Bir tava bir kepçe
Pınar Öğünç
Son Köşe Yazıları

Bir tava bir kepçe

19.04.2017 18:58
Güncellenme:
Takip Et:

Kartal heykeli Beşiktaş'ın pusulası gibidir, yönler sağ-sol kanadına, kuyruğuna göre işaret edilir. Referandumda Yüksek Seçim Kurulu'nun mühürsüz oy pusulalarına dair kararı ve şaibe iddialarına karşı buluşacak olanlar da burayı seçmişti. 19.30'a daha vardı, 18 yaşındaki Can, yoldan geçen birine hararetle YSK'nın kararının neden hukuksuz olduğunu anlatıyordu. Can ilk kez oy kullanmış bir mühendislik öğrencisi. “Anlatmamız lazım, insanların anlaması lazım” diyordu. Yanına yaklaşan 24 yaşındaki bir başka Can, aradaki altı yaşın yorgunluğuyla “Senin yaşında ben de böyleydim” dedi gülerek. Pili azalmış görünse de AB üyesi bir ülkeden de vatandaşlığı bulunmasına rağmen buradan gitmemiş. Gezi zamanı nüfus cüzdanındaki “Hıristiyan” ibaresi yüzünden iki kat fazla dayak yediğini, sonra din hanesini boş bıraktırmak için uğraştığını anlatıyor.

Saat yaklaştıkça kalabalık artıyor. Genç, çok gençler ağırlıkta. Birkaç saat boyunca, Beşiktaş'ın iki ana kemiği gibi uzanan caddeler boyunca sürecek yürüyüşte onlarca insanla konuşacağız. CHP üyesi var, üye olmadan oy vereni var. HDP seçmeni, teşkilatta çalışanı var. Hayır Meclisleri'nde referandum öncesi ev ev gezenler var. Haziran üyeleri, TKP'liler, Öğrenci Kolektifleri... Bir o kadar da hiçbiri olmayan Beşiktaşlı... Esnaf, ev kadınları, işten yeni dönen beyaz yakalılar... Parti, örgüt pankartı yok; hepsini buluşturan, patiskadan kesilmiş dev bir pankarta boyayla elle yazılmış “Hayır, biz kazandık” yazısı.

 

Sandık kuşağı

Tesadüften saymak muhtemelen hakikatten uzaklaştırır, konuştuğum yirmiye yakın insanın yüzde 80'i kurullarda ya da müşahit olarak sandıkta görev almıştı. Eve kapanıp yüzlerce T3 “çitlemiş”, tutanak teyitlemişti bazıları da. Teknik teferruata hâkim genç, orta yaşlı bir sürü kişi, sinirle cevaplıyordu sorduklarımı bir yandan yürürken. Böylesi bir politizasyon, bu aktif katılım oyunun hesabını soran sıradan bir yurttaştan ayırmıştı onları. Ne ilginç bir kuşak yarattılar diye düşündüm, farklı kuşaklardan insanları nasıl dönüştürdüler. Caddeleri Yüksek Seçim Kurulu aleyhine slogan atılan kaç ülke vardır; Beşiktaş “Hırsız, yandaş YSK” ile İnönü'den gol haberi gelmişçesine coşkuyla inliyordu. İzmir Marşı da okundu, “Hayır bitmedi mücadeleye devam” gibi Gezi çağrışımlı sloganlar da atıldı, bir ara kalabalıktan “Jin jiyan azadi” de duyuldu.

Bir kişi hariç kimse konuştuktan sonra tam adını vermekten imtina etmedi; burada soyadı anmamak bizim tercihimiz. Eyüp'te bir okulda sandık başkanlığı yapan Dilek Hanım gün boyunca YSK'dan gelen mesajları gösteriyor telefonundan. Mühürsüz pusulalarla ilgili olanı 17.04'te düşmüş. Tam sandıkların kapandığı ve sayıma geçildiği an olduğundan içeriği fark etmeksizin bu mesajın sandık kurulu üyeleri tarafından görülme ihtimalinin düşük olduğunu söylüyor. Bir düşük ihtimal tespiti daha var: “Bir başkan, üç üyenin olduğu bir kurulda biri unutsa diğeri hatırlatır, o kadar yüksek sayıda mühürsüz pusulanın gözden kaçma ihtimali söz konusu değil”.

Şişli'de bir okulda müşahitlik yapan 20 yaşındaki Aslı, sabahtan okula müşahitlerin alınmadığını, avukat desteğiyle girebildiklerini anlatıyor. Bir yandan yürüyoruz, apartmanlardan insanlar alkışlıyor, bağırıyor.

 

Bir tava, bir kepçe

Hemen herkese referandumun iptaline dair umutları bulunup bulunmadığını sordum. Bir, “Umutlu olmasak sokakta olmayız” diyenler vardı; hakikaten inançlı, parlak bir bakış vardı gözlerinde. Hatice Hanım “Hukuka aykırı o kadar çok şey oluyor ki iptal edeceklerini sanmıyorum ama bu dışarı çıkmama engel değil” dedi. Haziran Hareketi'nden Kevser de yakın cümleler kurdu: “Hukuksuzluğu, hukuksuzluğu yapana mı şikâyet edeceğiz? Yargı yoluyla bir şey değişmeyecektir ama 25 milyon olarak kaybettiğimizi de düşünmüyorum”. Şişli'den çıkan 30 kişi yolda kalabalıklaşmış, çevre semtlerden gelen bütün gruplar birleştiğinde uzun bir semt turu sonrası tekrar Kartal Heykeli'ne dönenlerin sayısı on bine yaklaşmıştı.

Bunlar kim, bu yürüyüşler nereye varacak? 50'lilerindeki Fatma Hanım, kendine saç bandı dikmiş, üzerine renkli boncuklarla Hayır işlemiş. Kıyafetlerinin rengine göre değiştirdiği üç tane yapmış böyle. Bir elinde teflonu dökülmüş küçük bir yumurta tavası, diğerinde aliminyum kepçe vardı, konuşurken bile vuruyordu. “Artık bunları hep yanımda taşıyorum” dedi kalabalığa tekrar karışırken.

Yazarın Son Yazıları

Bugünün ‘esası’ savunmada

Bugünün ‘esası’ savunmada

Devamını Oku
28.07.2017
Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Devamını Oku
02.05.2017
Bir tava bir kepçe

YSK’nin mühürsüz pusula kararına, şaibe iddialarına karşı Beşiktaş’ta buluşanların sayısı on bine yaklaşıyordu. Kimdi bu insanlar, ne istiyordu?

Devamını Oku
19.04.2017
‘Hayır’a baskı tarihe geçecek

.

Devamını Oku
17.04.2017
Kadınlar haykırıyor: Hayat bizim senin mi sandın?

Kadınlar birçok kentte ‘Hayır’ demek için sokaklardaydı. ‘Kadınların direnişi o sarayı mühürleyecek’ yazısı dikkat çekiyordu bir pankartta.

Devamını Oku
14.04.2017
Hitler'li iki tespit

Hitler'li iki tespit

Devamını Oku
04.04.2017
Evet ve hayır diye iki seçenek varsa, bu ne?

DİB, sahadan tecrübe paylaşıyor. Hayırcıların başına gelenler, Evet’in tasviri aslında.

Devamını Oku
01.04.2017
Aliyev’den Türkiye’ye başkanlık uyarıları: Yapmaz demeyin her şeyi yaparlar

Azerbaycan’da muhalif fikirleri yüzünden cezaevinde iki yıl tutulan insan hakları avukatı İntigam Aliyev, acısını çektikleri başkanlık sistemini anlatıyor, uyarıyor: “Başkanlıkları kendi arşınınızla ölçmeyin”

Devamını Oku
20.03.2017
Paker: Psikososyal dengemiz bozuldu

Derin bir toplumsal kriz yaşıyoruz

Devamını Oku
15.03.2017
Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Devamını Oku
22.02.2017
Kadın, göçmen, Müslüman ve Trump’a kafa tutuyor

Kasımda Minnesota Temsilciler Meclisi’ne seçilen ilk Müslüman olan Somali kökenli İlhan Omar İstanbul’daydı. Trump’ın başkanlığıyla Omar’ın işi zorlaştı ama koltuğu daha da manalı hale geldi.

Devamını Oku
05.02.2017
'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

Devamını Oku
03.02.2017
‘Bu koşullarda meşru bir referandum olmaz’

Tarihinin en güçlü temsiliyle Türkiye’ye gelen PEN heyeti, ifade özgürlüğü çerçevesinde hem siyasilerle hem mağdurlarla görüştü, başkanlık referandumuna dair uyarılarda bulundu.

Devamını Oku
28.01.2017
‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

Devamını Oku
20.01.2017
Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Devamını Oku
04.12.2016
‘Her yıkılmış ev bizim için mezar’

Avukat Ramazan Demir, 8 ay sonra sokağa çıkma yasağı kaldırılan Şırnak’ta evini, kardeşinin test kitabından buldu. Demir, yıkımı “Yıkımın büyüklüğü karşısında sen ufacık kalıyorsun. Şırnak’ta 92’yi yaşadık. Ama bu seferki başka bir şeydi” diye anlattı.

Devamını Oku
28.11.2016
Özgür Gündem nöbetçi yayın yönetmenleri yine adliyede... Suçları dayanışma!

Çağlayan’dak i Adalet Sarayı’nda dün Özgür Gündem’le dayanışma amacıyla bir günlük genel yayın yönetmenliğini üstlenmiş gazeteciler vardı. Necmiye Alpay, Yıldırım Türker, Hasan Cemal, Jülide Kural, Murat Uyurkulak, Faruk Balıkçı ve birçok gazeteci daha.

