Erdoğan ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?
Kadri Gürsel
Son Köşe Yazıları

Erdoğan ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

05.06.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

24 Haziran’daki parlamento seçimlerinde “Cumhur İttifakı”ndan CHP’ye oy geçişi yok. AKP ve MHP, en çok İYİ Parti’ye oy kaybediyor. 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri’nde toplam oy oranı yüzde 61.3’e ulaşan AKP ve MHP, bugün “Cumhur İttifakı” adı altında yüzde 44-45 civarına gerilemiş görünüyorsa, bunun nedeni gayrimemnun muhafazakâr seçmenin sağdaki yeni alternatiflere yönelmesidir: Önce açık ara İYİ Parti, sonra da Saadet Partisi.
İYİ Parti ve onun yanı sıra baraj sorununu “Millet İttifakı”yla çözmüş bir Saadet Partisi’nin AKP ve MHP’den alacağı oylar olmasaydı, HDP’nin barajı geçmesi halinde “Cumhur İttifakı”nın azınlığa düşeceğini öngöremezdik.
Parlamento seçimlerinde “Cumhur İttifakı”nın büyük baş ağrısı, İYİ Parti ve onun Genel Başkanı Meral Akşener’dir. Bu faktörler sayesinde denklem iktidarın aleyhine değişiyor.
Hakkını verelim; denklemin kurulmasında başrolü oynayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Lakin kendisi ve partisi bu yeni denklemin değişkenleri arasında değil. CHP sabit. AKP ve MHP’den oy almıyor.
Cumhurbaşkanı seçiminde ise durum farklı. AKP’nin adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük baş ağrısı bu kez Muharrem İnce.
İnce’nin neden baş ağrıttığını, geçen cuma bu sütunda yayımlanan “Muharrem İnce fenomeni” başlıklı yazımda izah etmeye çalıştım.
Özeti şu: Birkaç mecra hariç bütün geleneksel medyayı yöneten ve denetleyen Erdoğan, İYİ Parti ve Akşener’i medya ambargosuyla unutturup seçimlerin kendisi ve “CHP’li İnce” arasında geçtiği intibaını doğurmaya çalıştı. İnce’yi CHP’li kimliği üzerinden “avlayacak”, sansür ve dezenformasyon vasıtasıyla algısını büktüğü bihaber sağ muhafazakâr seçmenin oylarını böylece toparlayacaktı. Basit hesap buydu ama tutmadı. İnce, yüzü geleceğe dönük, çoğulcu ve kapsayıcı bir kampanya yürüterek CHP’nin tabanını aştı, çok ötesine geçti. CHP de müspet gidişatı gördü ve doğru tepki verdi. Misal, Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin ortak miting düzenlemelerinden vazgeçildi.
İnce, Erdoğan’a karşı, onu tabanından ayrıştırırken kendisini karşıtlaştırmayan, doğru zeminde ve uygun dozda, üstelik de çoğunluğa sempatik gelebilen bir polemikçi çizgiyi beceriyle sürdürüyor. Rakibinin karizmasını sarsarken büyük planda kendi karizmasını inşa ediyor.
Mesela dün Van’daki mitinginde, Erdoğan’ın Diyarbakır’da yaşadığı prompter kazasını ekrandan izletti ve şunları söyledi: “Ben nasıl konuşuyorum, yürekten, ciğerden konuşuyorum. (...) Camdan konuşanlar bu sorunu çözemez, candan konuşanlar bu sorunu çözer” dedi. Alkış koptu. “Camdan konuşan”, prompter kullanan Erdoğan’dı, “candan konuşan” kendisiydi, sorun da malum, Kürt sorunuydu.
Diğer taraftan Erdoğan, İnce’nin kendisini içine çektiği bu büyük sınamaya nasıl cevap veriyor?
Erdoğan’ın pozitif kampanyası tek boyutlu ve yüzü geçmişe dönük. Altyapı yatırımlarını anlatarak seçmeninden kendisini iktidarda tutmasını istiyor. Köprüler, bölünmüş yollar, hızlı tren, havaalanları, şehir hastaneleri...
Geleceğe dair başlıca önerisi ise yine bir altyapı projesi olan “Kanal İstanbul”...
Negatif kampanyası ise Kılıçdaroğlu ağırlıklı. Halbuki bahsettik; parlamento seçimindeki gerçek rakibi Akşener, cumhurbaşkanı seçiminde ise İnce. Ama Erdoğan, Akşener’in adını ağzına almıyor, İnce’yi de Kılıçdaroğlu üzerinden vurmaya çalışıyor.
“Bay Kemal ne ki onun adayı ne olsun”  diyor.
“Muharrem Efendi, sen yönetilensin, ben yöneten” diyerek aşağılamayı yeğliyor.
Erdoğan’ın “yerli oto” vizyonunu eleştirirken “O, otomobilin kaportasına, koltuğuna talip, ben beynine talibim” diyen İnce’ye cevap vermeye mecbur kalıyor: “Elektrikli oto yapan Tesla var ya Elon Musk, ziyaretime geldi, bu konuları konuştuk. Elon Musk seni mi ziyaret etti? Beni ziyaret etti” diyor.
Erdoğan, negatif kampanyasında sürekli “Bay Kemal” demekten vazgeçemiyor, çünkü siyasal iletişimindeki stratejik yığınağını “CHP karşıtı kutuplaşma” üzerine yaptı. Muharrem İnce ise bambaşka bir yoldan yürüyerek bu yığınağı etkisizleştirdi.
Erdoğan yanlış yaptı. Yanlış strateji, yanlışların en büyüğüdür.
Şimdi Erdoğan’ın siyasal iletişimi dümeni kilitlenmiş bir gemiye benziyor. Bakalım bu gemi böyle nereye gidecek? 

