Aydın Engin

IŞID petrolünü kim içiyor ya da satıyor?

09 Aralık 2015 Çarşamba

Sövenin ucunu yontasen... Ucunu sivriltesen... Torpağa daldırasen... Çekip çıkarasen... Maşrapanı hazır edesen... Fışkıran nefti maşrapaya doldurasen... İster içesen, ister satasen...
1997 kışının son günlerinde Cumhuriyet beni Irak’a yolladı. Ürdün’ün başkenti Amman üstünden çöl boyu uzanan 900 kilometrelik asfalt yol azmanını aşıp Bağdat’a vardım.
Bağdat’tan Kerbela’ya, Basra’ya, Tikrit’e, Musul’a, Kerkük’e, dolaşmadığım az yer kaldı. Ayağa yanmış it gibi dolandım. Habercilikte dünyanın dört bir yanından kopup Irak’a gelmiş gazetecilere fark attım. Çünkü Allah’ın çölünde İngilizce, Almanca kıvıran birine rastlamak çoğu kez olanaksızdır. Ama her yerde bir Türkmen bulunabilir. Kimi gönüllü, kimi günde 5 dolara tercümanlık, rehberlik yaptı.
Yazının başındaki anlaşılması güç paragraf Musul’a yakın bir köydeki çay molasında bana bilgi veren bir Türkmene ait.
Türkiye Türkçesi ile şöyle:
Söven’in (Söven: Iki metrelik düzgün bir dal) ucunu sivrilt. Toprağa sapla, Batırabildiğin kadar derine batır. Maşrapanı hazır et. Fışkıran petrolü doldur. Ister iç, ister sat...
O, Musul’un petrol fışkıran bereketini anlatmak için böyle demişti. Anlaşılan bana verdiği öğüdü IŞİD’e de vermiş. Onlar da maşrapalarını doldurup doldurup satıyorlar. Buna Suriye’nin kıt da olsa var olan petrol yataklarını ekleyin.
Besbelli: IŞİD’in işi iş.
Nitekim ABD Savunma Bakanlığı IŞİD’i petrol gelirinden mahrum etmeden yıkmanın mümkün olmadığını söyledi.
Peki. Anladık.
Ama IŞİD o petrolü nasıl ve kime satıyor?
Öyle ya Suriye’nin denize açılan kapısı Lazkiye Limanı Baas rejiminin denetiminde. Geriye karayolu ya da çok önceden döşenmiş boru hatları kalıyor.
Ancak karadan tankerlerin ya da boru hatların yolu ister istemez kuzey komşu topraklarına açılıyor. Suriye’nin kuzeydeki tek komşusu da Türkiye...
Yine ABD yönetimi adına konuşan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü John Kirby açık açık söyledi:
- Bazı kaçakçılık güzergâhlarının Türkiye ile olan sınırdan geçtiğini biliyoruz. Bu bir gerçek ve Türkler de bu konuda konuştu...
İnanılır kanıtlar ortaya koyamasa da Putin Türkiye’nin IŞİD ile petrol ticareti yaptığında ısrarlı.
Bitmedi. İran’ın yetkili siyasetçisi Muhsin Rezai de IŞİD’den Türkiye’ye giden petrolün tüm olası ihracat yollarının fotoğraflarına sahip olduklarını söyledi.
Yine bitmedi. Irak Başbakanı Haydar İbadi aynı iddiayı pekiştirdi. Sözü Türkiye’nin IŞİD ile el ele Irak petrolünü çaldığını söylemeye kadar vardırdı.
Buna karşılık Türkiye’de Başbakan, ilgili bakanlar ve hepsinin şefi olan zat, altını çize çize iddia sahiplerine yağıp gürleyerek, yemin billah ederek Türkiye’nin IŞİD ile asla petrol ticareti yapmadığını söylüyorlar..
İyi, amenna, kabul. Ben başbakana, bakanlara ve hele hele en tepedeki zat’a inanmak istiyorum.
Ama Başbakan ya da en tepedeki zat, Suriye ve Musul petrollerinin Türkiye’ye girdikten sonra nereye gittiğini, ne olduğunu bana (bize) söylemek zorunda.
Öyle ya o petrolün Türkiye’ye geldiği belli. Bunu Türkiye de biliyormuş yani kabul ediyor (ABD sözcüsü Kirby’nin sözlerini bir daha okuyunuz).
Bir kerre daha: Türkiye’ye girdiği belli olan petrole sonra ne oluyor? Maşrapasını dolduran, içen ya da satan kim ya da kimler?
Bunu bana (bize) kim söyleyecek?
Yoksa Papua-Yeni Gine başbakanına ya da Eskimoların şefine ya da Uganda devlet başkanına filan mı sormalıyız?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları