Pınar Öğünç

CHP’de değişimin kanıtı

07 Nisan 2015 Salı

CHP’nin İstanbul 2. bölge 1. sıradan aday gösterdiği Selina Özuzun Doğan’ın ‘Ne işi var Ermeni bir kadının orada’ diye konuşanlara yanıtı net: Çok işimiz var

Partilerin aday listeleri yayıldıkça, “söylenti” kategorisi yerini “sürprizlerin” tahliline bırakıyor. Dün itibarıyla “sürpriz” sıfatını hakkıyla haiz olanlardan biri CHP’nin İstanbul 2. bölgede ilk sıra adayı olan Selina Özuzun Doğan’dı galiba. Ana-muhalefet partisinin Ermeni bir kadın vekili Meclis’e sokmakta kararlı olduğunun göstergesiydi bu.

“Maç gibi” diye tarif ettiği uzun bir gecenin ardından buluşuyoruz. Önseçime de giren Talin Ergüneş’in mi onun mu aday olacağı, sırası, bölgesi o kadar değişmiş ki, sabaha doğru 3 sularında taşlar yerine oturmuş.

Profesyonel avukatlık temposu ve donanımı elverdiğince zaten Ermeni toplumunun çeşitli platformlarında aktif olmaya çalıştığını söyleyen Özuzun, teklif geldiğinde çok önemsediğini söylüyor. Peki Ermeni bir kadın vekil aday CHP açısından ne söylüyor? Bunu “CHP’de değişimin kanıtı” olarak alıyor. Şahidiz, susmayan telefonlar daha çok tebrik vesilesiyle olsa da, “Ne işi var Ermeni bir kadının orada?” eleştirileri de kulağına gelmiş dışarıdan. “Ne demek Ermeni bir kadın vekilin ne işi var? Çok işimiz var” diyor. HDP’nin siyaset tarzının ve adaylarının CHP’deki etkisini merak ediyorum bu aşamada. “Rekabet iyi bir şey tabii” diye cevaplıyor manidar.

Mevzu Ermeni meselesi ve soykırım olduğunda, CHP gayet çoksesli bir parti. Adaylığının ilk gününde “soykırım” tartışmasına girmek istemiyor. “Kaç yıldır Ermeni milletvekili olmamış, kadın hiç olmamış. Dolayısıyla 100. yılda o partinin altında fiziken bulunmam bile, CHP için de, benim için de önemli” diyor.

Neyin 100. yılı? “Sözde”nin kilitlendiği yer burası. “Tabii ki bu yılın sembolik bir anlamı var. Benim adaylığım da mutlaka olumlu olarak dönecektir” diyor.

“Temsil anlamında sadece Ermeniler olarak da düşünmemek lazım. Sesini duyuramayan tüm dezavantajlı gruplar diye ifade etmeyi tercih ederim” diye ekliyor.

Bu tür sorularla çok sık karşılaşacağını söylüyorum. CHP gibi, bilhassa azınlıklara yönelik geçmiş politikalarının, AK Parti tarafından sistematik siyaset aracı olarak kullandığı bir partinin vekili seçildiğinde, örneğin Varlık Vergisi ve CHP meselesi önüne getirilme ihtimaline hazır mı? Babası Yervant Bey’in tam da bu konuda yazdığı bir yazıdan dolayı 1999’da yargılanıp beraat edişini, bu süreçte kendi partisini de eleştiren bir siyasetçi oluşunu hatırlatıyorum. Gülüyor; tüm bunları vekil olduktan sonra konuşmaya sözleşiyoruz.

Babasının siyasete atılırken verdiği bir öğüt olup olmadığını soruyorum. Şöyle demiş Yervant Özuzun: “Zaman zaman yalnız kalacaksın, korkma”.

Siyasete uzak değil

1977 doğumlu, Notre Dame De Sion Fransız Lisesi ve Galatasaray Hukuk Fakültesi mezunu olan Özuzun aslında siyaset dünyasına çok uzak değil. Öncelikle babası Yervant Özuzun 1980 sonrası DSP’de, 1993’ten sonra da CHP’de yer almış, Bakırköy Belediyesi başkan yardımcılığı gibi, bilhassa yerel yönetimlerde çok tecrübeli bir isim. Hatta bu seçim için yine CHP’de, kendisinin ismi de anılmadı değil. Selina Özuzun’un “siyaset jargonuna” uzak olmamasını açıklarken bir nedeni de eşi Erdal Doğan. Hrant Dink davasının eski avukatlarından biri olan Doğan’ın çeşitli insan hakları davaları vesilesiyle siyaset dünyasına uzak olmadığını söylüyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bir tava bir kepçe 19 Nisan 2017

Günün Köşe Yazıları