Bir cumhuriyet kadınından Cumhurbaşkanı’na mektup

03 Ağustos 2017 Perşembe

Eski Kadın-Aile, Sosyal Hizmetler Bakanı Önay Alpago’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açık mektup var. Bugünkü “Sağnak”ı, konuyu her yönüyle yetkinlikle değerlendiren hukukçu-akademisyen Alpago’nun kaygılarını damardan paylaştığım mektubuna ayırıyorum:
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Makamına;
Sayın Cumhurbaşkanımız,
Size bu mektubu, siyasi kimliğimle değil; bir kadın, bir anne/babaanne, bir hukukçu ve Kadın-Aile ve Sosyal Hizmetler eski Bakanı olarak yazıyorum.
Bizleri kaygılandıran, eşit yurttaş temelindeki en yaşamsal haklarımızı tehdit eden, kanunlaşması halinde kazanılmış haklarımızı kaybetmemize neden olacak olan kanun tasarısının lütfen geri çekilmesini sağlayınız.
Zira;
1- Böyle bir düzenleme önce Anayasa’ya aykırıdır. Anayasa’nın 174/4 maddesi ile resmi nikâh, koruma altına alınmış olan İnkılap Kanunları arasında sayılmaktadır. Dini nikâhın resmileştirilmesi, Anayasa’nın özüne aykırıdır.
2- Cumhuriyet bir kadın devrimidir. Ve Cumhuriyet ile kadın ‘kul kadın’ olmaktan, ‘yurttaş kadın’ olma kimliğine kavuşmuştur. Resmi nikâh yanında evlilik yaşı, boşanma kararının kocanın değil yargıçların takdirinde olması, mirasta ve tanıklıkta erkekle eşit sayılma ve tek eşlilik haklarına da bir Cumhuriyet yasası olan Medeni Yasa ile kavuşmuştur.

Şimdi getirilen yasa tasarısı ile kadının en önemli kazanımlarını kaybetmesinin önü açılacaktır. Bir sonraki adım, boşanmalara da din adamları mı karar verecek, ya da Medeni Yasa’dan önce olduğu gibi ‘boş ol’ sözü kadının kapı önüne konmasını geri mi getirecek sorusudur.
3- Kadının en önemli kazanımlarından birisi olan medeni nikâhın içi boşaltılırken; her kadının kalbini acıtan çok eşliliğe ve toplumsal bir yaramız olan çocuk yaşta evliliklerin artmasına yol açacaktır.
4- Evde doğum yapıldığında beyan üzerine kimlik verilebilmesine ilişkin uygulama ise erken ve zorla evliliklerin, çocuk taciz ve istismarlarının imam nikâhı ile meşrulaştırılmasına imkân verirken, çocuk istismarcılarına örtülü af getirecektir.
Ayrıca bu durum çocukların ve çocuk annelerin sağlık sorunlarına da yol açacaktır.

5- Kadına yönelik şiddeti ve tercihlerine yönelik saldırıları daha da yaygınlaştıracak, onları çaresiz ve korumasız bırakacaktır.
6- Yaşamın her alanında dini kuralların egemen hale getirilmesi; çağdaş-uygar bir Cumhuriyetin temel direği olan, eşitliğin, toplumsal barış ve hoşgörünün, demokrasinin teminatı olan LAİKLİK ilkesini ortadan kaldıracaktır. Çok hukukluluk, hukuk sistemimizi altüst edecektir.
Bu ve benzeri gerekçeler ışığında yasa tasarısının geri çekilmesine yönelik talebim asla kişisel değildir. Bunlar toplumun yarısını oluşturan, diğer yarısını da dünyaya getiren ve ülkemizde yaratılan her güzellikte emeği ve payı olan kadınlarımızın sesli ya da sessiz talepleridir.
Hem bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak, hem de bir baba ve dede olarak sesimize duyarlı olacağınızı İstanbul Dayanışma Platformu olarak ümit ediyoruz. Gereğini saygı ile arz ediyorum.
Av. Önay Alpago (Devlet e. Bakanı). İstanbul Dayanışma Platformu Başkanı”

Ahmet Cemal hazineydi
Bir “Cumhuriyet değerini” ve bir “Cumhuriyet yazarını” daha uğurluyoruz...
Ahmet Cemal, faşizm karşıtı özgürlük şairi Garcia Lorca’nın şiirini konu ettiği son yazılarından birinde; “Bu yıl ölümün kıyılarına yaptığım üçüncü yolculuk. Ve bir geri dönüş daha. Ve yine tuhaf bir güven duygusu: Bu hikâye daha bitmedi...” demişti.
“Hikâye” ne yazık ki, umuda sarılan bu satırlardan iki ay geçmeden sonlandı.
Tek tesellimiz “Ahmet Cemal’in hikâyesi”nin gerisinde kalan dev miras.
Sırf Almancadan yazarımızın dilimize kazandırdığı edebiyat-düşünce insanlarının listesi bile başdöndürücü: Brecht... Broch... Benjamin... Bachmann... Kafka... Hölderlin... Musil... Nietzche... Zweig... Rilke... Goethe...
Kendi eserleri ve yazılarıyla da yerine kolay konulmayacak bir hazineydi Ahmet Cemal...
Arkada bıraktığı boşluk çok büyük.
Yakınları ve sevdiklerine başsağlığı dilerim. Işıklar içinde yatsın.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024
31 Mart’ın bahsi 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları