Hapisten adam çıkaran cemaatler
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Hapisten adam çıkaran cemaatler

07.02.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Bazen yanlış olduğunu bile bile inanıyor muyuz?
Ateşin battaniyenin altında düşeceğini, yanığın diş macunuyla iyileşeceğini sanıyor muyuz? Yine de bile bile yapıyor muyuz? Hastalığı bir başka hastalıkla tedavi etmeye, virüsü bir başka virüsle durdurmaya çalışıyor muyuz?
Ah şu bizim kandırılmalarımız, en çok da kendimizi aldatmalarımız...
Metastaz kitabını yazarken bir efsanenin gerçek olduğunu öğrendik.
“Müvekkilim hüsn-ü şehadetle kurtuldu” diyen bir hukukçuydu. Müvekkili FETÖ’den soruşturuluyordu. Kendisini, başka bir cemaatten olduğunu söyleyerek savunuyordu. Sonunda hocası savcılığa geliyordu. Savcıya “benim sohbetlerime gelir, cemaatimize yardımda bulunur” diyordu. İşte bu “iyi olduğuna kefil olma” durumuna “hüsn-ü şehadet” deniyordu.
FETÖ, FETÖ, FETÖ diyoruz.
Belki de adı bize gerçeği unutturuyor.
Bugün terörden soruşturulan, dün cemaat kılıfındaydı. Zarfa bakıp mazrufa kör mü kaldık?

Erdoğan’a şahitlik mektubu
Emniyet Müdürü Cihangir Ulusoy, 2 Nisan 2018 tarihinde gözaltına alındı. NATEK isimli şirketin ve yöneticilerinin FETÖ irtibatlarını arşivden silmekle, “FETÖ/PDY ilişkisine rastlanılmadığı” şeklinde yazdırmakla suçlanıyordu. Kendisini savunsa da, aksini söylese de mahkemeyi ikna edemedi. Ankara Sulh Ceza Hâkimliği, Ulusoy hakkında tutuklama kararı verdi.
Buraya kadar ülkede her gün yaşanan vakalardan biri sayılabilir.
Ancak tuhaf hikâye buradan sonra başlıyor. Nurcuların Yazıcılar koluna ait Hayrat Vakfı’nın temsilcisi Sait Yavuz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir mektup yazdı.
Yavuz, Erdoğan’a şahitliğini şöyle aktarıyordu:

“Adı geçen şahıs yaklaşık yirmi yıldır yakînen tanıdığımız bir arkadaşımızdır. Ne ahlâki zaafları ne de meslekî ihmalkârlığı olmadığına yakînen şahit olduğumuz ‘yerli’ ve ‘milli’ bir kardeşimizdir.”
Erdoğan’a “takdir her daim zat-ı alilerinindir” deniliyor, “hüsn-ü şehadetimizi bu dünyada arz ettiğimiz gibi mahkeme-i kübrâ olan ahirette Huzur-u îlahîde de arz etmeye hazırız” ifadeleri kullanılıyordu.
Metastaz’ı yazarken mektubun sahibi Sait Yavuz’u aradığımızda “biz kanaatimizi bildirmiş olduk o kadar” diyerek, yazdıklarının arkasında durdu.
Nihayetinde Ulusoy, tutuklandıktan birkaç gün sonra cezaevinden tahliye edildi. Hakkında açılan davanın ilk celsesinde de beraat etti.

Hâkim ya da savcı değilim. Cihangir Ulusoy’un durumuna ilişkin kararı verecek yer mahkeme.
Ancak insanın aklına gelmiyor değil. Nurcu vakfın hüsn-ü şehadeti sonucu nasıl etkiledi? Sait Yavuz bu soruya “bilmiyorum” yanıtını verdi.
Bir istihbaratçı emniyet müdürü için, bir tarikat nasıl “yirmi yıldır tanıyoruz” der? Bunu nasıl Cumhurbaşkanı’na anlatır? Nasıl “takdir sizin” buyurur?
Bu sorunun yanıtı da bir başka ayrıntıda gizli.
19 Şubat 2018 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı Osmanlı Türkçesini yaygınlaştırmak için bir vakıfla protokol imzaladı. Doğru tahmin ettiniz. Nurcuların Yazıcılar koluna ait Hayrat Vakfı’ndan başkası değildi. Protokolü imzalayan mı? Tabii ki Ulusoy’a şahitlik eden Sait Yavuz. Bu ne ilk ne sondu. Vakıf, devletle iç içe geçen birçok faaliyetin tam ortasındaydı.
Haliyle sanık ile tanığın, yargılanan ile yargılayanın, siyaset ile hukukun iç içe olduğu bir durumla karşıyız.

Af örgütü yöneticisine şahitlik eden cemaat
Sanmayın ki “ben başka tarikattanım” savunması sadece iktidar çevrelerinde yapılıyor.
“Hüsn-ü şehadet” yakın dönemde başka bir yerde daha kullanıldı. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Onursal Başkanı Taner Kılıç, 9 Haziran 2017’de FETÖ’den tutuklandı.13 ay hapis yatan Kılıç serbest bırakıldı.
Bir kısmına tanık oldum. Bir kısmına da tanık olanları biliyorum. Kılıç’ın serbest bırakılması için “çeşitli ortamlarda” en çok yapılan savunma “FETÖ’cü değil başka bir Nurcu gruptan” olduğu şeklindeydi.
Nitekim Nurcu Zehra Vakfı Grubu’nun internet sitesine girdiğinizde onların yargıya kadar taşıdıkları hüsn-ü şehadetini bugün okuyabiliyorsunuz:
“Taner Kılıç, hayatı boyunca hep bir Zehra camiası gönüllüsü olmuştur (...) Onu yakından tanıyan herkes onun bu yapıyla (FETÖ) organik veya fikirsel bir bağ içinde olamayacağını bilir.”
Hangi inançta, hangi düşüncede, hangi renkte olursa olsun kimse günahsız olduğu halde sanık sandalyesine oturtulmamalı. Öte yandan hiçbir suç da yargı sistemi içinde karşılıksız bırakılmamalı.
Dün Fethullahçılar bugün başkaları...
Hukuk sisteminin merkezine tarikat ilişkileri oturdukça adalet ölüyor.
Olan yalnız yolu adliyelere düşenlere değil, hepimizin geleceğine oluyor.

Yazarın Son Yazıları

Çıksalar ne olur çıkmasalar ne olur

Konuşmak neden aramaz, sessizliğinse anlaşılır bir nedeni vardır.

Devamını Oku
29.12.2025
Yarının kavgasına bugünden bakalım

Hareket bilinirse doğa öngörülebilir hale gelir.

Devamını Oku
25.12.2025
175 milyonluk cevap

Cevap verilemeyen her soru yeni sorulara gebedir.

Devamını Oku
22.12.2025
İddianame aşamasında bir anda dosyadan çıkan fezleke!

İnsan ne anlatırsa anlatsın ancak eylemiyle anlaşılır.

Devamını Oku
18.12.2025
Askerlerin 175 milyonu nereye gitti

“Senin” dediklerinin akıbetini sorunca senin sandığının senden ne kadar uzakta olduğunu görürsün.

Devamını Oku
15.12.2025
Ne olduğunu görmüyor musunuz?

Her “Bak” dediğimizde gözler kapanıyorsa işaret ettiğimizi gösterebilir miyiz?

Devamını Oku
11.12.2025
Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025