RTE: ‘Aportta bekleyen diktatör’
Nilgün Cerrahoğlu
Son Köşe Yazıları

RTE: ‘Aportta bekleyen diktatör’

07.04.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Obama’nın, daha konuğu ABD’deyken, bir basın toplantısında yedi düvele duyurduğu Erdoğan rahatsızlığı” ne anlama geliyor? Erdoğan’ın “otoriter”liğini Obama yeni mi keşfediyor? “Rahatsız olduğum eğilimlerin olduğu sır değil” diye konuşan ABD Başkanı o malum basın toplantısında ilk elden “Basın özgürlüğüne, dini özgürlüklere, hukukun üstünlüğüne güçlü bir şekilde inanan biriyim” diye başladığı demokrasi dersini bir uyarıyla bitirdi. “Basına karşı benimsenen yaklaşımın Türkiye’yi çok rahatsız edici bir role sürükleyebileceğine inanıyorum” dedi ve ekledi: “Ona demokrasi vaadiyle göreve geldiğini hatırlattım!”
Başkan, “kırmızı oda”da çok isteksiz ağırladığı “konuk” hakkındaki bütün olumsuz hissiyatı, dünyaya, “reel politik düzlemde işbirliği yapmaya mecbur olsak da...” anlamındaki bir parantezle ilan etmekten çekinmiyor. Karizmayı bundan daha ağır çizen bir tablo düşünülebilir mi?
O başkan ki, RTE’yi “Müslüman dünya” ile ilişkileri “resetlemek” adına yıllarca baş muhatap kabul etmiş, Okyanus aşırı ilk gezisini bu yüzden Ankara’ya yapmış; dünyada en sık konuştuğu liderlerden birinin Erdoğan olduğunu söylemişti. Tüm bu yıllar içinde RTE’nin “rahatsız edici, otoriter eğilimleri” hiç fark edilmedi de şimdi birden sürpriz biçimde mi ortaya çıktı?

‘Yanlış mı okundu?’
Bu konuda internet gazetesi Bloomberg’de “Washington Türkiye’nin diktatörünü nasıl bu kadar yanlış tarttı?/ How Washington got Turkey’s dictator so wrong?” başlıklı bir yazı okudum...
Eli Lake ve Josh Rogin isimli iki dış politika ve ulusal güvenlik yazarı tarafından kaleme alınan yazı, aynı benim sorduğum bu soruyu soruyor ve Erdoğan’ın son Washington gezisinin başta Obama olmak üzere Washington’daki tüm dış politika müesses nizamı adına bir “düşünmek fırsatı” olduğunu belirtiyor. Gezinin “Birkaç yıl öncesine dek büyük reformcu diye baştacı edilen bir şahsı, nasıl bu kadar yanlış okunduğu?” sorusuna yanıt aramak için bir fırsat verdiğini belirtiyor. Lake ve Rogin; ‘90’lar ve 2000’lerin ilk on yılında Türkiye’de bulunan üç büyükelçi (Abramowitz, Eric Edelman, James Jeffrey) ile konuşmuş...
RTE’nin son bir yılda açtığı bini aşkın hakaret davasının yanında akademisyenlere de terör soruşturmaları açıldığına ve Obama’nın yakın dönemde Atlantic dergisine Erdoğan’ı “fiyasko bir otoriter lider” olarak tanımladığına işaret eden yazı; bütün bu gelişmelerin işaretlerinin aslında önden verildiğini ve Erdoğan’ın geçmişte “aportta bekleyen bir diktatör/dictator in waiting” olduğunu söylüyor.

‘Sineye çektik’
90’lar başında Türkiye’de görev yapan Abramowitz “Bloomberg”e, Erdoğan’ın ilk yıllardaki otoriter eğilimlerinin -örneğin Kürt sorununda- reform yaptığı için “sineye çekildiğini” belirtiyor. Ve de Washington’un politikasını şöyle özetliyor: “ABD, Türkiye’ye geleneksel olarak geniş hareket alanı tanır. Ama sorun şimdi reformların yerini alabildiğine antidemokratik şeylerin yapılmasına yol açan bir iktidar tutkusuna bırakmasından kaynaklanıyor!”
Edelman, Washington’u yolun başında 2004’te damardan uyardığını söylüyor: ABD başkentini 2004’te “RTE’nin iktidar açlığı partide hiç kimseye güvenmemesine ve aşırı otoriter üslup benimsemesine yol açıyor” diye bir telgrafla uyardığını hatırlatan Edelman; Erdoğan’ın o zaman daha “mutlak güç” peşinde olduğunu belirttiğini ekliyor.
James Jeffrey büyükelçiler içinde en açık sözlüsü. Erdoğan’ın “insan hakları ihallelerinden ABD’nin baştan beri haberdar olduğuna” dikkat çeken Jeffrey; “Başlangıç yıllarında RTE’nin basın ve orduya yaptığı baskıları, yaptığımız toplantılarda dile getirdik mi? Getirdik ancak...” diyerek devam ediyor: “Bu durumun ikili ilişkileri etkileyecek olduğuna dair ciddi bir tehditte bulunduk mu? Hayır.”
Bu bile bile lades durumuna karşın bugün Washington’daki şaşkınlığı “Erdoğan’ın bu kerte ileri gidebileceğine ihtimal vermediklerine” bağlıyor Jeffrey...
“Hiç kimse Erdoğan’ın Türkiye’deki demokratik sistemi böyle tamamen pervasızca alaşağı edeceğini öngörmedi” diyerek ekliyor: “Erdoğan’ın otoriter olduğu malumdu ama normal bir sistemde Haziran yenilgisi onu durdurmaya yeterdi!”  

