Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

08.03.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi Başkanı Fahrettin Altun diyor ki: “Hiçbir suretle hangi kavram adı altında olursa olsun eşcinsellik propagandasına izin vermeyeceğiz. Çocuklarımızı her türlü aşırılıktan korumak devletin başlıca görevidir.” 

Düzenin tüm şifrelerini bu kısacık ifadede buluyoruz. Soru sormak yurttaş olarak hakkımız, ancak yanıt alamazsak şaşmamalıyız. Düzenin ilk koşulu “Padişahım çok yaşa” düsturuna uygun davranmaktır. Ne söylenirse “eyvallah” eden kimselerden oluşur Saray düzeni, bu yığının parçası olan kişilere de “kul” denir.

***

İlk soru “Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı ne işe yarar” olmalı. Bu tür birimler, uygar memleketlerde toplumu bilgilendirmekle yükümlüdür; Cumhurbaşkanı günü nasıl geçirir, hangi meselelerle uğraşır, kamuoyunu aydınlatması gerekir. Bunu gazeteciler kanalıyla yapar. Cumhurbaşkanı, demokrasilerde tarafsız olduğu için bu başkanlık da gazetecileri “bizden” ve “ötekiler” diye ayırmaz. Haklı olarak diyeceksiniz ki “İyi de bizim Cumhurbaşkanı partili.”

Cumhurbaşkanı partili olunca iletişimcisi de parti üyesi gibi davranıyor. Partinin çizgisine uygun gazetecilerle iş görüyor. Partili başkanlığın parasını, o partiye üye olmayan, oy vermeyen milyonlardan tahsil ediyorlar. Haklı bir diğer soru da şudur: Her gün sabah akşam halka seslenen, televizyonlarda yedi yirmi dört konuşan Cumhurbaşkanı’na iletişimci ne gerek? Cumhurbaşkanı zaten her dakika iletişiyor!

***

“İletişim Başkanı nasıl oluyor da ideolojik tarif yapar, iyi ve kötüyü söyler” diye sorarsanız, yine haklı olursunuz. Bürokratların topluma yön verme görevi var mıdır? İletişim başkanının ruh haline, inançlarına göre ülkeye biçim verme hakkı nereden gelir? Sosyal medyadan, çeşitli yayın organlarından siyasetçi gibi akademisyen, kanaat önderi tavrıyla yorum yapma hakkı var mıdır? 

Gelelim işin diğer yanına, Altun, “Eşcinsel propagandasına izin vermeyeceğiz” diyor. Eşcinsellik ne zamandan beri suçtur? Bir kimse cinsel yönelimini açıklarsa yargılanacak mıdır? Eşcinsellik propagandası ne demektir? Fikir yazısında, sanat yapıtında ya da basında eşcinsellikten söz edenler hakkında dava mı açılacak? Dahası, insan propaganda yoluyla cinsel eğilimini nasıl değiştirir, bunun bilimsel dayanağı nedir? Eşcinseller tecrit mi edilecekler?

***

Diyor ki Altun: “Çocuklarımızı her türlü aşırılıktan korumak devletimizin görevidir.” Yani? Devlet kutsaldır, buyurur, kullar da uyar. Devlet kimdir? Erdoğan! Nasıl giyineceğimize, nasıl doğuracağımıza karışma hakkı nereden geliyor? “Aşırılık” nedir? Dillerden düşmeyen “millet” kimlerden oluşmaktadır? 

Soralım öyleyse, geçen gün çocuğunun bir kadını döven adamın eylemi aşırılık mıdır? Yoksa boşanmış, yalnız yaşayan kadın gece sokağa çıktığı için suçlu mudur? Adamın sosyal medya paylaşımlarına bakınca dinci, milliyetçi olduğu, iktidar gibi düşündüğü görülüyor. “Millet” dedikleri bu kişilerden mi oluşacaktır bundan böyle? Bu tip adamların mafyavari her olayın altından çıkması rastlantı mıdır, yoksa ideolojik tercih midir? 

***

Nazi Almanyası’nda Yahudilerin başına gelenler bilinir de Çingeneler, eşcinseller, engelliler göz ardı edilir. Toplumun uygarlık ölçüsü din, dil, ırk ve yönelim farklılıklarını ortadan kaldırmakla anlaşılır. Milliyetçi, dinci rejimler devleti kutsar, bu yolla tarif edilen insanları birinci sınıf sayar, kalanlar da eğer boyun eğerlerse, yaşam hakkı bulur. “Hoşgörü” denen budur. Hoşgörü, birini aşağılamak için kullanılan ifadedir. Katlanmak, tahammül etmek anlamına gelir.

Düzenin makbul vatandaşı, İslam, Sünni, Türk, erkek ve kuşkusuz kapitalizme uyumludur. Bunun dışında kalan kimseler “onlarrrr” diye azarlanmaya mahkûmdur. Önlerine iki lokma ekmek konuyorsa, nefes almalarına izin veriliyorsa bu hoşgörü(!) gereğidir. Şükretmeyen o kadarını da bulamaz!

***

Bazıları konu “eşcinsellik” olunca “ne var bunda” diyeceklerdir. Uygar insan haksızlıklar karşısında boyun eğmez. Mesele cinsel yönelim değildir. Ayrıca “bizim ecdadımızda böyle şeyler yoktur” diyenler bilerek tarihi çarpıtmaktadır. Kindar nesil adım adım, üstelik resmi kanallar eliyle biçimlenmektedir. 

Bugün aydınlanmadan yana saf tutmayanların, yarın “kandırıldık” demek hakları yoktur! İşte söylüyoruz. 

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020