Sorun dolar mı, Tayyip Erdoğan mı?

Sorun dolar mı, Tayyip Erdoğan mı?

25.05.2018 06:15
Güncellenme:
Takip Et:

Toplumlar, bir sorunla karşılaştıklarında takındıları tavırlar bakımından ikiye ayrılırlar.
Birinci gruptakiler şu nafile soruyu sorarlar insiyaki olarak:
- Bizi bu durumdan kim kurtarır?
İkinciler ise aklın sorusunu dillendirirler:
- Bu durumu ne yaparak, nasıl aşabiliriz?
Bu tavırlardan ikincisinin yeğlenmesi gerektiğini düşünen birinin, şimdi doların önlenemeyen yükselişi, daha doğrusu TL’nin başdöndürücü düşüşünün Erdoğan iktidarı sürdükçe durdurulamayacağını söylemesi, garip görünse de öyle değildir.
Çünkü Tayyip Erdoğan yalnızca bir siyasetçi, bir lider olmanın ötesinde, artık aynı zamanda kendi damgasını taşıyan bir tek adam iktidarı modelinin simgesidir.
Tayyip Erdoğan ya da AKP iktidarını ikiye ayırmak gerekir:
1- Başlangıçtaki yanılsama (illüzyon) dönemi,2- Ardından gelen gerçekler dönemi.
AKP’nin özgürlüklerin sınırlarını genişleten, toplumu daha demokratik bir platformda bütünleştiren, başta AB olmak üzere dünya ve de özellikle Batı ile daha ileri bir entegrasyon ile yakınlaştıran bir iktidar oluşturmak istediği yanılsamasının iç ve dış çevrelerde egemen olduğu dönemde Türkiye, ekonomik olarak sorunlu görülmüyordu.

***

İlk yanılsama döneminde, ekonomik başarılar da sağlanmıştı. Bu dönemde kişi başına gelir artışı, gelişmekte olan ülkelerin ortalamasının üzerinde gerçekleşmiş, enflasyon tek haneli rakamlara indirilebilmiştir.
Uluslararası konjonktürün elverişli olması, dünyadaki likidite bolluğu, AB ile ilişkilerin bütünleşmeye doğru seyreden olumlu görüntüsü ve demokratik yöneliş etiketiyle sunulan icraatın yarattığı aldatıcı iyimserliğinin sağladığı yabancı yatırımların artışı bu gelişmenin dinamikleriydi.
Bu görüntünün aldatıcılığını ve yönelişin sonunun hüsran olduğunu, daha o zamandan görenler dertlerini kimseye anlatamıyorlardı.
Aslında, düşük döviz kuru, yüksek faiz, dış borçlanmanın ağırlığının kamu kesiminden özel kesime geçtiği, bütçeye gelir ve borç ödeme kaynağı olarak kullanılan kamu zenginliklerinin özelleştirilmesi, inşaat sektörünün ve yandaş özel sektörün desteklenmesi, temeline dayalı AKP modeli “açık vermeden büyüme modeli”ni yaşama geçirememiş, bütçe açıkları düşülürken, sıcak paraya bağımlı hale gelen yapının doğurduğu cari açığın tehlikeli boyutlara erişmesi engellenememişti.
Ürettiğinden çok üreyen ve tüketen toplumların, sürdürülebilir bir kalkınmayı yaratamayacağını görebilmek için ise iktisat allamesi olmaya gerek yoktu.

***

Yanılsama dönemini izleyen gerçekçilik döneminde, iktidarın, hızla çağdaş dünyadan ve başta laiklik olmak üzere demokratik cumhuriyet değerlerinden ve kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, düşünce ve basın özgürlüğü gibi ilkelerden, çağın gerektirdiği eğitim uygulamasından uzaklaştığı açıkça görüldü.
Bu durumda “dünyanın en kırılgan üç ülkesinden biri”ne olan güven azalıyor, bu da Türkiye’yi borçlarını ödeyip, cari açığını yönetebilir ülke olmaktan çıkarıyordu.
Ürettiğinden çok tüketerek, büyüme modelinin geçici saadet zincirini oluşturan sıcak para girişini çok önemli ölçüde engelleyen bu ekonomik kırılganlık, iktidarın tolatiler baskıcı niteliğiyle, adaletin esamisinin bile okunmadığı, sermayeyi ürküten siyasi yapının da eklenmesiyle bir fiskede yıkılacak bir hale geliyordu.
Tepeden tırnağa Tayyip Erdoğan’ın etiketini taşıyan bu durum, dolar kuruna ve faizlere yansıyordu. Faizlerin yükselme eğiliminin karşısına iktisat biliminin bütün kurallarını hiçe sayan Tayyip Bey’in dikilmesi ise kaderin garip bir cilvesidir.
Çünkü şurası bir gerçektir ki, engellenmeye çalışılan faiz yükselmesinin bir numaralı nedeni sisteminin simgesi Tayyip Erdoğan’dır. Bu yüzdendir ki Tayyip Bey gitmeden ne dolar düşer ne de faizler. Çünkü özünde sorun dolar sorunu değil, Tayyip Erdoğan sorunudur.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023