Perihan Ergun

10 İşçiyi Katleden Asansör

11 Eylül 2014 Perşembe

Dile kolay, dayanılması çok zor 10 yurttaşımızı katleden asansör cinayetiyle yürekler yandı. Mecidiyeköy’deki Ali Sami Yen Stadyumu’nun yıkımından sonra boş kalan alanı gökdelenler yükseltmek amacıyla mülk edinen Torunlar GYO’nun yapımı sürdürülen binasında 10 işçi yurttaşımız katledilircesine yaşamını yitirdi. 32’nci kattan hızla zemine çakılan asansörde inşaatın ağır metal malzemesini de taşıyan işçilerin üstüne o maddeler de düşünce hepsi birden o anda canlarını vermişler. Geçen nisan ayında bir genç işçinin de aynı yapıda iş kazasıyla canını yitirmesine karşın isyan halindeki işçiler, bu olayın şirket sahiplerince önemsenmeyip tedbir alınmadığını gazetecilerin mikrofonlarına haykırarak anlatıyorlardı.
Bunca yürek yakan kaza hakkında ertesi gün Dedeman Otel’deki basın toplantısında Torunlar Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, işçileri gereken dikkati göstermemekle suçlamakla yetinmemiş, “Bu tip kazalar sektörel vakalardır” diyebilmiş. Böylece kapitalist zihniyetin canlı bir örneğini içi sızlamadan yansıtabilmiş. Bir de ihmalin söz konusu olmadığını kanıtlamak için de TMMOB Makine Mühendisler Odası’nın Mayıs 2014’teki muayene raporuna atıfla savunmada bulunmuş. Buna karşı TMMOB, asansörle ilgili raporlarının 30 Ağustos 2014’e kadar geçerli olduğunu, kontrollerin gün geçirmeden yapılması gereğini belirtmiştir. Kazayı yansıtan yazılı medyadan bu inşaat şirketlerinin ilginç bir yöntemini de öğrendim. Bunlar yapılarının tüm işlemlerini ayrı ayrı şirketlerle anlaşarak onlara veriyor, kendileri inşaat sahasındaki bürolarından işleri izliyorlarmış. İşte bu rezidans binasındaki asansör de ayrı bir şirkete havale edilmiş. Eksiklikleriyle sık sık arızalar yaşandığı halde demek ki Torunlar’ın umursamazlığının nedeni buymuş diyorum.
Bu affedilemez olayda canlarını yitirenlerin tanımlarını belirten satırları okurken yakınlarının dayanılması güç durumlarını da izler gibiydim. Öyle ki; Tunceli Ünversitesi’nde öğrenci olan 19 yaşındaki yavrumuzun okul giderlerini sağlamak için kazadan beş gün önce işe başladığını öğrendiğimde Yaradan’dan yakınlarının bu acılara dayanabilmelerine yardımını diledim. Bunun yeterli olamayacağını da düşünerek hükümetin bu konuya ciddiyetle eğilip acilen sorumluların cezalandırılması eşliğinde mağdurların da haklarının sağlanmasında etkin olmasını, Soma’da gösterdikleri ihmale benzetmemelerini hatırlatmayı vatandaşlık görevi bildim. Özellikle de ilgili bakanlığın kendi başlarına gelmiş bir olay duygusallığıyla katliam niteliğindeki bu kazada kaybedilenlerin yakınlarının yaralarının sarılmasına özen göstermesini ummak isteyerek onlara zor olan sabırları diledim.

***

Gerçekte bugünkü yazımda öncelikle 9 Eylül 1922’de büyük taarruzun Başkomutanı M. K. Atatürk’ün düşmanı İzmir’den denize döktüğü büyük zafere değindikten sonra CHP’nin 18. Olağanüstü Kurultayı’nı tüm yönleriyle ele almaktı. Ama asansör cinayetinin acı veren etkisinden kendimi alamadım.
Az da olsa kurultaya da değinmeden geçemeyeceğim. Aklım erdiği günden beri Kuvayi Milliye’den gelen, Kurtuluş’ta iki şehit vermiş, Mustafa Kemal Atatürk tutkusu ve ilkeleriyle CHP’ye, devrimlerine bağlı ailemin de etkisiyle aralıksız hep aynı yerdeyim. Öğretmenlikten emekli olduktan sonra da partinin İstanbul Kadın Kolları Başkanlığı ve Parti Meclisi üyeliğiyle yüz ağartacak onur verici görevlerinde bulunmuş olmanın getirdiği duygularla da hep takipçisiyimdir. Genel Başkan Sayın Kılıçdaroğlu’nun alelacele tepkileri perdelemek amacıyla önceki kurultaylardaki gibi emek ve deneyimleri yadsınamayacak kişilerle program oluşturmadan kurultay kararı vermesinin vitrinsel olduğu izlenimini uyandırdı. Tüm yadsınacak durumlara karşın kurultayın her zamanki gibi demokrasiyi yansıtması tesellimiz oldu. Bu konuya ve öğrencim olduğunu kendisinden öğrendiğim Yalova milletvekili Muharrem İnce’ye de ilk fırsatta genişçe yer vereceğim. Tüm CHP’lilerden tek istemim, her şeyi geride bırakıp 2015 Haziranı’ndaki genel seçimde vargücümüzle çalışıp AKP iktidarından memleketi kurtaymayı ön görev bilmemizdir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Torbadan Öcü Çıktı 18 Eylül 2014

Günün Köşe Yazıları