Yazarın Son Yazıları

İdlib’de yüzleşmek

İdlib’de yüzleşmek

Devamını Oku
07.09.2018
Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Devamını Oku
31.08.2018
Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Devamını Oku
28.08.2018
Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Devamını Oku
17.08.2018
24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

Devamını Oku
03.08.2018
Hızlı ve geçici iktidar

Hızlı ve geçici iktidar

Devamını Oku
14.07.2018
Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Devamını Oku
06.07.2018
24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

Devamını Oku
29.06.2018
Bu seçimin galibi halktır

Bu seçimin galibi halktır

Devamını Oku
25.06.2018
24 Haziran’ın dört kesin sonucu

24 Haziran’ın dört kesin sonucu

Devamını Oku
22.06.2018
‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

Devamını Oku
21.06.2018
Mantar tabancası patlasa da sandığa

Mantar tabancası patlasa da sandığa

Devamını Oku
19.06.2018
İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

Devamını Oku
12.06.2018
Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Devamını Oku
08.06.2018
Erdoğan ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Erdoğan, ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Devamını Oku
05.06.2018
Muharrem İnce fenomeni

Muharrem İnce fenomeni

Devamını Oku
01.06.2018
24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

Devamını Oku
29.05.2018
Türk Lirası’nı kim çökertti?

Türk Lirası’nı kim çökertti?

Devamını Oku
25.05.2018
Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Devamını Oku
15.05.2018
Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Devamını Oku
11.05.2018
Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Devamını Oku
08.05.2018
Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Devamını Oku
04.05.2018
Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Devamını Oku
01.05.2018
İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

Devamını Oku
20.04.2018
Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Devamını Oku
17.04.2018
Saldırı sınırlı, Türkiye'nin pozisyonu etkilenmez

ABD, İngiltere ve Fransa'nın ortaklaşa gerçekleştirdiği Suriye Operasyonunundan ne anlamalıyız... Sınırlı saldırı Ankar'nın pozisyonunu etkiler mi, Esad rejimini güçlendirdi mi, harekatın zamanlaması manidar mı, harekat Putin'e de bir mesaj mı, İngiltere Başbakanı May kısa yolu mu seçti?

Devamını Oku
15.04.2018
Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Devamını Oku
13.04.2018
Hürriyet’e veda ve teşekkür

Hürriyet’e veda ve teşekkür

Devamını Oku
03.04.2018
Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Devamını Oku
23.03.2018
Afrin ve ötesi

Afrin ve ötesi

Devamını Oku
20.03.2018
Seçimi boykot, havlu atmaktır

Seçimi boykot, havlu atmaktır

Devamını Oku
16.03.2018
Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Devamını Oku
06.03.2018
İdlib’e dikkat

İdlib’e dikkat

Devamını Oku
23.02.2018
TSK Suriye’den neden çıkmaz?

TSK Suriye’den neden çıkmaz?

Devamını Oku
13.02.2018
Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Devamını Oku
06.02.2018
Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Devamını Oku
26.01.2018
Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Devamını Oku
23.01.2018
Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Devamını Oku
16.01.2018
Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup: Tercih demokrasi ve diktatörlük arasında

Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup:

Devamını Oku
12.01.2018
Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Devamını Oku
05.01.2018