‘Gezi Dirilişi’ bugün ne söylüyor!
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

‘Gezi Dirilişi’ bugün ne söylüyor!

20.02.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Gezi Dirilişi” davası beraat ile sonuçlandı. Elde bir rehin tutarak toplumsal baskıyı bertaraf etmek istedi iktidar. Belli ki Osman Kavala ile işleri daha bitmemiş, kinlerinin nedenini anlayacağız elbet. Ancak Batı’dan gelen yoğun basınç karşısında başka seçeneği yoktu siyasal İslamcıların. Hem Rusya ile hem de ABD-AB hattıyla kavgayı sürdürecek güçleri yoktu. Şimdilik bu ara çözümle vaziyeti idare ettiler. Kimse kanmasın, ülkede hukukun siyasallaştığının somut belgesidir bu sonuç.

Eğer gerçekten hukuktan söz edecek olsaydık, böyle bir dava açılmış olmazdı, dahası çocuklarımızın katilleri yargılanırdı. Gezi, barışçı, büyük toplumsal kesimin katıldığı, dünyadaki benzerlerinden çok daha ileri bir eylemdi. “Eylem” sözcüğü eksik kalır, toplumun yeni bir yaşam biçimini denediği, büyük haysiyet isyanıydı. FETÖ’cü polisler, vali ve siyasiler sahneye çıkmasaydı, şimdi yaptıkları abuk sabuk suçlamalar için tek bir gerekçe bulamazlardı. Diyeceğim, Gezi’yi şimdilik İslamcılar yargıladı, hakikatte gün gelecek Gezi bugünü yaratanları yargılayacak.

Gezi sosyalist bir hareket değildi, doğru. Ama içinde sosyalistlerin, Kemalistlerin, Cumhuriyetçilerin, kimi liberal demokratların, Alevilerin, bir süreç sonra Kürt siyasal hareketinin bir araya geldiği büyük bir itirazdı. Temel taleplerde uzlaşmıştı toplum. Adı konmamış anayasası vardı Gezi’nin. Kesinlikle şiddet yoktu. Herkes eşitti. “Öteki” yoktu. Para, pul, iktidar yoktu. Dayanışma vardı. Kimse kimsenin inancına, giyim kuşamına karışmıyordu. Sanat, bilim öndeydi. Gezi kesinlikle seküler bir hareketti. İktidarın baskıcı düzenine karşı net bir itirazdı. Beyaz yakalılar başta olmak üzere, gençler öndeydi Gezi’de. Tek kusuru örgütlü olmamaktı. Bazı çevreler bunu övgü sayıyor, oysa eğer örgütlenmiş bir hareket olsaydı Gezi, bu kadar kolay dağılmaz, geleceksiz olmazdı!

Gelelim siyasal denklemde Gezi’nin neye tekabül ettiğine. Yapay, ilkesiz ittifaklara mahkûm edilen toplum için Gezi anahtardır, pusuladır. Bugün yönünü bulmakta güçlük çeken siyasal partiler için Gezi, içindeki tüm unsurlarla önemli ipuçları sunmaktadır. Bu talepleri görmeden yol almak mümkün değildir. Bugün hangi siyasal hareket ileri yaşta insanları kendiliğinden Boğaziçi Köprüsü’nü gece yarısı yürüyerek geçecek kadar heyecanlandırabilir? Unutmayalım ki, son yerel seçimlerde gelen başarıda da Gezi ruhunun payı vardır. Gezi öğretti. Direnmeyi, siyasal mücadele vermeyi ve en önemlisi bu toplumun kimlerden oluştuğunu! Diyeceğim, ülkücü eskileriyle, siyasal İslamcılarla kol kola girmeden de kitleleri ayağa kaldırmanın mümkün olduğunu gösterdi Gezi!

Gezi’yi “güzel günlerdi” diyerek, nostaljik biçimde anmak büyük yanılgıdır. Gezi’de isyan edilen ne varsa toplumun önünde durmaktadır. O gün söz konusu olan ağaçlar, bugünün Kanal İstanbul’udur, 3. havaalanıdır, deprem tehlikesidir örneğin. O gün “laik eğitim” diye büyüyen haykırış; bugünün tarikat, cemaat çevrelerinde kapalı kapılar ardında tecavüz edilen çocukların hakkını savunmak içindir. Gezi, kapitalizmin dayattığı tüm alçaklıklara itirazdı. Antiemperyalistti, antikapitalistti. Ezilenden yanaydı. Hayvandan, çevreden yanaydı. En önemlisi, savaş karşıtıydı, militarizme karşıydı. Bugün iştahla savaş tamtamı çalanlara karşıydı yani. Ve, elbette darbe karşıtıydı.

Gezi’de gençlerin, “bize Taksim Meydanı’nda bunları yapanlar, kim bilir Diyarbakır’da insanlara neler etmiştir” ifadesi asla unutulmamalı. Gezi toplumsal uzaklığı ortadan kaldırdı aynı zamanda. Eğer kardeşlikten, dostluktan, yeniden bir arada yaşama kültüründen söz edeceksek buralardan başlamamız gerekli. Şunu biliyorum elbette; Gezi’ye sığınıp, sanki tüm sorunlar o düşsel günlerde aşılmış gibi davranacak değilim. Ancak anlamlı ve tarihsel itirazı göz önünde tutmak zorundayız. Başka türlü söylersek, çok zaman sonra ilk kez toplum üzerindeki ölü toprağını kaldırdı. Bunu ciddiye almak gerekir. Hamasetin yerini eylem aldı, bu yok sayılamaz.

Salı toplantılarında kürsüye çıkarak muhalefet yaptığını sananlar için Gezi, meydanların anımsanması olmalı. Gezi günlerinde hangi şarkılar söylendi, hangi şairler dillendi, sadece onlara bakarak bile yön bulunabilir.

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020