2. Cumhuriyet işte budur

2. Cumhuriyet işte budur

20.12.2019 10:00
Güncellenme:
Takip Et:

Acaba, Resmi Gazetede “Faizsiz Finans Kuruluşlarının Bağımsız Denetimini Yürüten Denetçiler İçin Kurallar” kararları açıklanırken, şeri hükümlere yer verildiği 14 Aralık 2019’u, 2. Cumhuriyet’in resmen ilanı günü olarak kabul edebilir miyiz? Yoksa bu tarihi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın din şûrası toplantısında, “İslam bize göre değil, biz İslama göre hareket edeceğiz” diyerek devletin dine göre biçimlendirileceği dönemin artık başladığının T.C’nin en yetkili ağzı tarafından açıklandığı an olarak saptamak mı en doğrusu, bilemiyorum. 

Bildiğim bir şey varsa o da bir zamanlar numaracı cumhuriyetcilerin (sonradan “yetmez ama evet” etiketi altında toplandılar) önerdikleri 2. Cumhuriyetin fiilen ve de resmen yürürlüğe girmiş olduğudur.

Öyle ya, devlet kendi resmi gazetesinde, bankacılık kurumlarından biriyle ilgili kurallara ilişkin kararları açıklarken, bunları fıkıh hükümlerine bağlayan davranış Cumhurbaşkanı’nın bu olaydan iki hafta önce din şûrasında yaptığı İslama göre hareket etmek zorunluluğunu dile getiren konuşmasıyla örtüşüyorsa, laik Cumhuriyetin tarihe karışmış olduğu gerçeği tartışma bile götürmez. 

***

1923’te kurulmuş olan aydınlanmacı Cumhuriyetin en büyük özellikleri, laiklik ve ulusalcılık olduğuna göre, ümmet birimine dayalı, dinci bugünkü cumhuriyetin o ilk Cumhuriyet ile bir ilişkisi olamaz. Nitekim öyle de olmuştur.

Bugünün egemen güçlerinin eseri olan cumhuriyet kendi dönemine gelene kadar görülen bütün aksaklıkların, bozuklukların, yanlışların kaynağı olarak, aydınlanmacı laik demokratik Cumhuriyetin kendisiyle ilke ve kurumlarını göstermektedir. 

Bugünkü dinci cumhuriyetçilerin savunduğu bu görüş yeni değildir. Türkiye’nin kendine özgün koşullarının da yardımıyla “aslında sağ denilen soldur, sol denilen de sağdır” diyerek her şeyi tersyüz eden ve gericiliği ilericilik olarak sunan bu görüş bir zamanlar 2. Cumhuriyetçiler tarafından alabildiğine savunulmuştur. 2. Cumhuriyetçiler demokrasinin temelini oluşturan laiklik ilkesini de, “laikçilik” diye çarpıtıp saldırılarının hedef tahtası haline getirdiklerinden, onu en büyük günah olarak gören dincilerin de (dindarların değil, dincilerin) doğal ve de stratejik ortakları konumundaydılar. 

Bu ortaklık, dincilerin düzeni değiştirmek için anayasayı değiştirme aşamasına kadar sürdü.

2. Cumhuriyetçilerin “yetmez ama evet” etiketini benimsemeleri bu aşamada oldu. 

“Yetmez ama evet”çilerin desteğiyle, yargı da dahil olmak üzere bütün erkleri ele geçirdikten sonra dincilerin, artık 2. Cumhuriyetçilere ihtiyacı kalmadığından, onları kullandıktan sonra buruşturup attılar. Hatta önde gelen 2. Cumhuriyetçileri içeri bile tıktılar. Ortaya MHP’lilerin hapiste, ama düşüncelerinin iktidarda olduğu Evren dönemindeki gibi tuhaf bir durum çıktı.

Şimdi de 2. Cumhuriyetçilerin kimi önde gelenleri, kumpaslar sırasındaki değerli hizmetlerine karşın içeridedirler. 

***

Ama bu durum bizi yanıltmamalıdır. Kimi ağa babaları içerde olsalar bile laiklik karşıtı 2. Cumhuriyet düşüncesi iktidara gelmiştir. Şu farkla ki, 2. Cumhuriyet etiketi altında değil de dinci güçlerin liderliğinde. Zaten ülkenin koşulları da başka türlüsüne elvermezdi.

Her neyse, tüm kötülüklerin nedeni olarak, aydınlanmacı laik Cumhuriyeti gören 2. Cumhuriyet dönemini yaşıyoruz.

2. Cumhuriyetin artık afişe olduğu egemenlik dönemi, deneme yanılma yöntemiyle yolunu bulmaya çalışan bir toplum için belki de kaçınılmazdı.

Bugünleri yaşamalıydık ki, 2. Cumhuriyetin ne menem bir şey olduğunu görebilelim.

2. Cumhuriyet kendi yarattığı sorunların altında her gün biraz daha ezilirken kaçınılmaz olarak, kendinden sonrasının da yolunu açıyor.


Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023