‘Yeter ki AKP’yle olmasın’
Pınar Öğünç
Son Köşe Yazıları

‘Yeter ki AKP’yle olmasın’

14.06.2015 21:46
Güncellenme:
Takip Et:

Ankara’da büyümüş bir çocuk olarak, şimdi CHP’nin İzmir milletvekili sıfatıyla gideceği Meclis’i hiçbir zaman ürkütücü bir yer gibi hissetmemiş. Ama Zeynep Altıok (Akatlı) Meclis kapısından girdiği ilk günü de iyi hatırlamıyor. Terörden Kaynaklanan Yaşam Hakkı İhlallerini Araştırma Komisyonu’ndan, Sivas katliamında öldürülenlerden şair Metin Altıok’un kızı olarak dinlenmek üzere davet alıyor. Oysa komisyondaki AKP’li milletvekillerinin sorularıyla bir tür sorguya dönüyor yaşadığı. AKP milletvekili Oya Eronat “Keşke Aziz Nesin konuşmasaydı da babam ölmeseydi dediniz mi?” diyor mesela. “Niye bu kadar önyargılısınız?” diye soruyor Mehmet Metiner. Meclis’e diğer iki gidişi de parçası olduğu Toplumsal Bellek Platformu’nun taleplerini iletmek için zaten.

Yemin etmeden vekilliğe başladı sayılır. Seçim sonuçlarının “yeni Türkiye”yi işaret etmesinin ardından Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan “HDP bundan sonra çözüm sürecinin ancak filmini yapar” demişti.

Altıok, Twitter’dan hızla, konuşulan bir cevap verdi: “Akdoğan, HDP’yi süreçle tehdit ediyor. Hiç merak etmeyin yeni mecliste barışı sağlayacak yüzü sola dönük yani barışı ilke edinmiş çoğunluk var. Barışın filmini birlikte yapacağız. Barbarlar ve barışı cümle içinde kullanarak kirletenler öğrenebilsinler diye. Anlaşıldı mı Sayın Akdoğan”

‘Barış koz değil’

İzmir-Ankara-İstanbul üçgeninde kendisine ve kedilerine yeni düzen kurmaya uğraşırken buluştuğumuzda, ilk sorum buydu. Üç-beş ay sonra biraz daha pişmiş bir vekil olarak bu cevabı verir miydi? Ayınısı düşünmüş. “Verirdim” diyor, “kaza tweet’i” olmadığını söylüyor. Gönlündeki vekillik tarzını tarif ediyor: Hislere ve vicdana yakın; kürsü değil, sokak siyaseti.

“Barış koz değil, çözüm de Kürtlere hediye ettikleri bir şey olmamalı” diyor. Tahmin ettiğinin ötesinde takdirle karşılanmış yazdıkları. Hayır, parti içinden “biraz sakin” gibi bir uyarı almadığını söylüyor, “Benim bu partide olmamı isteyen CHP’nin, bana ‘böyle bir şey yazma diyen CHP olması mümkün değil” diyor.

Tam da burada “evrilen CHP” sohbeti başlıyor. Tüketildiği için “yeni” demekten kaçınıyor Altıok. CHP nereye evriliyor? Gezi’yi yaşamış Türkiye’nin ve de çağın gereği olarak öncelikle değişen siyaset dilinden bahsediyor. “Kendini anlatabilmesi önemli. Türkiye’nin en eski partisi olması nedeniyle, geçmişte farklı siyasi dönemlerin tortularından kalanlar bugünkü CHP’ye atfediliyor” diyor.

Elde taze bir seçim var, değişim niyetine ve iyi bulunan kampanyasına rağmen CHP’nin son tabloda başarısız olduğu tespitlerine katılmıyor. Böyle zorlu bir dönemde oy kaybetmemenin kıymetinden ve inkâr edilemeyecek emanet oylardan söz ediyor: “Bir kısmı HDP’ye baraj atlatmak için verilmiş oylar olabilir, bir kısmı HDP’nin hakkettiği düşüncesiyle olabilir. Sonuçlara sadece matematik olarak bakmamak, dönemleri, koşulları yorumlayarak değerlendirmek lazım.”

