Kıssadan hisse
Melis Alphan
Son Köşe Yazıları

Kıssadan hisse

25.06.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Dün sabah oyumu verdiğim gibi uçağa atladım ve New York’a geldim.
Bu satırları yazarken seçim sonucuna dair bir fikrim yok. Bugün seçime dair bir yazı beklerdiniz ama o imkânım da yok.
Daha iyisini yapayım...
Güce, gücün istismarına ve medyanın rolüne dair bir hikâye anlatayım.
Hem de şu anda havasını soluduğum New York kentinden bir hikâye olsun bu.
Hem de benzerleriyle tarih boyunca karşılaştığımız bir figür olsun kahramanı.
Gerçek adı William M. Tweed idi.
Kimileri ona ‘Patron Tweed’, kimileri de ‘Hırsız Baron’ derdi.
Tarih onu ‘New Yorku soyan adam’ olarak yazdı.
Kim mi bu?
Bir dönem yargıyı, meclisi, hazineyi ve seçim sandığını kontrol eden adam.
Tweed gözlerini hayata epey mütevazı bir halde açtı aslında. 1823’te Manhattan’da bir sandalye imalatçısının oğlu olarak dünyaya geldi. Çıraklık, itfaiyecilik yaptı. Ama kurnazdı, bu da siyasetçilerin gözünden kaçmadı; New York Belediye Meclisi üyesi seçildiğinde 27 yaşındaydı.
O dönem şehir politikasına Tammany Hall oluşumu yön veriyordu. Tweed buraya girdi ve yükseldi. 1863’te Tammany’nin zirvesindeydi.
Amerikan İç Savaşı yıllarında New York’ta eski ve yeni zenginler çatışması vardı. Tweed, yeni zenginlerdendi ve halkın menfaatlarını korumakla yükümlü olanlara çuvalla altın taşıyordu. Aldığı komisyonlardan servet yaptı.
Tweed’in parmağının olduğu Brooklyn Köprüsü, Metropolitan Müzesi, Central Park ve mahkeme binası gibi kamu projeleri, dönemin en şişkin komisyonların döndüğü yatırımlardı. Mahkeme binası, 19. yüzyılın ‘inşaatı en pahalı’ binasıydı. Ve pek tabii, halkın vergileriyle yapılmıştı.
Şehir inşaatla dolup taşarken ve pırıltılı hayatlar süren insanlar gününü gün ederken, bir şey daha yükselişte idi: Yoksulluk.
Tweed, gücün olduğu yerde medya gücünün de olması gerektiğini biliyordu. Belediye meclisinden, gazetecilere haberleri karşılığında para ödenmesini öngören bir tasarı geçirtti. Gazetelere büyük bütçelerle kamu reklamları verdirtti. Bu gazetelerde Tweed’e ve dev projelere, yatırımlara dair haberler sıfır eleştiriyle çıktı.
Ancak Tweed, bütün gazeteleri ve gazetecileri satın alamamıştı. Bu işi hâlâ hakkıyla yapanlar vardı. Harper’s Weekly adlı küçük bir gazetenin karikatüristi Thomas Nast, Tweed’in kirli ekibini ‘Tammany dairesi’ tanımıyla aralıksız çizmeye başladı. Nast’ın karikatürlerinde Tweed ile kuklası belediye başkanı, mali işler sorumlusu ve müfettiş şehri yiyip bitiren canavarlar olarak resmediliyordu. Bir karikatürde ise Tweed şöyle diyordu: “Oyları ben saydığım sürece ne yapabilirsiniz, ne diyebilirsiniz ki?
Gazetelerde çıkan makaleler eleştiri içerse de Tweed onları umursamıyor, “Destekçilerim okumayı bilmiyor ama bu lanet çizimleri görüyor” diyordu.

Tarih tekerrür etmez, hatalar tekerrür eder
1871’de New York Times, mahkeme binası inşaatındaki yolsuzluklara dair sızdırılan belgeleri yayımladı. Bu haber, New York Times’ın ilk ‘araştırmacı gazetecilik’ başarısı oldu.
Rakamlar inanılmazdı; binlerce dolara termometre, on binlerce dolara toz bezi alınmış; perde, halı ve mobilyalara milyonlar ödenmişti.
Rakamların şişirilip şişirilmediği bilinmez ama önemi de yoktu...
New York’un parkı ve köprüsü kadar büyük bir suçluya ihtiyacı vardı ve Tweed o ihtiyacı karşıladı.
Aslında Tweed tek suçlu değildi.
Esas suçlu sistemdi ve sistem bankacıları, siyasetçileri, olan bitene sesini çıkarmayan ‘saygıdeğer insanları’ da kapsıyordu.
Tweed 1871’de 12 yıl hapse mahkûm edildi, mal varlığına el konuldu.
New York Times, bu haberi “Devletin, organize hırsızlıktan başka bir şey olmadığı teorisi bugün ölmüştür” diye duyurdu.
Tweed, 1875’te cezaevinden kaçıp İspanya’ya gitti. İspanyol polisi onu Nast’in karikatürlerinden tanıyarak yakaladı ve cezaevine geri yolladı.
Tweed 1878’te, vaktiyle inşaatını yaptığı cezaevindeki hücresinde üç kuruşsuz, zatürreeden öldü.
Tarih tekerrür etmez.
Hatalar tekerrür eder. Tweed’in hikâyesinden alınacak ders çok ama unutmayalım ki bir suçu işleyen kadar, ona göz yumanlar da suçludur.
Göz yumanlar oldukça isimler değişir, resimler değişir ama Tweed’ler hep olur.

Yazarın Son Yazıları

Yargı ve MEB gözünü kapayınca 10 çocuk istismar edildi (03.09.2018)

Yargı ve MEB gözünü kapayınca 10 çocuk istismar edildi

Devamını Oku
03.09.2018
Yargı ve MEB gözünü kapayınca 10 çocuk istismar edildi (02.09.2018)

Yargı ve MEB gözünü kapayınca 10 çocuk istismar edildi

Devamını Oku
02.09.2018
Saygısız bir toplumuz

Saygısız bir toplumuz

Devamını Oku
27.08.2018
İstismar eden üvey babanın ifadesi bile alınmadı

İstismar eden üvey babanın ifadesi bile alınmadı

Devamını Oku
19.08.2018
Türk adaleti ‘intihar’ diye geçiştirdi

Türk adaleti ‘intihar’ diye geçiştirdi

Devamını Oku
13.08.2018
Kadına şiddete 10 taksit kolaylığı!

Kadına şiddete 10 taksit kolaylığı!

Devamını Oku
30.07.2018
Aile ve Çalışma Bakanlığı neden birleşti?

Aile ve Çalışma Bakanlığı neden birleşti?

Devamını Oku
23.07.2018
İkiyüzlü ahlak

İkiyüzlü ahlak

Devamını Oku
16.07.2018
Halk daha sağduyulu

Halk daha sağduyulu

Devamını Oku
08.07.2018
Popülizm tırmansa da bireyin sesi duyuluyor

Popülizm tırmansa da bireyin sesi duyuluyor

Devamını Oku
02.07.2018
Kıssadan hisse

Kıssadan hisse

Devamını Oku
25.06.2018
O yavruyu korumak isteselerdi 16 yılda sağlam bir kanun çıkardı

O yavruyu korumak isteselerdi 16 yılda sağlam bir kanun çıkardı

Devamını Oku
18.06.2018
14 yıl şiddet gördü, mahkeme boşamadı!

14 yıl şiddet gördü, mahkeme boşamadı!

Devamını Oku
11.06.2018
‘Savun’ diye verilen çocuğu istismar etti

.

Devamını Oku
04.06.2018
Ayrımcılığın böylesi!

.

Devamını Oku
28.05.2018
‘Köylüyüz diye bizi cahil sanıyorlar’

Planlanan Çerkezköy Termik Santralı yakınındaki Pınarça köyünün kadınları isyan ediyor. İlknur Bozkaya “Bizi cahil sanıyorlar”, Maide Coşar “Doğamızı kurtaracağız” diyor.

Devamını Oku
21.05.2018
Okulda şiddetin üstü örtülüyor

Okulda şiddetin üstü örtülüyor

Devamını Oku
14.05.2018
Polis: Bekâretin bozulmadıysa ispatla, rahatına bak

Polis: Bekâretin bozulmadıysa ispatla, rahatına bak

Devamını Oku
07.05.2018
Dede ocağımdayım!

Dede ocağımdayım!

Devamını Oku
30.04.2018