Kültür ve bilimin koruyucu anıtları: Kütüphaneler, arşivler, müzeler
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Kültür ve bilimin koruyucu anıtları: Kütüphaneler, arşivler, müzeler

27.03.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Bilgi yönetimi konusunda ileri düzeyde olan ülkelerden çok gerideyiz. İlerlemek bilgiyle olur, bilgi birikimini denetlemeyen toplumlar geri kalmaktan kurtulamazlar. “Bilgi Yönetimi Politikaları” ile ilgili yapılan bu öneriler, ülkemizin Batı ülkeleriyle bilgi yarışında, bilgi ve bilim bağlamında geri kalmaması için olmazsa olmaz bazı koşullardır.

 

Öncelikle tüm meslektaşlarımın, kitapseverlerin, araştırmacı ve akademisyenlerin ve tüm halkımızın bu önemli haftasını (25-29 Mart) kutluyorum. Okuma alışkanlığı yaşam boyu elde edilen bir alışkanlıktır: Kreşlerden başlayarak ilkokullara, liselere ve üniversitelere kadar herkesin kolayca erişebileceği, eğitimlerini destekleyen iyi donanımlı okul ve halk kütüphaneleri olmalıdır. “Örgün eğitim” sonrasında toplumun her mahallesinde bulunması gereken halk kütüphaneleri, yaşamın her aşamasında “sürekli eğitimi” destekleyen kurumlardır. Her dönemde biz varız!
Bilgi birikimsiz toplumlar ulusal kimliklerinden kolayca koparılarak, bilgi öncüsü olan ülkelerin güdümüne girerler ve gelecekte de onların sömürgeleri olarak kalmaya mahkûm olurlar. J. L. Borges’a göre (1941) çok doğrudur ki, büyük güçlerin en büyük hedefi “tarih boyunca düşman istilacılar olarak girdikleri ülkelerin kültür miraslarını daima yok etmek” olmuştur. Bir ülkeyi egemenliği altına almanın en önemli aşaması da istila edilen ülkenin kültür mirasını ve bilgi birikimini ortadan kaldırmak olmaktadır. Böylece amaç o toplumun geçmişiyle bağlarını koparmaktır. Bu nedenle, kütüphaneler, arşivler, müzeler bizim kültür anıtlarımızdır.

Kültür-Bilim Anıtları
Değişik uygarlıklar bin yıllardır kendi kültür birikimlerini korumak amacıyla gerek devlet tarafından gerek bireyler, kurumlar, vakıflar tarafından kütüphaneler, arşivler ve müzeler kurmuştur. Böylece insanlığın kültür mirasları günümüze dek taşınmıştır, bu bir kültürel varoluş nedenidir.
Kütüphaneler: Kütüphaneler kitaplar ve süreli yayınların yanı sıra, değişik formatlarda üretilmiş bilgi ve belgelerin, bilinçli bir şekilde toplandığı ve düzenlendiği dermelerdir. Bu amaçla, her ülkede devlet ve/ veya özel kuruluşlar tarafından kurulan kütüphaneler eğitim ve araştırma amacıyla halkın hizmetine sunulur.
Arşivler: Günümüze kadar gelmiş tarihi belgeler, el yazmaları, eski fotoğraflar ve posterler, özel raporlar, mektuplar, anılar, tutanaklar, vb. materyallerden oluşur. Bunlar devlet veya kent arşivleri olarak kurulan şirket veya özel kuruluşlara ait kurumlardır. Arşivler bir ülkenin olduğu kadar, özel kurum ve kuruluşların gelişimini belgeler, kültürünü yaşatırlar.
Müzeler: Müzelerde saklanan sanat eserleri ödünç alınamayan ancak yerinde gezilerek görülen, incelenen objelerdir: heykeller, resimler, portreler, vazolar, mozaik ve seramik işleri, tekstil, takılar gibi. Kitaplarda olduğu gibi, objenin yapım tarihi, sanatçı adı, boyutları, türü, şekli, rengi nedir, hangi uygarlık veya hangi ülkeye aittir gibi künye bilgileri kaydedilir.
Kişisel Arşivler ve Müzeler: Bu kurumlar bazen kamuya açık olmayan, hizmete sunulmayan, çoğu zaman da bilinmeyen kişisel dermelerdir; kendi dar çevrelerinde sınırlı kullanımları vardır. Bazı girişimci koleksiyoncular da halka açık hizmet veren özel arşiv ve müzeler kurabilir. Ne yazık ki, bunların birçoğu saklı halka açık olmayan koleksiyonlardır, bunları toplayan ile onun yakın çevresi bilir.
Şunu önemle belirtmek gerekir ki buralarda bulunan çok sayıda eser kişilere değil, aslında topluma aittir. Her ne koşulda olursa olsun, bu değerli belge ve objelerin tümü kayıt altına alınarak, bölge merkez kütüphanesi, arşivi ve/veya müzesinin veritabanında yerlerini almalıdır. Bunlar bir ulusun kültür mirasıdır, kullanımları kamu yararına, araştırma ve eğitim amaçlı, yasalarla belirlenen koşullarda olmak üzere hizmete sunulabilmelidir.