Umutlu

Hem AKP koalisyonu, hem Baykal’ın sahneye çıkışı hakkında Altıok gibi düşünen CHP’li oranı nedir? Gülüyor, pazartesi günkü parti meclisinin eğilimleri netleştireceğini ve ortak aklın bir yaklaşım belirleyeceğini söylüyor.

CHP’nin hep bir “anaakımı” olur, içinden “ayrıksı” vekiller belirir. Altıok da, insan hakları mücadelesinin içinden gelerek onlardan mı olacak? Bir kitle partisinin vekil çeşitliliği barındırması gerektiğinden, hatta bunun fikir özgürlüğünün göstergesi sayıldığından lafa giriyor. Ama CHP’de temel prensiplerde öyle çatışan vekiller biliyoruz ki, ayrı partide olsalar koalisyon zor. Umutlu olduğunu söylüyor, hem genel manada, hem CHP için.

Aktif siyaset içinde yer almasına babası Metin Altıok, annesi yazar Füsun Akatlı şaşırır mıydı? Erken kaybettiği babasını kestirmek zor ama annesi için “Hiçbir şey elde edemeyerek dikenli uzun bir yolda o kadar koştuk ki bunun mümkün olmasına, takdir görmesine şaşırırdı galiba” diyor.

Baykal’la ne konuştular?

Peki CHP’nin anladığı “barış filmiyle”, HDP’ninki aynı mı? “Barışı içselleştirenlerin barıştan anladığı birbirine benzer. Barışı siyaseten sağlayabilmek siyasete malzeme etmemekle olur. Biçimlendirme, öncelikler anlamında ayrılıklar çıkabilir ama çözümsüzlüğe sebep olacak ayrılığı yok iki partinin” diyor Altıok.

Koalisyon kombinasyonlarının ortalığa saçıldığı günlerde çözüm süreci kilit noktada. AKP, Türkiye’yi çatışma ve kaosla tehdit ederken, MHP içinden çözüm süreci ve HDP geçen koalisyon ihtimallerine neredeyse “Rüyanızda görürsünüz” diyor. Altıok, o kadar umutsuz değil. MHP’nin içinde bulunmayacağı ama dışarıdan destekleyeceği formüllerin zorlanabileceği kanısında.

Çok tartışılan AKP-CHP koalisyon ihtimali var bir de. Hükümete yakın medyanın, sermayenin de selamını söyleyerek işaret ettiği “büyük koalisyon” “Güçlü bir seçenek olarak sunuluyor ama öyle mi, değil. ‘Biz bunun için oy vermedik’ diyen seçmen var, CHP’nin tercihinin bu olmadığını ifade eden bir genel başkanımız var. Bazı odakların ve iş dünyasının güçlü olarak önerdiği çözümse de, bizlerin AKP’ye karşı çıkmamızın tek sebebi ekonomi değildi. O kadar her alanda baskıcı bir rejim ve tarûmar eden bir akıl ki, olası koalisyon o koalisyonu yapacak partiye zarar verir” diyor. Siyaset bu, olur olur. O zaman ne hisseder? Biraz duruyor, “AKP koalisyonun ortağı bir vekil olarak, çok mutlu olmam, evet” diyor. Başka bir önceliği var: “Önceliğim Türkiye’yi bir kez daha seçimle yormamak. Bu saikle yola çıktığımda en istediğim çözüm olmasa da her şeye açığım. Yeter ki AKP’yle olmasın. Yoksa diğer seçenekler bu zorlu aşamada değerlendirilebilir.”

Deniz Baykal ve Cumhurbaşkanı Erdoğan iki saatten fazla ne konuştular? Ne düşünüyor? “Hiçbir fikrim yok. Ama daha önce de görüştüklerini biliyoruz. Niye büyütülüyor diye yadırgamıyorum ama gayrıresmi olduğu unutulmamalı” diye uyarıyor. “Biri tarafsızlığını seçim süresince bozmuş, şimdi de kimin kimle hükümet kuracağına karar veremeyeceği aşikâr bir kişi. Diğeri bir partinin genel başkanı, parti sözcüsü, grup başkan vekili olmayan, uzun yıllardır siyasette olması nedeniyle, bu partinin eski genel başkanı sıfatıyla yapılan bir görüşme”

Yazarın Son Yazıları

Bugünün ‘esası’ savunmada

Bugünün ‘esası’ savunmada

Devamını Oku
28.07.2017
Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Devamını Oku
02.05.2017
Bir tava bir kepçe

YSK’nin mühürsüz pusula kararına, şaibe iddialarına karşı Beşiktaş’ta buluşanların sayısı on bine yaklaşıyordu. Kimdi bu insanlar, ne istiyordu?

