12 Mart’ı doğru okumak
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

12 Mart’ı doğru okumak

15.03.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Atilla Özsever’in 12 Mart yazı dizisi ne iyi oldu. Bildiklerimizi güncelledik, çeşitli ayrıntılar öğrendik. Dizinin en önemli yanı “aydınlanma” mücadelesi veren gençliğin gözü karalığına bir kez daha tanıklık etmemiz. “Faşizm ruh halidir” tezine katılmam, ideolojik tercihtir, sonuçları itibarıyla toplumu esir alır, o aşamada ruhlara biçim verir. 12 Mart’ı yapanlar, ülkenin devrimci gençliklerle kurduğu bağı koparmak istedi, başardı. O gün açılan kapı, bugün siyasal- İslam iktidara gelsin, kapitalizm engelsiz egemenliğini sürsün diyeydi.

***

Tarihin ileri doğru aktığı tezi tartışmaya muhtaçtır. Eğer öyle olsaydı faşizm deneyimi yaşamış insanlığın popülizme esir olmaması gerekirdi. Nazi Almanyası’ndan ne kadar ders alındığı meçhul. Göçmen karşıtlığı ve sürekli “öteki” üreten siyasal iklim derinleşecek. Bizim gibi demokratik olmayan toplumlarda mesele daha da ağırlaşacak. Hukuk, evrensel değerlerle ilgili tartışmalar sığ bir yerden yürüyor. Çağın yeni açmazlarını tartışamıyoruz bile. Diyeceğim Özsever’in söz ettiği gençlik geçmişte kalmış değildir, savları (öğretileri) açısından günceldir, ilericidir.

***

Düşünsel bataklık işimizi iyice güçleştirmekte. Liberalizmin getirdiği ölçülere tutsak olmuş halde toplum. Entelektüeller (siyasiler, yazar, çizerler, akademisyenler, vb.) tuhaf bir kayıtsızlık içinde. Bencil, adamsendeci tutum otoriter baskı rejimini derinleştiriyor. Kaderci toplum, mafya söylemi giderek herkesi içine çekiyor. Soluduğumuz hava faşizme uygun hale gelince, korunmasız kalıyoruz. İnsanların günlük gereksinimlerini anlamaz değilim. Hayatta kalmanın bunca güç olduğu dönemde düşünceye yer bulmak kolay değil. Değişim kutsanırken ne yöne doğru olduğuna bakılmıyor.

***

Denklem böyle olduğuna göre şunu sormak hakkımız: Kimi kavramlar güncelliğini yitirdi mi? Neredeyse her yazımda söz açtığım “antiemperyalizm” kavramı üstünde durmak lazım. Bir devlet kurulurken bağımsızlık ilkesini esas almalıdır, Cumhuriyetin önemi bu ilkeden gelir. Ancak bugüne dek bağımsızlık yara görmüş, ötesi memleket emperyalizmin rahat at oynattığı bir yer olmuştur. Bugünün milliyetçisi bunu da hesaba katmalıdır. Doğrusu “milliyetçiliğin yaşadığımız dünyada yeri var mı?” ciddi tartışılmalıdır. Milliyetçilik ve emperyalizm ilişkisi nasıl açıklanacaktır? NATO üyesi olan ülke subayı ne kadar bağımsız kalabilir?

***

Bunca gürültü içinde pek çok önemli sorun askıda kalıyor. Örneğin geçen gün Mine Söğüt’ün yazısına gösterilen tepki masum mudur? Bunu konuşabilecek miyiz? Aile kavramını yerli yerinde tartışmaktan niye kaçıyoruz. Elbette çocuklu mutlu bir ev kurmak mümkündür; peki, o evi cehennem olarak yaşayanlar için kimse cümle kurmayacak mıdır? Güçlenen kadın hareketi ezber bozmaktadır, ev ideolojik mekândır ve doğal olarak oradaki ilişkiler de siyasaldır. Kadını aileye mahkûm etmek tercihtir, direnmek de öyledir.

***

Yarım kalmış her devrim gibi bizimki de yepyeni sıkıntılarla boğuşuyor. 12 Mart, Aydınlanma Devrimi’ne vurulan en ağır darbedir. 12 Eylül yarım kalan işin tamamlanması anlamı taşır. Yeniden anayasa yapma niyeti taşıyan herkes süreci, koşulları, kimle yapılacağını gözetmek zorundadır. Dünya daha karmaşık ve biz dünden çok daha gerideyiz. Hangi kavramlarla konuştuğumuz önemli, çoğu hakkında toplumun fikri de yok. Düşünsel sefalet dediğim budur. Liberal sol salgını da ayrıca kirlilik yaratıyor.

***

Gazeteciler zaman zaman tekrar yaparlar. Bunun nedeni konu sıkıntısı çekmeleri, cehaletleri, yetenek sınırları değildir çoğu zaman. Toplum bir türlü sorunu kavramak istemez, direnir. Belki yazının modası geçti diyenler de vardır, ancak yazıdan öte kalıcı belge bulmak imkânsızdır. 12 Mart yazı dizisi zamanında, içeriden ve nereden nereye geldiğimizi görmek açısından önemli.

Gericilik ciddi sorundur. Özgürlük haklı bir taleptir. Hukuk toplumları bir arada tutan biricik dayanaktır. Bıkmadan yinelemek gerek.

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020