Bibliyografyaİndeks- Kataloglar:
Yukarıda sayılan özel / tüzel kurumsal yapılar dışında, yüzyıllar boyunca bibliyofiller (kitapseverler) tarafından bibliyografyalar ve kataloglar yayımlanmıştır. Bu tür kaynakçaların hazırlanması için kütüphanelerde, arşivlerde, müzelerde bulunan basılı yayınlar, el yazması ve el yapımı eserler özden geçirilir, künyeleri hazırlanır ve resimlendirirler. Bu tür kataloglar, bibliyografyalar, süreli yayın listelerinde yer alan bilgi ve belgeler ile ülkenin kültür varlıkları kayıt altına alınmış olur, bunlara kolay erişim sağlanır.
Aynı şekilde açık havada bulunan mimarlık eserleri, anıtlar, gömütler, tapınaklar, mezar taşları, yazıtlar ve ören yerleri de kayıt altına alınmalı, bunların özellikleri de belirlenerek tanımlanmalı, konu başlıkları verilerek veri tabanlarında yer almalıdır. Kütüphaneler, arşivler ve müzeler UNESCO tarafından, insanlığın bilgiye dayanan kültür hazinelerinin korunduğu yerler olarak tanımlanmıştır.

Sorunlar:
Ülkemizdeki durumu irdeleyecek olursak, bilgi yönetimi konusunda ileri düzeyde olan ülkelerden çok gerideyiz. Öncelikle meslek içinde çalışan görevlilerin tüm çabalarına karşın, devletin ilgili birimleri tarafından konunun yeteri kadar önemsenmediği bir gerçektir; bu biraz da genel düzeyde bilgi yönetimi ve bilgi denetimi konusunda toplum olarak duyarsız olmamızın sonucudur. Diğer taraftan bilginin kullanıcıları olarak araştırmacılar ve akademisyenler de bu alanda gerekli olan duyarlılığı ve istemi göstermemişler, uluslararası standart ve kuralların kendi kültür varlıklarımıza uygulanması için baskı oluşturmamışlar. Dış dünyadan kolaylıkla elde ettikleri bilgilerden yararlanırken, kendi bilgi veri tabanlarımız nerede diye sorgulamamışlardır. Son olarak şunu söylemek isterim ki, ilerlemek bilgiyle olur, bilgi birikimini denetlemeyen toplumlar geri kalmaktan kurtulamazlar. Aşağıda belirtilen “Bilgi Yönetimi Politikaları” ile ilgili yapılan bazı öneriler, ülkemizin Batı ülkeleriyle bilgi yarışında, bilgi ve bilim bağlamında geri kalmaması için olmazsa olmaz bazı koşullardır.