Yazarın Son Yazıları

2025 ‘müesses nizamın’ sonu

Yılbaşı mesajları şimdiden akmaya başladı.

Devamını Oku
21.12.2025
Nermin Abadan Unat

Nermin Abadan Unat’ı en son TV’de 2022 Aralık’ında İmamoğlu için yapılan destek mitinglerinin ilkinde gördüm.

Devamını Oku
14.12.2025
Masterchef’te yılın kelimesi: Nasip

Görmüşsünüzdür: “Siyaset dışı en güvenilir isimler anketi”nde Sedat Peker ilk sıraya oturdu.

Devamını Oku
07.12.2025
Epstein: Körlerin fil tarifi

“Gerçeklerin, çoğumuzun gözünden kaçan bir yapısı var”...

Devamını Oku
23.11.2025
BBC’ye darbe... Faşizme kayış

İngiliz yazar Ian McEwan uyarıyor...

Devamını Oku
16.11.2025
Mamdani tarih yazdı

Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.

Devamını Oku
09.11.2025
Mamdani kasırgası

Annesi Mira Nair...

Devamını Oku
02.11.2025
Kaddafi’nin İntikamı

Mezardan yükselen intikamlar bunlar...

Devamını Oku
26.10.2025
Ortadoğu’da altın çağ...

Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...

Devamını Oku
19.10.2025
Nobel’in prestiji çakıldı

Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.

Devamını Oku
12.10.2025
Geç olmadan

"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda...

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet nedir?

“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”

Devamını Oku
28.09.2025
Trump’ın korku imparatorluğu

Sizler bu satırları okurken Trump Amerika’sı geçen hafta içinde öldürülen radikal sağ aktivist Charlie Kirk’ü ulusal törenlerle uğurluyor olacak.

Devamını Oku
21.09.2025
Hedef muhalefeti yok etmek

Amaç, muhalefeti etkisizleştirmek ve işlevsizleştirmek...

Devamını Oku
14.09.2025
Titanik’te olmak

Proizvol ve prodazhnost... Rusça iki sözcük.

Devamını Oku
07.09.2025
Hür dünyanın sonu

Prodi’yi hatırlarsınız...

Devamını Oku
31.08.2025
Midas’ın Kulakları

Çocukluğumda “Midas’ın Kulakları” diye çok ünlü bir oyun vardı.

Devamını Oku
24.08.2025
Başyücelik hutbesi

İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır.

Devamını Oku
17.08.2025
Epstein Vakası

"Epstein vakası ABD siyaset kültüründe merkezi bir komplo kertesine erişti, bu gidişle Kennedy suikastı mitosu ile yarışır” diyor Michael Wolff.

Devamını Oku
10.08.2025
Kara düzen

II. Trump badiresine karşı Başkanlık yarışına girmek cüretini gösteren Demokrat Parti adayı Kamala Harris ilk kez konuştu ve...

Devamını Oku
03.08.2025
Sevgili Altan bey

Sevgili Altan bey

Devamını Oku
27.07.2025
Siyasette gerçeklik yok oldu

“ Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor...

Devamını Oku
20.07.2025
Grok zamanlarında yaşamak

Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... ’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.

Devamını Oku
13.07.2025
Zohran efsanesi

Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Venedik’te düğün

Thomas Mann “Venedik’te Ölüm”ü tam Birinci Dünya Savaşı arifesinde, bir “çöküş” hikayesi olarak kaleme almıştı. “Belle époque/Muhteşem devir”tabir edilen 19. yüzyıldaki 2. sanayi devriminin sonu ile 20. yüzyıl başının sonsuz istikrar, refah ve özgüven çağı sonlanmış, baş döndürücü teknolojik değişimlerle toplumun değerler skalası değişmişti.

Devamını Oku
29.06.2025
İsrail’in ‘pis işleri’

Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait. Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.

Devamını Oku
22.06.2025
Trump’ın ‘oyuncak askerleri’

14 Haziran’da Washington’da bir kutlama için, yerleri dolduracak yedeklere ihtiyaç var.

Devamını Oku
15.06.2025
Dekadans

Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.

Devamını Oku
08.06.2025
Kurşun hızı

Adına “muzzle velocity” diyorlar. Deyimi siyasi jargona sokan isim Trump’ın “karanlık prensi” Steve Bannon.

Devamını Oku
01.06.2025
Habeas Corpus nedir?

“Habeas Corpus nedir? Tanımlar mısınız?”

Devamını Oku
25.05.2025
Arabistanlı Donald’ın evreni

İç gerilimlerin cümlemizi sersem ettiği, burnumuzun ucunu göremez hale getirdiği Türkiye’nin dışında bir dünya var.

Devamını Oku
18.05.2025
Trump Vatikan’a da göz dikti

Trump Vatikan’a da göz dikti

Devamını Oku
11.05.2025
Psikolojik harekât

Psikolojik harekât

Devamını Oku
04.05.2025
Vatikan’da dönüm noktası

Vatikan’da dönüm noktası

Devamını Oku
27.04.2025
Romancının ölümü

Romancının ölümü

Devamını Oku
20.04.2025
Starmer’ın sessizliği

Starmer’ın sessizliği

Devamını Oku
13.04.2025
İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

Devamını Oku
06.04.2025
Pikachu’nun anlattıkları...

Pikachu’nun anlattıkları...

Devamını Oku
30.03.2025
Kafka senaryosu

Kafka senaryosu

Devamını Oku
23.03.2025
Avrupa'da neler oluyor?

Avrupa'da neler oluyor?

Devamını Oku
16.03.2025