Devamını Oku
19.04.2017
‘Hayır’a baskı tarihe geçecek

.

Devamını Oku
17.04.2017
Kadınlar haykırıyor: Hayat bizim senin mi sandın?

Kadınlar birçok kentte ‘Hayır’ demek için sokaklardaydı. ‘Kadınların direnişi o sarayı mühürleyecek’ yazısı dikkat çekiyordu bir pankartta.

Devamını Oku
14.04.2017
Hitler'li iki tespit

Hitler'li iki tespit

Devamını Oku
04.04.2017
Evet ve hayır diye iki seçenek varsa, bu ne?

DİB, sahadan tecrübe paylaşıyor. Hayırcıların başına gelenler, Evet’in tasviri aslında.

Devamını Oku
01.04.2017
Aliyev’den Türkiye’ye başkanlık uyarıları: Yapmaz demeyin her şeyi yaparlar

Azerbaycan’da muhalif fikirleri yüzünden cezaevinde iki yıl tutulan insan hakları avukatı İntigam Aliyev, acısını çektikleri başkanlık sistemini anlatıyor, uyarıyor: “Başkanlıkları kendi arşınınızla ölçmeyin”

Devamını Oku
20.03.2017
Paker: Psikososyal dengemiz bozuldu

Derin bir toplumsal kriz yaşıyoruz

Devamını Oku
15.03.2017
Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Devamını Oku
22.02.2017
Kadın, göçmen, Müslüman ve Trump’a kafa tutuyor

Kasımda Minnesota Temsilciler Meclisi’ne seçilen ilk Müslüman olan Somali kökenli İlhan Omar İstanbul’daydı. Trump’ın başkanlığıyla Omar’ın işi zorlaştı ama koltuğu daha da manalı hale geldi.

Devamını Oku
05.02.2017
'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

Devamını Oku
03.02.2017
‘Bu koşullarda meşru bir referandum olmaz’

Tarihinin en güçlü temsiliyle Türkiye’ye gelen PEN heyeti, ifade özgürlüğü çerçevesinde hem siyasilerle hem mağdurlarla görüştü, başkanlık referandumuna dair uyarılarda bulundu.

Devamını Oku
28.01.2017
‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

Devamını Oku
20.01.2017
Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Devamını Oku
04.12.2016
‘Her yıkılmış ev bizim için mezar’

Avukat Ramazan Demir, 8 ay sonra sokağa çıkma yasağı kaldırılan Şırnak’ta evini, kardeşinin test kitabından buldu. Demir, yıkımı “Yıkımın büyüklüğü karşısında sen ufacık kalıyorsun. Şırnak’ta 92’yi yaşadık. Ama bu seferki başka bir şeydi” diye anlattı.

Devamını Oku
28.11.2016
Özgür Gündem nöbetçi yayın yönetmenleri yine adliyede... Suçları dayanışma!

Çağlayan’dak i Adalet Sarayı’nda dün Özgür Gündem’le dayanışma amacıyla bir günlük genel yayın yönetmenliğini üstlenmiş gazeteciler vardı. Necmiye Alpay, Yıldırım Türker, Hasan Cemal, Jülide Kural, Murat Uyurkulak, Faruk Balıkçı ve birçok gazeteci daha.

Devamını Oku
25.11.2016
Bertrand: Gazeteci taraf seçmek zorunda değil

Geçen cuma Gaziantep’te gözaltına alındıktan sonra sınır dışı edilen Fransız gazeteci Olivier Bertrand, ‘Kafkaesk’ dediği o üç günü anlattı.