Bilgi Yönetimi Politikaları Üzerine Öneriler:
Bilgi Politika sı: Öncelikle ülkemiz için ivedilikle bir “Bilgi Politikası” geliştirilmesi şarttır; bunu hazırlarken başta kütüphaneci, arşivci ve müze yöneticileri olmak üzere, akademisyen, araştırmacılar, sanatçılar, kültür, sosyoloji ve tarih alanlarından uzmanlar bir araya gelerek, ülkemize özgü bir kültür politikası oluşturulmalıdır.
Standartlar ve Planlama: Değişik alanlarda hizmet veren kütüphaneler için (üniversite, okul, halk, çocuk, özel kütüphaneler, milli kütüphane, vakıf kütüphaneleri, özel kütüphaneler) ulusal amaçlar ve hedefler saptanmalı, ülkemize özgü standartlar getirilmelidir. Toplumun her kesimine “örgün, yaygın, sürdürülebilir” eğitim olanakları sağlanmalıdır.
Ulusal VeriTaba nı: Kütüphanelerde bulunan tüm kitap ve süreli yayınlar için toplu kataloglar/bibliyografyalar hazırlanmalı, kitap ve süreli yayınların hangi kütüphanelerde olduğu belirlenmelidir. Ayrıca özel ve kişisel kütüphaneler, arşiv ve müzelerde bulunan yapıtlar da ulusal veri tabanlarında standartlara uygun olarak kayıt altına alınmalı, çevrimiçi erişim yoluyla hizmete sunulmalıdır. Bunların tanımlanması için ülkemize özgü konu başlıkları hazırlanmalı, indeksler geliştirilmeli, belgelere en kolay ve çabuk erişim sağlanmalıdır. Bu faaliyetlerin gerçekleşebilmesinde devlet desteği şarttır.
Süreli yayınlarLA veritaba nı oluşturulma - sı: Dergi indeksleri projesine bir an önce başlanmalı (özellikle sosyal bilimler, tarih, sanat, arkeoloji, mimarlık, dil ve edebiyat vb. konularda) alanında belli başlı dergiler seçilerek kavramsal dizinler (thesaurus) hazırlanmalıdır. Özel proje olarak da uzmanlar tarafından belirlenecek bilimsel dergilerin de eski sayılarına doğru gidilerek indekslenmeleri sağlanmalı, böylece günümüze kadar bu bilgilere çevrimiçi erişim mümkün olmalıdır. Hazırlanacak konu başlıkları Türkçe ve İngilizce olarak verilerek, uluslararası düzeyde erişime açılmalı, bunlara internet ortamında erişim sağlanabilmelidir. Uluslararası ortamda da çok gereksinim duyulan bir eksikliği tamamlamış olacaktır.
Gazete indeksleri: Halen yayımlanmakta olan, süregelen veya yayın hayatını tamamlamış gazetelerin bibliyografik künye bilgileri derlenmelidir: Başlık, yayıncı, başlangıç tarihi, bitiş tarihi, nerede yayımlandığı vb. Ayrıca belli başlı ağırlığı olan bir ulusal gazetenin (Cumhuriyet Gazetesi) indekslenmesine kaldığı yerden ve geriye doğru, devam edilmeli, bunun için de İngilizce-Türkçe konu başlıkları kullanılmalıdır.
Başvuru kitapları: Türkiye ile ilgili temel ve belirli kaynak kitapların İngilizce ve önemli yabancı dillere çevrilerek yayın ve dağıtımlarının sağlanması (efsanelerimiz, töreler, törenler, gelenekler, müzik, danslar, folklor gibi özgün faaliyetler) ülkemiz tanıtımında bir boşluğu doldurması bakımından çok önemli etkisi olacaktır. Bunun gerçekleştirilmesi için devlet veya özel kurum ve kuruluşlarımızın yayınevleri (Kültür Bakanlığı, bankalar, şirketler) bu önemli görevi üstlenmelidir.
Konu ve ad dizinleri: Konu başlıkları ve denetimli sözcükler dizinleri (thesaurus) yanı sıra, özel-tüzel, adlar, tarihi ve coğrafik adların dizinleri de standart yazım biçimiyle ulusal / uluslararası kullanıma sunulmalıdır. Sosyal bilimler, din, tarih, sanat, arkeoloji gibi alanlarda kavramsal dizinler hazırlanmalıdır.
Sanat eserleri ve Ören Yerleri: Müzelerdeki eserlerin yanı sıra, açık alan anıtları, heykel, seramik vb. yapıtların toplu veri tabanları oluşturulmalı her birinin özellikleri ve künyeleri uluslar arası standartlara göre hazırlanmalı, yerleri belirtilmelidir. Bunların tümü resimleriyle birlikte veri tabanlarında yer almalıdır.
Gerek ülkemiz için gerek uluslararası düzeyde eksiklerimizi tamamlayabilmemiz için, bunlara bir an önce başlanması önemlidir ve bunlar bir ekip çalışması sonucu gerçekleştirilebilir. Kütüphaneciler ve değişik bilim dallarından akademisyenler, araştırmacı ve uzmanlardan oluşan bir komisyon / komisyonlar kurulmalıdır. Sorunları birlikte saptayıp, birlikte çözümler getirmek üzere ortak girişimlerde bulunulmalıdır.

