Oktay Akbal ve yazar cesareti

Oktay Akbal ve yazar cesareti

30.08.2015 06:52
Güncellenme:
Takip Et:

Sevgili, Önceki gün yitirdiğimiz Oktay Akbal ile ilk tanışıklığımız tek yönlü oldu. O genç ve ünlü bir yazar, ben ise çocukluktan ilk gençliğe geçme sürecindeki okuruydum. Sonra kırk yılı aşan dostluğumuzda, aramızdaki 16 yaş farka ve kendisine büyüğüm olarak duyduğum saygıya karşın, hep akranım, arkadaşım, hatta küçük kardeşim gibi hissettim onu.
Çünkü Oktay Akbal su kadar berrak, duru, içindeki çocuğu son anına kadar canlı tutmuş, candan bir insandı.
İyi yazar olduğu ölçüde iyi insandı. Gıllı gışlı bir yanı hiç olmadı. O yüzdendir ki, ne zaman bir meclise gelse, hazır bulunanların içleri açılırdı. Tekerleme haline gelmiş şöyle bir deyişim vardı:
- Marifet “Suçumuz İnsan Olmak”ın yazarı gibi iyi bir insan olmaktır.
Oktay Akbal yumuşak huylu bir insandı. Onu kavga ederken hatırlamıyorum, gözümün önüne de getiremiyorum.
Ben en çok, yumuşak huylu insanlardan korkar çekinirim. Oktay Akbal ile ortak dostumuz Sami Karaören’in damadı, ilkokul arkadaşım Erim Gözen bunlardan biriydi. Oktay Akbal da öyle...

***

Bunlar seslerini yükseltmezler, bağırmazlar, kavga etmezlerdi.
Şişinmek değildi işleri.
Onlar için önemli olan böbürlenmek değil, direnmekti.
Ama bu Oktay Akbal’ın dava adamı olmasını engellemezdi.
Daha 1950’li yıllarda, bugünkü “Tayyibanizm”i andıran Menderes diktasına karşı direnen, efsanevi Vatan ekibinin bir üyesiydi. Zaten Oktay Akbal’ın yazarlık yaşamının tümü, özgürlüklerin, çağdaşlığın, bağımsızlığın onulmaz savunucusu bir muhalif olarak geçti.
Bu gibi adamlar, yani sesini yükseltmeden direnenlerden, mücadele siperlerini kazarken bir yandan da sevgi güllerini sulamayı ihmal etmeyenlerden hep çekinirim. Onları kızdırmaya gelmez. Bu türler isyan ettiklerinde korkunç olurlar.
Yanılmamak gerek yumuşaklıkları, sakinlikleri karşısında. Tam tersine, gözünü açıp izlemelisin onları yürekliliğin ne olduğunu daha iyi anlamak için.

***

Yazar cesaretinin ne olduğunu 12 Eylül döneminde Oktay Akbal’dan öğrendim.
Aklı olan herkes gibi, o da önüne gelen herkesi içeri tıkan Evren diktasının hışmına uğrayıp hapse düşmekten çekiniyordu.
Arada takılırdım:
- Ben 12 Mart’ta sıramı savdım. Şimdi sıra sizde, sizin Menderes döneminden kalmış bir hesabınız da var...
Güler geçerdi, ama yüzünde bir endişenin izlerini sezer gibi olurdum.
Şimdi bu durumdaki kişinin yazılarında biraz daha dikkat etmesi, sakınımlı davranması beklenir değil mi? Ne gezer!..
O dönemde en sert yazıları yazdı. Yazıişlerinden bazı yazıları düzeltmesini isterlerdi aldırmazdı. Uyarırlardı:
- Abi yapma! Hem gazeteyi kapatacaklar, hem de seni içeri atacaklar.
“Atarlarsa atsınlar” olurdu yanıtı.
Hapse girmekten çekinmesi, onu yazacağını yazmaktan alıkoymazdı.
Sonunda 12 Eylül döneminde hapse girdi de...
Bütün güç günleri olduğu gibi, onu da böbürlenmeden direnen sevgili ve değerli eşi Ayla Akbal ile birlikte dimdik atlattılar.
Evet içindeki çocuğu hep canlı tutmuş, Oktay Akbal’dan böbürlenmeden direnen yazar cesaretinin ne olduğunu öğrendim, bir de candan insanlığı...
Onu hepimiz çok özleyeceğiz.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023