Korku Yer Değiştirirken...
Nilgün Cerrahoğlu
Son Köşe Yazıları

Korku Yer Değiştirirken...

09.06.2013 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Amaca giden her yol mubahtır” diyen Machiavelli’nin dünya siyasetine damga vuran “Prens”i yazmasının üzerinden tam 500 yıl geçti.
Pinokyo kadar çok okunan ve bir o kadar çok tercüme edilen, en popüler İtalyanca kitap olan
“Prens”in 500. yılı, anavatanında etkinliklerle kutlanıyor.
Aktör
Jeremy Irons, şu sırada örneğin Floransa’da, “Prens”i okumak için bir araya gelen yıldız sanatçıların başını çekiyor. Başkent Roma’da da, “Prens”in etkisini anlatmak için yapılan “Prens ve Zamanı 1513-2013” sergisi ilgi yaratıyor.
Dönemin şehir devletlerinden olan Floransa Cumhuriyeti’nde, yönetim kadroları içinde yer alan Machiavelli,
“Prens”i “reel politik” bağlamda düşündüğü güçlü hükümranı tarif etmek için yazmış. Devlet yönetimindeki kişisel gözlemlerini, bizzat bu amaçla kayda geçirmiş…
Geçen asırlarda daha sonra… demokrat liderlerin ders, diktatörlerin de ilham almak için başvurdukları
“Prens”, Floransa kentinin mutlak hâkimi Medici hanedanından Lorenzo de Medici’ye atfedilmiş.
Kitabın adına
“Prens/Hükümdar” denmesinin sebebi bu.

\n

‘Sultan’ da ‘Prens’ gibi

\n

Tayyip Erdoğan hayatında Machiavelli okumuş mudur, “Prens”ten haberdar mıdır/değil midir bilemem ama Türkiye’de bu ünlü Floransalı düşünürü bana ondan daha çok hatırlatan bir politikacı yok.
Bunu, ilk kez 1996 yazında kendisiyle gerçekleştirdiğim
“Demokrasi bizim için amaç değil araçtır” söyleşisini yaptığımda düşünmüştüm…
En son… gene Kuzey Afrika gezisi dönüşü havaalanına kendisini karşılamaya giden kitlelerin attığı
“Yol ver gidelim. Taksim’i ezelim!” sloganları karşısında takındığı kaygı verici muğlak tavırı gördüğümde hatırladım…
Son günlerde Başbakan’a gösterilen sevgisizlikten, kadir kıymet bilmezlikten, özetle kendisine gösterilen nankörlükten… yakınan yakın çevrenin şikâyetlerini okurken Machiavelli’nin 500 yıl önce
“Prens”te yazdıkları aklıma geldi gene.
Roma’daki
“Prens” sergisini henüz yeni gezdiğim için, Machiavelli’nin “Hükümran, sevgi ve acımasızlık” üzerine söyledikleri aklımda…
(Kitleleri yöneten liderler için) korkulan biri olmak mı, sevilen biri olmak mı evladır” diye sorar Machiavelli ve buna şu yanıtı verir:
“Sevgi ve korku bir arada olamayacağına göre, birini seçmek gerekirse, korkulmak sevilmeye evladır. Zira çekinmek hissi, insanı hiç terk etmeyen bir ceza korkusuna dayanır.”
Başkent Roma’nın tarihi Vittoriano anıtında gezdiğim Machiavelli sergisinde;
“kitlelerin yüreğine korku salarak yönetmeye dair” yazılan bu satırları okuduğumd aklıma ister istemez yalnız Erdoğan gelmişti…

\n

Korku imparatorluğunun
 hükümranı

\n

TC Başbakanı, 500 yıl önce Machiavelli zamanında yaşayan hükümranlar gibi… muhalifleriyle yalnız “korku” ve “çekinme” duygusu üzerinden geçen bir ilişki türü kurmuştu.
Kendisiyle aynı görüşleri paylaşmayanların gönüllerini fethetmek için çaba göstermek şöyle dursun, onları ezmiş, sürekli aşağılamıştı. Çünkü kafasında sadece
“güç” algısına dayanan bir “ezilenler/ezenler” şablonu vardı. O eğer ezilenlerden biri olmayacaksa, bunun gereği olarak karşısındakini ezmekten de kaçınmayacaktı…
Başbakan’ın Başdanışmanı
Yalçın Akdoğan bu “anlayıştaki karakter yapısını” şöyle anlatıyor:
“Sayın Başbakanımızın bir karakteri var. Bu bilinmiyor mu? Türkiye 10 yılda bir değişim geçirdiyse bu karakter sayesinde geçirdi. Klasik sağcı tipi bir lider olsaydı aşırı dengeci, sürekli ezilen, alttan alan vs. bu dönüşümü yapabilir miydi? Bu dönüşümü bu lider tipi ve bu karakter yapmıştır.”
500 sene öncesindeki gibi “ham iktidar anlayışına” sahip bir lider var yani karşımızda.
“Dengeci” ve “ezik olmayan”, her ne pahasına olursa olsun “alttan almayan”… farklı düşüncedekilerin gönüllerini kazanmak yerine, onları yalnız sindiren, pusturan bir lider tipi bu.
Machiavelli’nin
“Prens”inin çağında “korku” kuşkusuz böyle dağları bekliyordu. İnsanlar o zaman henüz hâlâ tebaadi.Rönesans bitmemiş, ‘özgürlük, eşitlik, kardeşlik’ vaat eden Fransız devrimi yaşanmamış, totaliter sistemlere karşı demokrasilerin zaferini kaydeden 20. yüzyıl geçilmemiş, 21. yüzyılın Facebook, Twitter… bilişim devrimine girilmemişti...
Bugünün toplumunda 500 yıl öncesinin
“korku kodlarıyla” mutlak hâkimiyet kurmaya çalıştığınızda, sonuç böyle oluyor.
Günlerden bir gün bir yel, korku duvarını yıkıyor.
Zamane
“Prens”i, “sultan” dıpdızlak ortada kalıyor…
“Korku” giderek yer değiştiriyor…
Sözü burada
Emine Ülker Tarhan’a verelim: “Bu iş daha kötüye gitmeden bir an önce sonuçlansın diye yatsın kalksın dua etsin” diyor CHP Grup Başkanvekili Tarhan, Erdoğan için ve ekliyor:
“Tehdit savurmak yok. Korku bugün artık toplumda yer değiştirmiştir.”
Evet… Korkmak sırası, artık ilk kez koltuğunu kaybetmek tehdidiyle karşı karşıya olan Tayyip Erdoğan’da.
Ama tam da bu yüzden
“Makyavelist yöntemlere”, her zamankinden daha güçlü biçimde sarılması işten değil.

\n

Yazarın Son Yazıları

Nermin Abadan Unat

Nermin Abadan Unat’ı en son TV’de 2022 Aralık’ında İmamoğlu için yapılan destek mitinglerinin ilkinde gördüm.

Devamını Oku
14.12.2025
Masterchef’te yılın kelimesi: Nasip

Görmüşsünüzdür: “Siyaset dışı en güvenilir isimler anketi”nde Sedat Peker ilk sıraya oturdu.

Devamını Oku
07.12.2025
Epstein: Körlerin fil tarifi

“Gerçeklerin, çoğumuzun gözünden kaçan bir yapısı var”...

Devamını Oku
23.11.2025
BBC’ye darbe... Faşizme kayış

İngiliz yazar Ian McEwan uyarıyor...

Devamını Oku
16.11.2025
Mamdani tarih yazdı

Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.

Devamını Oku
09.11.2025
Mamdani kasırgası

Annesi Mira Nair...

Devamını Oku
02.11.2025
Kaddafi’nin İntikamı

Mezardan yükselen intikamlar bunlar...

Devamını Oku
26.10.2025
Ortadoğu’da altın çağ...

Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...

Devamını Oku
19.10.2025
Nobel’in prestiji çakıldı

Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.

Devamını Oku
12.10.2025
Geç olmadan

"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda...

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet nedir?

