Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

27.02.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bir 28 Şubat daha geliyor, yarın 25. yılı. 28 Şubat bir darbe midir? Yaşadıklarıyla cebirsiz, şiddetsiz bir darbe olabileceğini kanıtlamış olan Türkiye pekâlâ tank, top, silah olmadan da darbe olabileceğini gösteren zengin örneklerle doludur. Bu da onlardan biridir. Cengiz Çandar’ın “postmodern darbe” benzetmesi yerindedir. Gerçi burada tank, top, tüfek mevcuttur ama cebir, şiddet kullanılmamış; kararlar devletin yetkili makamlarınca alınmıştır. Tarihin gördüğü en büyük hukuk kumpaslarından biri olan Balyoz davası sırasında içeride olan Çetin Doğan Paşa’ya takılmıştım.

- Darbe falan yapmadık diyorsunuz. Sizi mahkûm edecekler. Çünkü aslında gerçekten darbe yapmamaktan yargılanıyorsunuz. Gerçekten de tankların sokağa inmesinin (o da daha sonra olacaktır) çok sonrasında istifalar gelmiştir. Her şey yasalara ve prosedüre uygun olarak cereyan etmiştir.

Aslında askerleri darbe yapmakla suçlayan çevrelerin korkunç kumpasının tarihte yeryüzünde Nazi mahkemelerinde de görülmemiş olduğunu belirtmek isterim.

Zaten bu skandalı destekleyenler de korkunç kumpasın, esasla alakası olmayan ikinci derecede usul hükümleriyle malul olduğunu kabul ediyorlardı. İddia makamında, sonradan FETÖ’den hüküm giyenler de görev almışlardır.

Aslında emperyalizm ile kol kola NATO’nun güdümü altında TSK’nin tasviyesi operasyonuydu söz konusu olan.

Bunu sivil ya da üniformalı, sivil ya da dinbaz darbenin üniforması cüppeli, yerli, yabancı herkes bilmelidir.

Nitekim Balyoz kumpası ile başlayan 28 Şubat yargılarının hukukla hiçbir ilgisi olmadığı zamanla ortaya çıkmıştır. Ancak yargının tümüyle yürütmenin etkisine girdiği, emiri altında olduğu dikta ülkelerinde mahkemelerde hukuk uygulanmaz.

Şu anda 28 Şubat darbesi davasında mahkûm olan ve bu cezası onanan emekli Orgeneral Çetin Doğan şu sırada bu davanın hükümlüsü olarak yatmaktadır.

Emekli Orgeneral Çetin Doğan 84 yaşındadır. Eşi Nilgül Doğan bir yandan kumpastaki rezaletleri haykırırken bir yandan da sağlık durumu dolayısıyla tahliyesi için gerekli resmi başvuruları yapmaktadır. Ama yargı Çetin Doğan’ın “ağır hastalıklarını pek de âlâ hapishanede geçirebileceğine” karar vermiştir.

Ve de 2024 Türkiye’sinde Türk ordusunun şerefli orgenerali hapiste yatabilmektedir. Durum Cumhuriyetin bütün kurumları, ülkenin tümü açısından utanç vericidir. Aslında Türkiye’de hukukun nebzesi olması halinde Çetin ve Nilgül Doğan’ların hesap soran durumunda olmaları gerekirdi. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumlarının çok da fazla rahatsız olmadığı hissedilmektedir. Delil diye sunulan maskaralıkları, perişan edilmiş olan yargı süreci içerisinde meydana gelenleri birçok konum ve kişi hazmetmiştir. Oysa bu alanda meydana gelenler bir toplumun tümünün gururunu ve onurunu zedelemektedir. Nilgül Hanım’ın açıklamalarından geçirdikleri bu tahammül edilmez, akıl almaz, güç günlerde yalnız bırakıldıkları izlenimi içerisinde olduklarını gösteriyor. Bunun bir şahsi kanaat olması halinde bile son derece vahim olduğu kesindir.

***

Çetin Doğan şerefli bir Türk subayı olarak Cumhuriyetin kazanımlarının laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık ve onurunun nöbetçisi olarak hepimizin namusu adına orada yatmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tasviyesi operasyonunun en büyük kurbanı olan Çetin Doğan silah arkadaşları ve milleti adına namus nöbetini sürdürmektedir. Türkiye’nin içinde bulunduğu iflas çukurundan ve korkunç kaostan kurtulmasının ilk koşulu Çetin Doğan’a yapılanlara son verilmesidir.

Ama ondan da önce Çetin Doğan’a ve de onunla birlikte bu nöbeti tutan Nilgül Doğan’dan özür dilememiz gereklidir. Bunu onlara borçluyuz.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023