Meral Alakuş

Yazarın Son Yazıları

Askeri hastanelerin yeniden açılması - Dr. Süleyman Kalman

Sıkça gündeme gelen askeri hastanelerin yeniden açılması yönündeki tartışmalar, yalnızca yönetsel bir düzenleme sorunu değil, görünüşte ani ama belki de “bile bile” yapılmış bir yanlıştan dönmenin ve silinmeye yeltenilmiş Cumhuriyetin sağlık belleği ile kurulan ilişkinin de bir göstergesidir.

Devamını Oku
30.12.2025
Barış üzerine bir deneme - Av. Ekrem Demiröz

Savaş kabadır, çirkindir ve acımasızdır.

Devamını Oku
30.12.2025
Yeni bir toplumsal yalnızlık - Dr. Alper Demir

Türkiye’de son yıllarda yaşanan siyasal gerilimler, derinleşen kutuplaşma ve kamusal alanın giderek daralması, artık yalnızca güncel siyasetin değil, toplumsal yapının kendisinin sorgulanmasını zorunlu kılıyor.

Devamını Oku
29.12.2025
Yıl biterken... - Erol Ertuğrul

23 yıldır Türkiye hak etmediği acıları yaşıyor.

Devamını Oku
28.12.2025
Su kıtlığına doğru... - İsmail Özcan

Herkesin bildiği üzere yaşadığımız dünyanın insanlar ve tüm canlılar için olmazsa olmaz iki büyük nimetinden biri hava, diğeri sudur.

Devamını Oku
27.12.2025
Mustafa Kemal’in Ankara’ya gelişi: Kızılca Gün - Hüner Tuncer

Birinci Dünya Savaşı sonucunda Osmanlı topraklarını Avrupa devletleri arasında paylaştıran Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında, Mustafa Kemal’in öncelikli düşüncesi, “ulusal birlik” düşüncesiydi.

Devamını Oku
27.12.2025
Devlet geleneği, demokrasi ve vicdan - Halil Sarıgöz

Dün İsmet İnönü’yü aramızdan ayrılışının 52’nci yılında andık..

Devamını Oku
26.12.2025
‘Asgari’ sömürü - Aydın Öncel

Aralık ayının son günlerinde yaşanan “asgari ücret” tartışmalarında gelenek bu yıl da bozulmadı!

Devamını Oku
25.12.2025
İBB davasında yargılama süresi - Hikmet Sami Türk

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hakkındaki yolsuzluk iddianamesiyle İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 12.12.2025’te başlayan ve ilk duruşmasının 9 Mart 2026 günü yapılmasına karar verilen davada hedeflenen yargılama süresi, mahkeme tarafından en çok 12 yıl 6 ay olarak belirlendi.

Devamını Oku
24.12.2025
Menemen Devrim Şehitleri Anıtı ve Cumhuriyet -

Yunus Nadi: “Kubilay timsalini taziz için ne yapsak yerinde olacağına şüphe yoktur.

Devamını Oku
23.12.2025
Kubilay olayının anlattıkları - Osman Selim Kocahanoğlu

23 Aralık 1930 salı günü, Menemen’de insanlık tarihi- nin en hunhar cinayetlerinden bi- ri işlendi.

Devamını Oku
23.12.2025
Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri - Azmi Kişnişci

“Eşitlik”, Cumhuriyetin yalnızca hukuki bir ilkesi değil; toplumsal yaşamımızın adalet duygusunu ayakta tutan temel dayanaklarından biridir.

Devamını Oku
22.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma - Prof. Dr. Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025