Yaptım, yapıyorum, yine yapacağım!
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Yaptım, yapıyorum, yine yapacağım!

06.05.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Altın ateşle sınanır, insan zorlukla... Mahkeme başkanı, “Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” diye başladığı kararı iki yıl hapis cezası diye bitirdi. Kapıdan çıktığımda gülerek “Beni tanımışlar” dedim. Çünkü kararda “sanığın pişmanlık duymaması” yazılmış, kravat takanlara bile uygulanan indirim uygulanmamıştı. Bir de “bir daha suç işlemeyeceğine dair mahkememizde kanaatin oluşmaması” diye başlayıp “cezanın sanığın geleceği üzerindeki uslandırıcı etkisi” ifadeleriyle devam ederek başkalarına yapılan ertelemenin neden bana uygulanmadığı söylenmişti. “Militanlaştırılmış yargı”nın beni düşman olarak görmesi karara yansımıştı. İnkâr edemem, yazdığım hiçbir şeyden pişman değilim, “Bir daha yapmam” da demiyorum. 

Aslında savunmamda da “Ben bu hikâyeyi bir yerden hatırlıyorum” dedim. Zira gazetecilik yaşamımda ilk sanıklığım yine “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” dendi. Bileğime kelepçe ilk kez o davanın duruşmasına giderken takılmıştı. Utanmamı bekliyorlardı, ben ise bir ödülü gösterir gibi kaldırıp göstermiştim.

15 yıl önceki hikâye, “iftar fotoğrafları davası” diye tarihe geçti. Ergenekon kumpasının hazırlayıcıları, davaya beş kala, iftar bahanesiyle buluşmuştu. Tarafsız olması beklenen hâkimler; Fethullahçı savcı ve polislerle kol kola poz vermişti. Yargı, Emniyet, ordu; Fethullahçı çetenin elindeydi. Yargının halinin fotoğrafını kimse yayımlayamıyordu. “Ben yaparım” dedim. Ardından “Terörle mücadelede hedef almış kişileri hedef gösterdi” diyerek Ergenekon davalarının görüldüğü mahkemede yargılamaya başladılar. İşin tuhaflığı, duruşmanın hâkimi, fotoğraflarda poz verenlerden biriydi. Kendi fotoğrafının yayımlanması hakkında karar verecekti.

Sonunda ne mi oldu? Ben bir iftar fotoğrafı nedeniyle yargılanırken fotoğraftaki hâkim, savcı ve polisler “terör örgütü üyeliği”nden tutuklandı. Benim dava da unutuldu gitti.

KİMİ KAÇTI KİMİ BİTTİ

2011 yılında bu kez “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla tutuklandım. Suçlamanın çoğunluğu dönemin yargısı hakkında yazdığım yazılardan oluşuyordu. Televizyonlarda “Vay vay vay” diye verilen Zir Vadisi kazılarının arka planındaki görüntüleri yayımladıktan birkaç saat sonra gözaltına alınmıştım. İddianamede “yargıyı itibarsızlaştırdığım”, bu yolla “teröristlere yardım ettiğim” anlatılıyordu. Bu kez hâkimlerim, “yargıyı itibarsızlaştığı” söylenen hâkimlerdi. Mahkemede yüzlerine bakarak söylemiştim: “Eğer bugün buradan çıksam adliyenin merdivenlerine oturup aynısını yazacağım. 100 yıl hapiste kalsam çıktığım gün aynı fikirlerde ısrar edeceğim. Sağ kolum olmasa sol kolumla düşündüklerimi anlatacağım.”

Sonunda ne mi oldu? O “itibarlı” hâkimlerin ve savcıların kimi kaçıp gitti. Kiminin de cübbesi çıkarıldı. Bizim dava yine unutuldu gitti. İşte bu yüzden “militanlaştırılmış yargı”nın kararını dinlerken “Hatırlıyorum” dedim.

HATIRLATTIĞIM İÇİN CEZA

Bugün yargılandığım davada ise “hedef gösterildiği” söylenen kişi halihazırdaki adalet bakan yardımcısı. Ben ceza verilen Cumhuriyet’teki köşemde adını bile yazmamışım. Ama kendisinin adı da fotoğrafı da medeni hali de hatta kaç çocuğu olduğu da Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) sitesinde var. Çünkü kendisi aynı zamanda hâkim ve savcıların atamalarına, yükselmelerine hatta izinlerine karar veren HSK 1. Daire’nin üyesi. Bu köşede okuduğunuz ve hapisle cezalandırılmama neden olan yazının konusu ise geçmişte benimle ilgili vermiş olduğu bir kararla ilgili.

Hangisi mi?

Barış Pehlivan’la birlikte, Mahrem kitabında, Fethullah Gülen’in akrabalarının karıştığı bir çocuk istismarı dosyasının AKP’li siyasetçiler tarafından nasıl kapatıldığını anlatmıştık. Kitap sayesinde olay Türkiye’de gündem olmuştu. Henüz ortada ne 15 Temmuz ne FETÖ operasyonları vardı. Ama kitabımızın haberlerine hatta satış linklerine yasak gelmişti. İşte bu kararı alan hâkimi yıllar sonra hatırlayıp bu köşede eleştirmem nedeniyle perşembe günü 2 yıl hapis cezası aldım.

ESKİ DÜZENİN YENİ YARGISI

Ortada öyle bir tuhaflık var ki...

Kararı veren hâkimler fiilen idari amirleri olan HSK üyesi ile benim aramda karar veriyorlar. Dahası, içinde aynı mahkemede birlikte görev yaptığı yakın arkadaşı var. Dahası, duruşmada yüzüne de söyledim, içlerinden birisi eski bir AKP üyesi hatta AKP’den aday adayı. Dahası, İsmail Saymaz’ın köşesinden okumuşsunuzdur, eşi de FETÖ soruşturmalarında “iyi niyetli bir şekilde 17-25 Aralık öncesinde sohbetlerde bulundum” ifadesini veren, çocuklarını FETÖ okullarına emanet etmiş bir hâkim.

Haliyle, Gezi’den Can Atalay kararına kadar ülkeyi krize sokan kararları veren mahkemenin beni düşman gibi görüp “uslandırmaya” çalışmasını gayet iyi anlıyorum! Yargının kendi kirini örttüğü bu filmi de daha önce izledim! Bugünkü davayı başlatan “isimsiz ihbarcı”yı bile görüyorum!

Şimdi kalemi bırakmanın değil, mücadele etmenin zamanı. Dün cemaat yargısı, FETÖ yargısı, kumpas yargısı nasıl yıkıldıysa şimdi “militanlaştırılmış yargı”nın cüppesini yırtmanın zamanı. Mahkemelerin üzerindeki gölgeyi kaldırarak milletin kara bahtını aydınlatmanın zamanı.

Burası Cumhuriyet gazetesi. Yarın tam 100. yılımız. İşgal günlerinin içinden çıktık. Adımızı Atatürk verdi. Saltanat rejimin artıklarıyla boğuştuk. Gericilikle, din sömürüsüyle, ırkçılıkla, emperyalizmle kavgalı olduk. Kalemimiz; bombayla, kurşunla, mahpusla sınandı. 12 Eylül dönekliğine, “yetmez ama evet” dönekliğine, Silivri’den kaçış dönekliğine cephe aldık. Ülkemizin damlarının kiremitinin rengini, zeytinin çekirdeğinin tadını nasıl seviyorsak mahpusunu da öyle severiz.

Nefesimizi veririz ama boşuna uğraşmayın, ateşle de zorlukla da uslanmayız!

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025