Devamını Oku
25.11.2016
Bertrand: Gazeteci taraf seçmek zorunda değil

Geçen cuma Gaziantep’te gözaltına alındıktan sonra sınır dışı edilen Fransız gazeteci Olivier Bertrand, ‘Kafkaesk’ dediği o üç günü anlattı.

Devamını Oku
18.11.2016
'Otoriteryanizm yükseliyor'

Trump’ın başkan seçilmesi tartışmaları devam ediyor. Doç. Dr. Evren Balta insan haklarının, özgürlüklerin baş tacı edildiği 90’lar döneminin kapandığını söylüyor. Balta “Trump lider olarak bunların hiçbiriyle ilgilenmediğini söylüyor. Trump gibi liderlerin, Türkiye’de Erdoğan’ın, Macaristan’da Orban’ın yaptığı en önemli şeylerden biri kurumsuzlaştırma” diyor.

Devamını Oku
13.11.2016
Delirmiyorsak o da inattan

Delirmiyorsak o da inattan

Devamını Oku
05.11.2016
‘OHAL hatırası’

‘OHAL hatirası’

Devamını Oku
03.11.2016
Denizde orman kanunları

Su ürünleri mühendisi Mehmet Özdinar’ın TÜİK için balıkçılardan veri toplarken ölümü, gözleri vahşi kapitalizm belgeseline benzeyen balıkçılık sektörüne, büyük balıkçıların hırsına ve rekabet arttıkça ortaya çıkan şiddete çevirdi.

Devamını Oku
31.10.2016
Devletin ‘üvey’ çocukları

Devletin ‘üvey’ çocukları

Devamını Oku
15.10.2016
'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

Devamını Oku
01.10.2016
‘Ellerimiz yakalarında’

‘Ellerimiz yakalarında’

Devamını Oku
25.09.2016
‘İşimi bitireyim sonra öldürün’

‘Öldürün ama işimi bitireyim ondan sonra’

Devamını Oku
24.09.2016
Göbeklitepe'ye yazık

Göbeklitepe'ye yazık

Devamını Oku
28.08.2016
El yakmadan yazılmaz

El yakmadan yazılmaz

Devamını Oku
23.08.2016
Bu önlemlerle kâr özelleştiriliyor, zarar toplumsallaştırılıyor

İktisatçı Doç. Dr. Ümit Akçay, AKP’yi iktidarda tutan en önemli faktörlerden birinin her şeye rağmen ekonomik büyümenin sürmesi olduğunu söylüyor. Akçay, “Büyüme durduğunda olabilecekleri kimse bilmiyor. O nedenle “ne pahasına olursa olsun büyüme” ruhu hâkim” diyor.

Devamını Oku
19.08.2016
'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

Devamını Oku
24.07.2016
Darbeciye işkence demokrasi getirmez

Darbecilerin cezalandırılması gerektiğini söyleyen TİHV Genel Sekreteri Bakkalcı, insanlık onurunun korunmasına yönelik değerlerin polemik konusu yapılamayacağını söyledi.

Devamını Oku
23.07.2016
Taksim'de bir 'şölen'

OHAL ilanı, Taksim Meydanı’ndaki Demokrasi Şöleni’nde canlı dinlendi. Sonra kornalarla sabaha kadar sürecek ‘olağanüstü’ bir kutlama başladı.

Devamını Oku
22.07.2016
Hepiniz aynı tanktasınız

Hepiniz aynı tanktasınız

Devamını Oku
16.07.2016
‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

Devamını Oku
10.07.2016
'Taksim’in içine etmek mümkün'

Prof. Sayın’ın Bilgi Üniversitesi’yle ilişiğinin kesilmesini protesto ederek istifa eden Prof. Neumann, Batı’nın Erdoğan’ı sultan olarak göstermeyi sevdiğini, Erdoğan’ın da kendini Osmanlı motifleriyle sunduğunu söyledi

Devamını Oku
07.07.2016
‘Sadece özgürlük istiyoruz’

‘Sadece özgürlük istiyoruz’

Devamını Oku
20.06.2016
Fuarda biten umutlar

Fuarda biten umutlar

Devamını Oku
11.06.2016
Örgütlü kötülüğün davası

Kadıköy’de öldürülen Bahadır Grammeşin’in kardeşi Başak, bugünkü duruşma öncesi Cumhuriyet’e konuştu.

Devamını Oku
08.06.2016
“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

Devamını Oku
29.05.2016
‘İnadına o evde yaşayacağım’

Yüksekova’da yatak odalarına bir özel harekâtçının “Yüksekova’da aşk başka yaşanıyor” yazdığı Uzunköprü çifti Cumhuriyet’e “Bu neyin kinidir çözemiyoruz” dedi.

Devamını Oku
27.05.2016