

Devamını Oku
15.08.2025
Kim bu President?

“Devletin önemli bir kademesinde iş alımlarına etki edebilecek bir pozisyonda çalışıyorum. Pek çok üst düzey bürokratlarla ilişkilerim bulunuyor.”...

Devamını Oku
13.08.2025
Tartışılan şirketin sicilindeki leke

Açıkçası unutmuştum. Bir bilişimci dostum anımsattı:

Devamını Oku
08.08.2025
E-imza skandalının perde arkası

Önce iddianamedeki şu uzun cümleyi dikkatlice okuyalım...

Devamını Oku
06.08.2025
Türkiye’den siyasetçi kaçırma planının arkasında kim var?

Sabahın erken saatleri... Otel odasındayken telefonu çaldı. Numara tanıdıktı, bir polisti, uyarısı vardı...

Devamını Oku
01.08.2025
Allah’tan değil, kameradan korkanlar

Videoyu izledik: Diyanet İşleri Başkanlığı Mekke sorumlusu Ahmet Daştanbek elindeki paraları sayıyordu.

Devamını Oku
30.07.2025
Ört ki ölem!

Gazetelere bakıyorum; “Yeşil vatan uğruna şehit oldular” yazıyor.

Devamını Oku
25.07.2025
Sahi, kimler imam hatipli?

Yeni Şafak gazetesinin manşetine bakıyorum. Haber şöyle...

Devamını Oku
23.07.2025
PKK’nin şikâyet ettiği komutan

PKK’nin yayın organındaki bir haberi okurken Aldous Huxley’nin o bilinen sözü düştü aklıma...

Devamını Oku
18.07.2025
6 soruda af meselesi

Kitabın ortasından sorayım: PKK ile yürütülen süreç sonunda Türkiye’de genel af çıkar mı ve dahası bu aftan kim faydalanmaz?

Devamını Oku
16.07.2025
Altun’un yeni koltuğunun sicili

Haberi biliyorsunuz: İletişim Başkanı Fahrettin Altun görevden alındı ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanlığı’na atandı.

Devamını Oku
11.07.2025
CHP’nin ‘çözüm’ süreci

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın duyurdu...

Devamını Oku
09.07.2025
Erdoğan’ı savunan hocanın ‘İmamoğlu’ arzusu

“İmamoğlu’na hukuki mütalaa için tabii ki varım. Türk demokrasisini kurtarmak için varım.” Bu sözler Prof. Dr. Doğan Soyaslan’a ait.

Devamını Oku
04.07.2025
Masadaki 17 sayfa

Günlerdir düşünüyorum: Fatih Altaylı o gün yayın yapmasaydı, yapsaydı da Emre o soruyu sormasaydı yahut sorsaydı da tarihsel gerçekleri hatırlatan yanıtlar verilmeseydi ne olurdu?

Devamını Oku
02.07.2025
Fatih Altaylı neden tutuklandı?

Lynn Hasher, David Goldstein ve Thomas Toppino...

Devamını Oku
25.06.2025