Yargının hali

Yargının hali

31.12.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

2019 yılı biterken verilen iki mahkeme kararı, Türkiye’de “yargı reformu” tartışmalarına ışık tutmak ve ülkemizde yargının durumunu göstermek açısından son derecede önemlidir.

Tarih sırasıyla gidelim: 10 Aralık 2019’da Türkiye’nin de kurucu üyesi olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) iki yılı aşkın süredir Gezi davası dolayısıyla tutuklu bulunan (ilk 16 ay boyunca hangi nedenle tutuklu olduğu da bilinmiyordu) iş insanı Osman Kavala’nın tutukluluğunun Ankara’nın da uyma yükümlülüğü altında olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin( AİHS) 5. ve 18. maddelerinin ihlali olduğunu bu yolla muhaliflere gözdağı verilmesi amacının güdüldüğünü, tutuklunun serbest bırakılması gerektiğini hükme bağlamıştı.

Bu durumda Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesinin amir hükmü gereğince Türkiye ihlali gidermek üzere, tutuklunun derhal bırakılması için gerekli işlemleri yapmak zorundaydı.

Ama gelin görün ki İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi davasının, 24 Aralık’ta yapılan dördüncü duruşmasında, tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Böylelikle Türkiye, dünya kamuoyunun gözündeki, altına imza koyduğu sözleşmeleri ve kendi anayasasını hiçe sayarak insan hakları ihlallerini hiç fütur etmeden sürdüren ülke konumunu biraz daha pekiştirmiştir.


* * *


Bu olayın üstünden daha bir hafta geçmeden İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında Emin Çölaşan, Necati Doğru, Metin Yılmaz, Yücel Arı ve Gökmen Ulu’nun da bulunduğu Sözcü’nün bazı yönetici, yazar ve çalışanlarına, “hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte FETÖ’ye bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan 1 yıl 3 ay ile 3yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları vermiştir.

Duruşmayı izleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, karar hakkındaki düşüncelerini şu sözlerle dile getirmiştir:

Bu davanın açılış biçimi, 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ne düşürülmesi, böyle bir sonucun zaten baştan habercisiydi. Bu heyet, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeyken Selahattin Demirtaş’a ceza verdi. Sonra bu heyet, olduğu gibi 37. Ağır Ceza heyeti yapıldı. Bu kez ÇHD üyesi avukatlara çok ağır cezalar verdi. Yine bu heyet, Canan Kaftancıoğlunu çok ağır şekilde cezalandırdı.”

Her iki yargı kararı da, 2019 Türkiyesi’nde yargının artık bir adalet arama mercii olmadığının, insanları korkutmak, sindirmek ,susturmak amacıyla kullanılan bir otomatik cezalandırma aracı olduğunun çarpıcı kanıtlarıdırlar.

Her iki karar da izan sahibi kişilerin vicdanlarını ve mantıklarını isyan ettirir. Bu isyan, daha “örgütün üyesi olmamakla birlikte...” diye başlayan tümcenin ilk sözcüğünde bayrağını açtırır. Bu mantık, “iktidara karşı olan, her türlü kötülüğün sorumlusudur; FETÖ bana karşı, bunlar da beni eleştirirken FETÖ’ye yardım etmiş oluyorlar” gibi abes bir mantığın ürünüdür.

Bu iki taze karar, iktidarın allayıp pullayarak sunduğu, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun “Türkiye’nin demokrasiden sapmış olduğunu ileri sürenlere verilmiş tokat gibi” bir karşılık oluşturduğunu iddia ettiği yargı reformunun gerçek niteliğini de tartışma götürmez bir açıklıkla bir kez daha gözler önüne sererken, bağımsız olmayan yargıda reformun hiçbir anlam taşımadığının da çarpıcı bir örneğini oluşturmuştur.

Bu arada yargının İstanbul kanadındaki önde gelen kimi figürleri, bağımlı yargının zaman içinde, bağımlı olduğu odakları da müşgül durumda bırakacak davranışlar içine de girebileceğinin örneklerini veriyor.

Şimdiye dek, hep bağımlı yargıdan yakınanlar, yakında içinde, zulme biraz da kendi tuzu biberiyle katkıda bulunmak isteyen, başına buyruk türlü “fief”lerin bulunduğu, daha kaotik bir ortamla karşılaşmaya hazır olmalıdırlar.

İktidarın, zaman zaman amacı aşabilecek olan bu başıbozuk güçlerden yakınma hakkı yoktur. Çünkü bunları yargının başına musallat eden bizzat kendisidir.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023