Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti
Kadri Gürsel
Son Köşe Yazıları

Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

31.08.2018 06:12
Güncellenme:
Takip Et:

Osman Kavala’nın uzayıp giden mahpusluğu bugün 317’nci gününde. İddianame hâlâ ortada yok.
18 Ekim 2017’de gözaltına alınan Kavala, 15 gün sonra iki gerekçeyle tutuklanmıştı: Anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs ve hükümeti devirmeye veya iş yapmasını önlemeye teşebbüs suçlarını işlemek...
Bunlar çok ciddi suçlardır ve cebir kullanmayı gerektirir. Türkiye’deki sivil toplumun öncü ismi Osman Kavala’yı cebirle, şiddetle bağdaştırmak imkânsızdır. Şu iddianame artık çıksın ki hukuk rezaleti belgelensin.
Ülkemizdeki siyasi yargılama kültüründe, süreçlere bir aşamada sanıklar lehinde etki eden “mağduriyet” diye bir “şey” var. Bu mağduriyet, salt siyasi hesaplarla içeri atıldığı gün gibi aşikâr olan Osman Kavala’nın bahsinde neden algılanmaz, neden anlaşılmaz, neden dikkate alınmaz?
Haksız, hukuksuz, ipe sapa gelmez suçlamalarla 10.5 aydır içeride tutulduğu için Osman Kavala çok mağdur edilmiştir.
Ama tek başına mağdur olmak yetmiyor değil mi?
Mağdur olunduğunun kamuoyu tarafından anlaşılıp teslim edilmesi de gerekiyor.
Hangi kamuoyu?
Yoksa bu kamuoyu, Kavala hakkında şöyle mi düşünüyor: “Hem çok zenginsin, hem de Türksün; ne işin var senin Ermeni kültürüyle, Kürt meselesiyle? Yok sivil toplummuş, bilmem neymiş, Batılılarla münasebetler falan? Hayatını yaşamaya baksaydın ya...
Kavala hakkında bu minvalde bir düşünce oluşturmuş bulunup, onun hukukunun, hakkının çiğnendiğini kabule yanaşmayan ve dolayısıyla onu bir mağdur olarak görmemekte direnen, bunun için de 10 küsur aydır suçsuz yere hapis yatırılmasını dert etmeyen bir kamuoyu gerçekte varsa, bu kamuoyunun fertlerine seslenmek isterim:
Ey gafiller, ey vicdansızlar, bu ülkede sonunda tarafınızdan mağdur kabul edilmek için illa hırsız, mafya lideri, kokuşmuş siyasetçi veya yalaka iş insanı mı olmak gerekiyor? Zengin bir Türk’ün solcu ve hümanist olmaya hakkı yok mudur? Size göre bütün zenginler korkak, vicdansız ve çıkarcı mahluklar olmak zorunda mıdır?
Bakınız, koşulluluk temelinde yazıyorum bunları. Böyle düşünen bir kamuoyu varsa diye...
Ama Osman Kavala ve ailesi, aleyhlerinde koşullandırılmış bir kamuoyunun var olduğu ve bu kamuoyuna mağduriyetlerini anlatamayacakları varsayımına göre ayarlamışlarsa dillerini ve duruşlarını, o zaman fena, çok fena...
Profesör Dr. Ayşe Buğra, Osman Kavala’nın eşi... 19 Temmuz’da “DW Türkçe” (Almanya’nın Sesi), gazeteci Burcu Karakaş’ın kendisiyle yaptığı bir söyleşiyi yayımladı. Sorulardan biri şöyleydi:
Dokuz aydır iddianame bekliyorsunuz. Sürecin bu kadar uzayacağını tahmin etmiş miydiniz?
Ayşe Buğra:
Hayır. Tahmin edilebilecek bir şey değil. Ben uzun süre hukuki süreç ilerlerken konuşmanın doğru olmayacağını düşünerek sustum. Mümkün olduğu kadar sessizce, sakin bir şekilde bekledik ama aradan dokuz ay geçti. Dokuz ay olduğu zaman artık biraz anlamsız oluyor yargıya güvenerek beklemeye devam etmek.
Ayşe Buğra, “Sustum” diyor. “Sessizce, sakin” beklemiş. Bu arada sanki ilerleyen bir “hukuki süreç” varmış gibi...
Yeri gelmişken sürecin varlarını ve yoklarını yazayım:
Bir hukuki süreç falan yok. Osman Kavala’nın aleyhinde delil yok.
Yargı bağımsızlığı yok.
Osman Kavala’nın “sakin mağduriyeti” var.
Ortada dert anlatılacak, Osman Kavala’nın suçsuz olduğuna ikna edilebilecek bir iddia makamı yok.
Tutuklama müessesesi”ni politik araç olarak kullanıp onu içeri attıran ve orada tutan bir irade var.
Bir de suçsuzluğun ve uğranılan haksızlığın, hiç öyle beklemeden, bıkmadan usanmadan, her fırsatta yüzüne haykırılması gereken bir iç kamuoyu var.
Bu iç kamuoyu meselesi önemli.
İç kamuoyunun baskısı olmazsa kimler “Osman Kavala abuk sabuk suçlamalarla 10 küsur aydır iddianamesi bile olmadan hapiste tutulurken biz Türkiye’yi Avrupa’ya anlatamayız” diyecek?
Malumunuz, Osman Kavala’yı içeri attıran iradenin gözünde Avrupa yeniden kıymete bindi. Çünkü ABD’yle ilişkiler tehlikeli biçimde kötü ve ülkede tam teşekküllü bir kriz var. Türkiye’de işler ne zaman kötü giderse Avrupa hatırlanır. Türkiye’nin Avrupalı muhataplarının da önümüzdeki günlerde Ankara’dakilere Osman Kavala’yı hatırlatmaları kimseyi şaşırtmayacak.
Osman Kavala, sanat ve kültür alanında Avrupa’nın Türkiye’de en çok iş yaptığı insanlardan biri. Onu yıllardır, yakinen tanıyorlar.
Siz Avrupalı muhataplarınıza, “Osman Kavala anayasal düzeni yıkmaya ve bizi devirmeye teşebbüs etti, bırakalım şimdi bağımsız yargı...” falan diyebilecek misiniz? Osman Kavala’nın 10 küsur aydır hapiste tutulduğu bir Türkiye’yi Avrupa’ya nasıl anlatacaksınız?
Denemeseniz daha iyi olur ama bu Türkiye kendisini zaten anlatıyor. Maalesef.

Yazarın Son Yazıları

İdlib’de yüzleşmek

İdlib’de yüzleşmek

Devamını Oku
07.09.2018
Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Devamını Oku
31.08.2018
Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Devamını Oku
28.08.2018
Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Devamını Oku
17.08.2018
24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

Devamını Oku
03.08.2018
Hızlı ve geçici iktidar

Hızlı ve geçici iktidar

Devamını Oku
14.07.2018
Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Devamını Oku
06.07.2018
24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

Devamını Oku
29.06.2018
Bu seçimin galibi halktır

Bu seçimin galibi halktır

Devamını Oku
25.06.2018
24 Haziran’ın dört kesin sonucu

24 Haziran’ın dört kesin sonucu

Devamını Oku
22.06.2018
‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

Devamını Oku
21.06.2018
Mantar tabancası patlasa da sandığa

Mantar tabancası patlasa da sandığa

Devamını Oku
19.06.2018
İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

Devamını Oku
12.06.2018
Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Devamını Oku
08.06.2018
Erdoğan ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Erdoğan, ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Devamını Oku
05.06.2018
Muharrem İnce fenomeni

Muharrem İnce fenomeni

Devamını Oku
01.06.2018
24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

Devamını Oku
29.05.2018
Türk Lirası’nı kim çökertti?

Türk Lirası’nı kim çökertti?

Devamını Oku
25.05.2018
Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Devamını Oku
15.05.2018
Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Devamını Oku
11.05.2018
Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Devamını Oku
08.05.2018
Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Devamını Oku
04.05.2018
Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Devamını Oku
01.05.2018
İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

Devamını Oku
20.04.2018
Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Devamını Oku
17.04.2018
Saldırı sınırlı, Türkiye'nin pozisyonu etkilenmez

ABD, İngiltere ve Fransa'nın ortaklaşa gerçekleştirdiği Suriye Operasyonunundan ne anlamalıyız... Sınırlı saldırı Ankar'nın pozisyonunu etkiler mi, Esad rejimini güçlendirdi mi, harekatın zamanlaması manidar mı, harekat Putin'e de bir mesaj mı, İngiltere Başbakanı May kısa yolu mu seçti?

Devamını Oku
15.04.2018
Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Devamını Oku
13.04.2018
Hürriyet’e veda ve teşekkür

Hürriyet’e veda ve teşekkür

Devamını Oku
03.04.2018
Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Devamını Oku
23.03.2018
Afrin ve ötesi

Afrin ve ötesi

Devamını Oku
20.03.2018
Seçimi boykot, havlu atmaktır

Seçimi boykot, havlu atmaktır

Devamını Oku
16.03.2018
Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Devamını Oku
06.03.2018
İdlib’e dikkat

İdlib’e dikkat

Devamını Oku
23.02.2018
TSK Suriye’den neden çıkmaz?

TSK Suriye’den neden çıkmaz?

Devamını Oku
13.02.2018
Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Devamını Oku
06.02.2018
Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Devamını Oku
26.01.2018
Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Devamını Oku
23.01.2018
Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Devamını Oku
16.01.2018
Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup: Tercih demokrasi ve diktatörlük arasında

Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup:

Devamını Oku
12.01.2018
Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Devamını Oku
05.01.2018