“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”

Devamını Oku
28.09.2025
Trump’ın korku imparatorluğu

Sizler bu satırları okurken Trump Amerika’sı geçen hafta içinde öldürülen radikal sağ aktivist Charlie Kirk’ü ulusal törenlerle uğurluyor olacak.

Devamını Oku
21.09.2025
Hedef muhalefeti yok etmek

Amaç, muhalefeti etkisizleştirmek ve işlevsizleştirmek...

Devamını Oku
14.09.2025
Titanik’te olmak

Proizvol ve prodazhnost... Rusça iki sözcük.

Devamını Oku
07.09.2025
Hür dünyanın sonu

Prodi’yi hatırlarsınız...

Devamını Oku
31.08.2025
Midas’ın Kulakları

Çocukluğumda “Midas’ın Kulakları” diye çok ünlü bir oyun vardı.

Devamını Oku
24.08.2025
Başyücelik hutbesi

İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır.

Devamını Oku
17.08.2025
Epstein Vakası

"Epstein vakası ABD siyaset kültüründe merkezi bir komplo kertesine erişti, bu gidişle Kennedy suikastı mitosu ile yarışır” diyor Michael Wolff.

Devamını Oku
10.08.2025
Kara düzen

II. Trump badiresine karşı Başkanlık yarışına girmek cüretini gösteren Demokrat Parti adayı Kamala Harris ilk kez konuştu ve...

Devamını Oku
03.08.2025
Sevgili Altan bey

Sevgili Altan bey

Devamını Oku
27.07.2025
Siyasette gerçeklik yok oldu

“ Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor...

Devamını Oku
20.07.2025
Grok zamanlarında yaşamak

Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... ’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.

Devamını Oku
13.07.2025
Zohran efsanesi

Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Venedik’te düğün

Thomas Mann “Venedik’te Ölüm”ü tam Birinci Dünya Savaşı arifesinde, bir “çöküş” hikayesi olarak kaleme almıştı. “Belle époque/Muhteşem devir”tabir edilen 19. yüzyıldaki 2. sanayi devriminin sonu ile 20. yüzyıl başının sonsuz istikrar, refah ve özgüven çağı sonlanmış, baş döndürücü teknolojik değişimlerle toplumun değerler skalası değişmişti.

Devamını Oku
29.06.2025
İsrail’in ‘pis işleri’

Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait. Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.

Devamını Oku
22.06.2025
Trump’ın ‘oyuncak askerleri’

14 Haziran’da Washington’da bir kutlama için, yerleri dolduracak yedeklere ihtiyaç var.

Devamını Oku
15.06.2025
Dekadans

Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.

Devamını Oku
08.06.2025
Kurşun hızı

Adına “muzzle velocity” diyorlar. Deyimi siyasi jargona sokan isim Trump’ın “karanlık prensi” Steve Bannon.

Devamını Oku
01.06.2025
Habeas Corpus nedir?

“Habeas Corpus nedir? Tanımlar mısınız?”

Devamını Oku
25.05.2025
Arabistanlı Donald’ın evreni

İç gerilimlerin cümlemizi sersem ettiği, burnumuzun ucunu göremez hale getirdiği Türkiye’nin dışında bir dünya var.

Devamını Oku
18.05.2025
Trump Vatikan’a da göz dikti

Trump Vatikan’a da göz dikti

Devamını Oku
11.05.2025
Psikolojik harekât

Psikolojik harekât

Devamını Oku
04.05.2025
Vatikan’da dönüm noktası

Vatikan’da dönüm noktası

Devamını Oku
27.04.2025
Romancının ölümü

Romancının ölümü

Devamını Oku
20.04.2025
Starmer’ın sessizliği

Starmer’ın sessizliği

Devamını Oku
13.04.2025
İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

Devamını Oku
06.04.2025
Pikachu’nun anlattıkları...

Pikachu’nun anlattıkları...

Devamını Oku
30.03.2025
Kafka senaryosu

Kafka senaryosu

Devamını Oku
23.03.2025
Avrupa'da neler oluyor?

Avrupa'da neler oluyor?

Devamını Oku
16.03.2025
Avrupa’da yeni kavşak

Avrupa’da yeni kavşak

Devamını Oku
09.03.2025