Medya ve OHAL

25 Temmuz 2016 Pazartesi

Geçen hafta Türkiye dinci bir cemaat tarafından örgütlendiği anlaşılan darbe girişimi ile sarsıldı. Darbe girişimi silahlı kuvvetlerin komuta kademesinden destek görmemesi, halkın aktif karşı duruşu ve hükümetin direnişiyle akamete uğratıldı. Darbe girişiminin baş aktörü olduğu belirtilen Gülen Cemaati’nin soruşturulması, yargılanması için harekete geçen hükümetin başvurduğu önlemler haklılık taşımakla birlikte Olağanüstü Hal ilan edilmesine gerek olup olmadığı yaygın bir şekilde tartışıldı. Bir bakanın “OHAL’in hükümete verdiği yetkilerin kendilerini bile korkuttuğunu” söylemesi de bu yetkilerin kullanımı konusundaki kaygıları artırdı. OHAL yetkilerinin Cemaat soruşturması dışına taşacak şekilde kullanılacağı konusundaki kuşku ve kaygılar basında yer aldı.
Aralarında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği’ni bulunduğu çok sayıda meslek örgütü tarafından oluşturulan, Gazeteci örgütlerinin ortak girişimi Gazetecilere Özgürlük Platformu da olağanüstü hale ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Bu hafta köşemizi GÖP açıklamasına bırakıyoruz. “Darbeleri önlemenin en etkin yolu özgürlüklerin genişletilmesidir” denilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Görülüyor ki, hırsları akıllarının üzerinde kimi silahlı grupların darbe hevesleri kolay kolay tükenmiyor. Son askeri darbe girişiminde de yine yüzlerce insanımız öldü, yüzlerce yaralımız var. Askeri darbenin hemen ardından iktidar, anayasanın 120. maddesine dayanarak ülkenin tümünde olağanüstü hal uygulamasını başlatmıştır. Biz GÖP bileşenleri diyoruz ki! Darbeleri önlemenin en etkin yolu özgürlükleri genişletmektir.
OHAL uygulamasıyla bireyin temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı, düşünceyi ifade özgürlüğünü yok edici, halkın haber alma, bilgilenme hakkını ortadan kaldıracak önlemlere başvurulmaması en büyük dileğimizdir. Umuyoruz ki, iktidarla OHAL yasasını uygulamakla yükümlü olan kolluk güçleri bu evrensel kuralları dikkate alacaklardır. Türkiye’nin bundan sonra en çok kardeşliğe, barışa gereksinimi vardır.
Bizler GÖP bileşenleri olarak her zaman çağdaş demokrasinin, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin ilkelerinin yanında olduk. Amacı ne olursa olsun, hangi ideolojiye dayanırsa dayansın, darbelerin tarihte hiçbir toplumu aydınlığa çıkardığı görülmemiştir.
Gazeteciler olarak her zaman doğru bildiğimizi yazmayı sürdüreceğiz. Kamuoyunu habersiz bırakmamaya özen göstereceğiz. Artık insanımızı ırkçı saiklerle birbirine düşürenlere geçit verilmemesi, iktidardan en büyük beklentilerimizden biridir. Türkiye halkı çağdaş demokrasiye layıktır ve bunun için de gereken her önleme omuz vereceğimiz açıktır.”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları