İnternet fenomenimiz Fuat Avni’den günlerdir ses yok. Son tweetini Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmalarından sonra 27 Kasım’da attı ve şöyle dedi:
“Can Dündar ve Erdem Gül’e çok geçmiş olsun. Korkusuz insanlar, korkak iktidarların kâbusudurlar.” Gidiş o gidiş. Fuat Avni’den bir daha ses çıkmadı.
Oysa tam da bugünlerde, konuşması lazım. Çünkü “Rus uçağı düşürülecek” sözleri WikiLeaks belgelerine geçti, başka ülkelerde yazılıp duruyor. Ama o sustu. Yoksa susturuldu mu? Bakalım bu suskunluk nasıl bir sonuç verecek.
Trump’ın ‘Müslümanları almayalım’ zırvası
Terör örgütleri en büyük zararı, kendileriyle aynı kategoride insanlara veriyor. IŞİD vuruyor, ceremesini sıradan Müslümanlar çekiyor. Alın işte ABD başkan adayı Trump, “Ülkemize Müslüman alınmasın” demiş.
NATO Genel Sekreteri de, “Bu Müslümanlar birbirleriye savaşıyor, biz niye müdahil oluyoruz” diye açıklama yapmış. Bu aslında, “Bırakın birbirlerini öldürsünler” demenin farklı bir yolu. 11 Eylül’den sonra ABD’deki Türkler ve Müslümanlar çok zor günler geçirdi, büyük bölümü geri dönmek zorunda kaldı.
Şimdi aynı atmosfer yeniden oluştu. Bu yüzden Fransa’da aşırı sağcılar oyunu artırdı, Avrupa genelinde ırkçılık patladı. Trump gibi cahiller de çıkıp zırvalama şansı buluyor. IŞİD’in mağlup edilmesi de dünyada herkesten çok Müslümanlara yarayacak.
Pazarcı hiç acımadı yazdı
Pazarlardaki tabelalarda inanılmaz yaratıcılık vardır. Bazen, kısa bir iki kelimeyle bamteline basarlar. 
İşte bunlardan biri. Twitter’da dolaşıyor. Vatandaş yazmış, yorum yapmaya, eklemeye başka bir şeye gerek yok.
Antalya’da yabancı yıldızlara adam adama markaj yapılmış
Antalya Film Festivali için çok ünlü isimler Türkiye’ye geldi. Jeremy Irons’dan Catharine Denuve’e, Katleen Turner’dan Vanessa Redgrave’e kadar pek çok ünlü isim ordaydı. Konuklar, etliye sütlüye karışmadan, arada bir havuz gazeteleriyle poz vererek Türkiye’den ayrıldılar. Oysa, ödül töreninde sansür yaşandı.
Ödül kazananlar çıkıp eleştirilerini dile getirdiler. Ödülleri toplayan Sarmaşık filminin senaristi ise, “Sansür emri tepelerden geldi” bile dedi. Ancak özellikle Jeremy İrons’ın ve Vanessa Redgrave’in, Türkiye’ye gelip insan hakları 
konusunda tek laf etmeden gitmeleri şaşırtıcıydı. Bunu festivali için Antalya’ya giden konuk gazetecilere sorduk. Şöyle anlattılar: “Yabancı konuklar, Türk gazetecilerle bir araya getirilmedi.
Onların katıldığı yemeklere, sadece sponsor diye Sabah gazetesi ve o gruptan gazeteciler alındı. Basın toplantısında kimseye soru sorma fırsatı verilmedi. Yabancı yıldızlar ise, kimse soru sormasın diye kaçırıldı. Birinin peşinden koştum, yine yetişemedim. Yüzlerini bile görmedik.”
Ara Güler: Sezen Aksu ile Zeki Müren’le olmaz
Tempo dergisinde Burak Tatari’ye konuşan usta fotoğrafçı Ara Güler, “Birkaç değerli profesör dışında üniversiteler aptallar yığınıdır. Gerisi b.ktur. Benim sınıf arkadaşlarım ordinaryus oldu. Öyle olmadıklarını biliyorum” demiş.
“İnsanları sevmek istiyorum ama p...venkler sevilecek mahluklar değiller” demiş. “Çok b.ktan adamlar var aramızda” demiş. “Yalnız tahsil olarak değil, ruh olarak da fena adamlar var” demiş. Ve eklemiş: “Bir an evvel ölmeyi, rahat etmeyi tavsiye ederim.”
Bir de müzisyenlere çatmış: “Ne hakkında müzik zevkin olacak? Bir senfoni mi yazdın bugüne kadar? Sezen Aksu, Zeki Müren… Senin müzisyenin bu. Valla bunlarla olmaz.” Ara Usta istediğini söyleyebilir deyip yorumu size bırakalım.