Devamını Oku
18.11.2016
'Otoriteryanizm yükseliyor'

Trump’ın başkan seçilmesi tartışmaları devam ediyor. Doç. Dr. Evren Balta insan haklarının, özgürlüklerin baş tacı edildiği 90’lar döneminin kapandığını söylüyor. Balta “Trump lider olarak bunların hiçbiriyle ilgilenmediğini söylüyor. Trump gibi liderlerin, Türkiye’de Erdoğan’ın, Macaristan’da Orban’ın yaptığı en önemli şeylerden biri kurumsuzlaştırma” diyor.

Devamını Oku
13.11.2016
Delirmiyorsak o da inattan

Delirmiyorsak o da inattan

Devamını Oku
05.11.2016
‘OHAL hatırası’

‘OHAL hatirası’

Devamını Oku
03.11.2016
Denizde orman kanunları

Su ürünleri mühendisi Mehmet Özdinar’ın TÜİK için balıkçılardan veri toplarken ölümü, gözleri vahşi kapitalizm belgeseline benzeyen balıkçılık sektörüne, büyük balıkçıların hırsına ve rekabet arttıkça ortaya çıkan şiddete çevirdi.

Devamını Oku
31.10.2016
Devletin ‘üvey’ çocukları

Devletin ‘üvey’ çocukları

Devamını Oku
15.10.2016
'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

Devamını Oku
01.10.2016
‘Ellerimiz yakalarında’

‘Ellerimiz yakalarında’

Devamını Oku
25.09.2016
‘İşimi bitireyim sonra öldürün’

‘Öldürün ama işimi bitireyim ondan sonra’

Devamını Oku
24.09.2016
Göbeklitepe'ye yazık

Göbeklitepe'ye yazık

Devamını Oku
28.08.2016
El yakmadan yazılmaz

El yakmadan yazılmaz

Devamını Oku
23.08.2016
Bu önlemlerle kâr özelleştiriliyor, zarar toplumsallaştırılıyor

İktisatçı Doç. Dr. Ümit Akçay, AKP’yi iktidarda tutan en önemli faktörlerden birinin her şeye rağmen ekonomik büyümenin sürmesi olduğunu söylüyor. Akçay, “Büyüme durduğunda olabilecekleri kimse bilmiyor. O nedenle “ne pahasına olursa olsun büyüme” ruhu hâkim” diyor.

Devamını Oku
19.08.2016
'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

Devamını Oku
24.07.2016
Darbeciye işkence demokrasi getirmez

Darbecilerin cezalandırılması gerektiğini söyleyen TİHV Genel Sekreteri Bakkalcı, insanlık onurunun korunmasına yönelik değerlerin polemik konusu yapılamayacağını söyledi.

Devamını Oku
23.07.2016
Taksim'de bir 'şölen'

OHAL ilanı, Taksim Meydanı’ndaki Demokrasi Şöleni’nde canlı dinlendi. Sonra kornalarla sabaha kadar sürecek ‘olağanüstü’ bir kutlama başladı.

Devamını Oku
22.07.2016
Hepiniz aynı tanktasınız

Hepiniz aynı tanktasınız

Devamını Oku
16.07.2016
‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

Devamını Oku
10.07.2016
'Taksim’in içine etmek mümkün'

Prof. Sayın’ın Bilgi Üniversitesi’yle ilişiğinin kesilmesini protesto ederek istifa eden Prof. Neumann, Batı’nın Erdoğan’ı sultan olarak göstermeyi sevdiğini, Erdoğan’ın da kendini Osmanlı motifleriyle sunduğunu söyledi

Devamını Oku
07.07.2016
‘Sadece özgürlük istiyoruz’

‘Sadece özgürlük istiyoruz’

Devamını Oku
20.06.2016
Fuarda biten umutlar

Fuarda biten umutlar

Devamını Oku
11.06.2016
Örgütlü kötülüğün davası

Kadıköy’de öldürülen Bahadır Grammeşin’in kardeşi Başak, bugünkü duruşma öncesi Cumhuriyet’e konuştu.

Devamını Oku
08.06.2016
“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

Devamını Oku
29.05.2016
‘İnadına o evde yaşayacağım’

Yüksekova’da yatak odalarına bir özel harekâtçının “Yüksekova’da aşk başka yaşanıyor” yazdığı Uzunköprü çifti Cumhuriyet’e “Bu neyin kinidir çözemiyoruz” dedi.

Devamını Oku
27.05.2016