Aydın Engin

Değirmene kan taşımak

20 Mart 2016 Pazar

Yazıya oturalı epey olmuştu. Erkendi. Ağırdan alarak, düşüne taşına, sözcükleri tarta biçe yazıyordum…
İlk haber ekranıma düştü: “Balo Sokağı’nın İstiklal Caddesi ağzında bomba patladı…”
Ardından ağır ağır ayrıntılar akmaya başladı.
Besbelli ki ara verdiğim yazıya devam etmesem, gözüm bir bilgisayarın ekranında, bir TV’nin ekranında dolansa, beklesem, haber daha da ayrıntılanacak; bilgiler daha da somutlanacak; belki ölüm saçan eylemi üstlenip marifetiyle övünen örgüt bile belli olacak? “IŞİD mi, TAK mı, PKK mi” soruları cevabını bulacak…
Beklemeyeceğim.
Başlanmış yazının bitirilmesi için bu bilgilere (bile) ihtiyaç yok…

*** 

Sokakta dolaşın, kahvede oturun, metroda, metrobüste, boğaz vapurunda konuşulanlara kulak kabartın, üç aşağı beş yukarı aynı cümleleri duyuyorsunuz:
Cumartesi günü olacakmış patlama… Hayır hayır, pazartesi Newroz ya, bir gün öncesinde patlatılacak diyorlar… Yav patlayacaksa Newroz günü patlar bu bomba… Sence bu defaki canlı bomba mı olacak, yoksa çöp kutusuna filan konan bomba mı?.. Astsubay dayım söyledi, Ankara üç bombayla sırasını savdı, şimdi sıra İstanbul’da, diyor… PKK iki bomba patlattı ya, şimdi IŞİD kolları sıvar artık, geri kalmaması lazım…
Bu cümlelerin tümünün özeti pek yalın: Ülke teröre teslim olmuş!..
Bu hazin sonuçta AKP iktidarının, hele onun “inlere girmeye” pek meraklı başbaşkanının sorumluluğunun tartışılacak yanı bile kalmadı.
Eğer bir ülkenin yurttaşları terörü kader belleyecek bir ruh haline sürüklenmişse bunun hesabı o yurttaşlardan değil, terörü mücadele yöntemi olarak benimsemiş örgütlerden de değil, o ülkenin siyasal iktidarından sorulur.
Ne yani, yurttaşa dönüp, “Ey ödlek yurttaş, utanmıyor musun teröre teslim olmaya” diye parmak mı sallayacağız?
Terörü eylem yöntemi olarak seçip benimsemiş örgüt(ler)e dönüp, “Alçak herifler ve kadınlar neden bomba patlatıyor, insanları genç yaşlı, kadın erkek demeden öldürüyorsunuz” diye azarlayacak mıyız?
Sorumlu elbet devlettir; o devleti yöneten, bütün kurumlarına buyruk verme yetkisini elinde tutan siyasal iktidardır. Yani AKP’dir, yani Tayyip Erdoğan’dır.
(Kimse kalkıp “Sorumlu hükümettir, Cumhurbaşkanı’nın yetkisi yok” filan diye maval okuyup akıl vermeye kalkmasın. Karnım tok).

*** 

Ancak adı IŞİD de olsa, TAK da olsa, PKK de olsa, bilmediğimiz, duymadığımız bir başka örgüt de olsa onlara dönüp bir çift söz etmeden de olmaz.
Ey örgüt şefleri, ey dünyaya, insanlığa
‘gezden, gözden, arpacığın tepesinden’
bakan ve başka yerden bakmayı beceremeyenler sözüm sizedir!..
Ağzınızda eğreti duran demokrasi, özgürlük gibi terimleri geveleyip ölüm saçmayı siyaset yapmak sanıyorsunuz ya…
Bu kadar koyu cehaletle donanıp bu ülke üstüne siyasal analizler yapmaya kalkıyorsunuz ya…
Disiplininize bağlanmış gencecik kadın ve erkekleri ölmeye ve öldürmeye yollamayı siyaset sayıyorsunuz ya…
Yaptığınız her şiddet eyleminin Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki bir gücün faşizan iktidarının değirmenine kana bulanmış sular taşıdığınızı göremiyorsunuz!
Oysa tarih sizi işte böyle, “Erdoğan diktatörlüğünün objektif destekçileri” diye anacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları