Bu unvan da yakındır!

Bu unvan da yakındır!

19.05.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

19 Mayıs 1919’un özü-özeti Gençliğe Hitabe’dir.
Destansı bir sesleniş, bir kitabedir.
Devletin kurucusunun vasiyetnamesidir.
Anlatımın zenginliğini, şiirselliğini, ifadenin derinliğini, daha iyi hissetmek için belki biraz Osmanlıca sözlük bilgisi de gereklidir.
100 yıl önceki şu basirete, şu ferasete bakar mısınız?
“Bütün bu şerâitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.
Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.”

*

Çok şükür milletimiz fazla fakr ü zaruret içinde değil...
Ve iktidara sahip olanlar da açık bir hıyanet içinde değil...
Ama fazlasıyla gaflet ve çokça dalalet içinde oldukları da açık!.
Bu yüzden de milletin en azından yarısı bin türlü hukuksuzluğa, türlü hoyratlığa maruz kalmaktan harap ve bitap düşmüş durumda.
Bu nedenle de çoğu kez yanlış söylenen, “bedhah”ı açmanın tam yeri ve zamanı.
Bedhah, kötülük isteyen, kötü yürekli, kötü dilekli (TDK).”

Çoğu kez de bu sözcük kötü bahtlı, “bedbaht” ile karıştırılıyor.
Bu karışıklık iktidar sahiplerinin kötü niyetlerinden ve kötülük dileklerinden ve kötü yüreklerinden değildir, demekle yetinelim.
Seçim boyunca “gönül” lafı etmelerini bunun farkında olduklarına verelim.

*

Gençliğe Hitabe’nin yazıldığı dönemde ülkemiz işgal altındadır.
“Dahili ve harici bedhahlar” ise iç ve dış düşmanlardır.
Ülkemizin dört bir yanı düşmanla sarılı ve düşmanla işbirliği yapanlarla doludur.
Çok şükür, şimdi işgal yok.
Ama belli bir “mişgal” var ki, iktidar sahipleri milletimizi “beka tehdidi” ile korkutuyorlar.
Dileyelim bu da sadece bedbahtlıktan ve gafletten olsun da, “bedhah”lıktan , kötü yüreklilikten olmasın!

*

Zırnık sempatileri varsa o da, göbek adı Mustafa’ya!
Oysa TBMM tutanakları tanıktır ki, İnönü de Mustafa İsmet’tir; Ecevit de Mustafa Bülent!.
Yani Atatürk’ün anne babasını geçtik, İnönü ve Ecevit’in ailesi de Hz. Peygamber’e olan inançlarının zekâtını verebilselerdi, bunlar arasında bir tek zındık kalmayacaktı!
Küfrettiği TC’nin kutsal bayrağına sarılıncaya dek, “Hunili Kadir”, Atatürk’e, “Kamal” deyip durdu.
Bu bile, Huniligillerin ne “malın gözü” olduklarının kanıtıdır.
Hayranlarındaki Hunili sevdası Atatürk’e olan nefreti, onlar adına vekâleten yürütmüş ve seslendirmiş olmasındandır.
Tepelerdeki ise, hiçbir zaman “Kamal” demeye cesaret edemedi.
Ama “Türk” sözcüğü ile bozuk ilişkisinden mi nedir, ağzının dolusu ile hiçbir zaman Atatürk de diyemedi.
Devletin kurucusunu “Gazi”liğe indirgemekle yetindi!
Cumhuriyetin ve devrimlerinin altını oymak ise Hunililere kaldı.

*

15 Temmuz’da Meclis’i bombalayan tiyatrocu ve kör nişancı hainlerin “şerri”nden bile “hayır” üretmeye kalkıldı.
“Gazi Mustafa Kemalsiz” bir Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı söylemi geliştirmeye yöneldiler.
Bir ara “Gazi Meclis” falan da dediler!
Oysa Gazi Meclis, 100 yıl önce, tam da bugün, Samsun’da fitili ateşlenen İstiklal Savaşı’nın karargâhı idi.
Devletini kurmadan önce, parlamentosunu kurmuş olan dâhi bir komutanın Meclisi’ydi.
Ve dünyada bir benzeri daha yoktu.
Gerçi şu sıralar “sandık ve marangoz hataları” yüzünden “Niyazi” olmuş durumda.
Ama benzer hıyanetlere kurban edilen İstanbul ile birlikte Meclis’in de yazgısı değişecektir.
Türkiye Cumhuriyeti yaşadıkça, Gazi Meclis olarak kalacak; gün gelip bu iktidarı tarihe gömünce de halkımız “Gazi Millet” sıfatı ile anılacaktır.  

Yazarın Son Yazıları

Meşrubat Trump'tan meşruiyet...

Meşrubat Trump'tan meşruiyet...

Devamını Oku
30.11.2025
Risk-almak vermek

En dehşetengiz proje nedir?

Devamını Oku
23.11.2025
Abalar Feda Muazzez Hanım'a

Abalar fena Muazzez Hanım'a

Devamını Oku
16.11.2025
10 Kasım sırtlanlığı

10 Kasımlarda “Atam sen rahat uyu!” sloganını duyamaz olduk: Biliyoruz ki “Saygı duruşu, sap gibi durmaktır” diyen zihniyet iktidar olduğundan beri Atatürk’e rahat uyu demenin manası yok.

Devamını Oku
09.11.2025
Kasım notları

Kasım notları

Devamını Oku
02.11.2025
Durumlara rağmen doğa yasası şaşmaz

Para politikalarının mucidi ünlü ekonomist Milton Friedman (1912-2006) sanki bizimki için söylemiş: “Bir hükümet, bazen bir sorunu çözmeye kalkınca o sorun daha da büyük bir sorun haline gelir!”

Devamını Oku
26.10.2025
Şeytan-ı Racim-10.10.10

Ankara Tren Garı, Cumhuriyetin belleğinde bir istasyondan fazlasıdır.

Devamını Oku
12.10.2025
Trump ile trampa

Meşruiyet değildir AKP’nin en müşkül işi, müşkül odur ki meşruiyet ararken kördüğüm eder memlekette her işi.

Devamını Oku
28.09.2025
Amerikan açık pokeri

ABD’nin değil, dünyanın da tek adamı (!) Trump, sonunda bizim tek adamımız Erdoğan’ı bu perşembe günü Beyaz Saray’ında kabul edecek. Yaşasın.

Devamını Oku
21.09.2025
Kemal Bey... Tarihi ve talihi

Yarın 15 Eylül, tarihi bir gün.

Devamını Oku
14.09.2025
Baba-oğul ilişkisi

“Hırsızlık oğuldan babaya değil, babadan oğula geçer. R.T. Erdoğan 1994”.

Devamını Oku
07.09.2025
Babadan numarasız selefe...

Tayyip Bey’in bekası için mesai harcayan etkili-yetkili külliye başdanışmanlarının 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in konuşmalarını da inceledikleri biliniyor.

Devamını Oku
31.08.2025
Erdal İnönü ve Kürt ittifakı...

TBMM tatilde, malum komisyon salı günü yine de toplanıyor.

Devamını Oku
17.08.2025
Kutlu olmayasıca Sevr!

Bugün 10 Ağustos 2025.

Devamını Oku
10.08.2025
Komisyonun yazgısı!

Şu satırlara bakar mısınız?..

Devamını Oku
03.08.2025
Yapay zeka Bodrum'da

Bodrum'da yabancı turistler ayrılırken okudukları kitapları otel lobilerindeki kitaplıklara “armağan” ediyorlar.

Devamını Oku
27.07.2025
Altan abisiz gazetecilik...

“Gazeteci olunmaz. Gazeteci doğulur” gerçeğine inanan kuşaktandı...

Devamını Oku
20.07.2025
Paşa gönül ittifakı...

Günlerdir tonlarca laf, demeç, açıklama, nutuk...

Devamını Oku
13.07.2025
Sessiz sabotaj...

İktidar belli ki geceleri meydanlardan caddelere taşan on binlerin, yüz binlerin anaforuna kapıldı.

Devamını Oku
06.07.2025
Keşke mutlak butlanlansa...

Tayyip Bey'e siyasette ikbal yolunu açanlar onu milletvekili bile değilken Beyaz Saray’da ağırlayanlardı.

Devamını Oku
29.06.2025
Bir yıldız kaydı...

Bugün Çetin Altan’ın 98. doğum günü. Kemal Gür’ün ölümünün de 4. günü. H Çetin Altan’ın sadık okurlarındandı.

Devamını Oku
22.06.2025
TERÖR ÇÖPLÜĞÜ ORTADOĞU...

Komisyonumuz 'yağmasa da gürlemeye' kararlı!

Devamını Oku
15.06.2025
Hepimiz bir tür kurbanız bayramı...

Kutlu olsun! Bayram gönüllere de gele, daha da gitmeye.

Devamını Oku
08.06.2025
MHP’nin ‘görünmez el’i

Tüm siyasal partiler kurulurken fabrika ayarına sahiptir. Zamanla ve/veya parti yönetimleri el değiştirdikçe bu ayar değişir, bozulur, tanınmaz hale gelebilir.

Devamını Oku
01.06.2025
Başbuğdan Bahçeli’ye vasiyet mi?

Bu bir “belge” yazı.

Devamını Oku
25.05.2025
Gitanjali ve Ecevit

Bugün 18 Mayıs 2025.

Devamını Oku
18.05.2025
Notre Dame’ın değil, TC’nin iki kamburu

Notre Dame’ın değil, TC’nin iki kamburu

Devamını Oku
11.05.2025
Nermin... Bir Cumhuriyet şarkısı

Nermin... Bir Cumhuriyet şarkısı

Devamını Oku
27.04.2025
Baharlar tekin değil!

Baharlar tekin değil!

Devamını Oku
13.04.2025
Ucuz üyelik yahnisi

Ucuz üyelik yahnisi

Devamını Oku
06.04.2025
Meydan bayramı

Meydan bayramı

Devamını Oku
30.03.2025
Beyaz Türk olarak bir Kürt portresi

Beyaz Türk olarak bir Kürt portresi

Devamını Oku
23.03.2025
‘Kurucu önder’in kaleminden

‘Kurucu önder’in kaleminden

Devamını Oku
16.03.2025
Biri ötekine ihanet ederse...

Biri ötekine ihanet ederse...

Devamını Oku
09.03.2025
Tek tabanca Kürt’ü arzımdır

Tek tabanca Kürt’ü arzımdır

Devamını Oku
02.03.2025
Muamma ve Doruk ile Nehir

Muamma ve Doruk ile Nehir

Devamını Oku
09.02.2025
Tekerrür ve tashih

Tekerrür ve tashih

Devamını Oku
02.02.2025
Monşersiz diplomasi

Monşersiz diplomasi

Devamını Oku
19.01.2025
Maziye bak ileriyi gör

Maziye bak ileriyi gör

Devamını Oku
12.01.2025
Aklımızdaki meret soru...

Aklımızdaki meret soru...

Devamını Oku
05.01.2025