İlhan ve Muzaffer kardeşler

İlhan ve Muzaffer kardeşler

09.11.2024 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

Rönesans çagˆının dogˆa bilimci filozofu Giordano Bruno, evren üzerine görüs¸leri nedeniyle engizisyon kovus¸turmalarından kurtulmak için yas¸amının uzun bir bölümünü, memleketinden uzakta geçirmis¸ti. I·talya’ya çagˆrıldıgˆında dostları ona bu çagˆrıyı kabul etmemesini salık vermişti. Nitekim memleketine ayak basar basmaz engizisyonca yakalanan Bruno, düs¸üncelerinden vazgeçmeye zorlanmıs¸, direnince uzun bir işkence döneminden sonra ölümle cezalandırılmıs¸tı. Bruno’nun astronomi kavrayıs¸ı, çagˆdas¸ları Galileo Galilei ve Kepler gibi matematik ile temellendirilmis¸ degˆildi. O, düs¸ gücü, duygu ve sezgilerle yüklü bir dogˆa felsefesinin simgesiydi. Ama gelis¸tirdigˆi felsefe ugˆruna ölümü yegˆlemis¸ olmakla felsefe tarihinin en parlak sayfalarında yer almıs¸tı. Onun yakılarak öldürülmesi ise insanı diğer canlılardan ayıran en önemli duyguyu, “vicdan” olgusunu parlatmıştı. “Vicdan” evrensel bir degˆerdir. Özü bakımından “insan dayanıs¸ması”nı içerir. Dolayısıyla vicdan yalnızca dogˆal bir insanlık güdüsü degˆil, aklın, bilincin ve toplumsallas¸manın yarattıgˆı evrensel bir olgudur. Onu insanlıgˆın yüregˆinden, akıl ve inancından hiçbir güç söküp atamaz. Düşünsel planda dünya tarihinden el alarak sınıfsız bir dünya özlemiyle yanıp tutuşan, çağdaş köleliğe sistemli bir biçimde baş kaldıran Aydınlanmacıların ilişkili olduğu insani değerlerden biri de vicdandır. Ancak ülkemiz ölçeğinde vicdan tartımını da zorlayacak, dünyanın ortak değerlerini ve felsefesini, Aydınlanma değerleri üzerinden savunan gerçek aydınlara yönelik katliam/lar yaşandı. Her biri deyim yerindeyse hastalık bulaşmış hayvanlar gibi itlaf edildi. Tüketilmek istenen onların düşünceleriydi. Pek çok aydınla birlikte, bugün yılmadan yinelediğimiz Muzaffer ve İlhan kardeşlerin yaşadıkları tam bir zulüm örneğiydi.

***

Ben bu hikâyeyi bire bir yaşamadım ama ailemden dinledim: Annemden, babamdan. Henüz doğmamışım. 12 Mart’ın hemen sonrası. Ankara Merkez Cezaevi. Menderes döneminde adı Hilton’a çıkmış 10. Koğuş. Muzaffer Erdost ve Vahap Erdoğdu birlikte kalıyorlar. Bir sonbahar günü Kartal-Maltepe Cezaevi’nden gelen babamı koyuyorlar yanlarına. Yıllar sonra o günler babam Behçet Aysan’ın bir şiirine dönüşüyor: “Albümdeki Yırtık Resim” “Bir yanda Muzaffer Abi/ voltadaki kehribar tespih gibi/ yanından ayırmamış hâlâ/ kanun-ı osmani mefhum-ı hakani/ düşünüyoruz resimde bile/ gür bıyıklı celali/ niçin isyan etti/ üç yüz yıl/ üç yüz kere/ ve niçin yükselmiş taş duvar/ yüzü resme düşmeyen bir halkın/ keder günlüğüne...”

Demek ki Muzaffer amca o sıralar Avni Ömer Efendi’nin Osmanlı toprak sistemi üzerine kaleme aldığı eserini, “Kanun-ı Osmani Mefhum-ı Hakani”yi okuyor. Muzaffer amcayı zihnime ilk yerleştirdiğim zaman küçüğüm. Kardeşi İlhan gözlerinin önünde yeni öldürülmüş. “Neden?” diye soruyorum. Annem usulca ağlıyor. Oysa “Neden” sorusunun anlamı çok büyük. İlhan Erdost 12 Eylül’ün hemen sonrasında, yayınevlerince basılan, üstelik yasak kitaplar listesinde olmayan Engels’in “Doğanın Diyalektiği” nedeniyle önce gözaltına alınıp ağabeyi Muzaffer’in gözleri önünde dövülerek öldürüldüğünde son sözü, “Vurmayın, daha kızımı koklayıp öpemedim!” olmuş. 

***

7 Kasım günü, Sol ve Onur yayınlarının sahibi İlhan Erdost’un 12 Eylül karanlığına gömülmesinin ardından yapılan mezarlık anmasında bir araya geldik. 44 yıl sonra ilk defa ana muhalafet lideri, iktidara yürüyen CHP’nin genel başkanı Özgür Özel bu cinayetin yıldönümü buluşmasına katıldı. Özel’in Erdost anmasına katılımını önemseyenlerdenim. Bu ülkede temiz havayı solumanın önkoşulunun belli aralıklarla hortlayan siyasi cinayetlerin adaletle yan yana konumlandırılması, cezasızlığın ortadan kaldırılması olduğunu vurguluyoruz. Nitekim Özel de İlhan Erdost’un mezarının başında yaptığı konuşmada, tüm siyasi cinayetler üzerinden özür dilenmesi gerektiğini vurguladı. Ancak adalet mekanizmasının işletilmesi için reçete bellidir, bu da Toplumsal Bellek Platformu’nun pek çok çağrı metninde yer almaktadır. 

***

Yine de umudumuzu diri tutarak, Muzaffer Erdost’un kaleme aldığı, “12 Eylül’ün İki Yüzünden” kitabında yer alan sözlere dönelim: “Ülke bu zilyetten kurtulacak, yeniden doğrulacak, kendisini tarihin çöplüğüne atanları tarihin logarında boğacak!” Hiç kuşkunuz olmasın! Çünkü bizim de bu ülkeyi tam aydınlığa kavuşturma inancımız var. 

***

Yarın İstanbul Kitap Fuarı’nda Oğlak Yayınları’nın düzenlediği “Bir Dem Ankara” kitabımızın söyleşisinde saat 15.00’te Heybeliada Salonu’nda Sırma Köksal moderatörlüğünde Zeynep Altıok’la birlikte olacağız.

Yazarın Son Yazıları

Kapitalizmin laneti futbolda şike...

Sam Shepard’ın yazdığı “Aç Sınıfın Laneti” vahşi Amerikan rüyasının çöküşünü bir çiftlikte yaşayan dört kişilik ailenin hikâyesi üzerinden anlatır bize.

Devamını Oku
06.12.2025
Erhan Gökgücü Ödülleri

Tolstoy’un “Savaş ve Barış” romanında aklımda ellenmeden duran bir bölüm vardır.

Devamını Oku
29.11.2025
Çocuk Mezarlığı

Geçtiğimiz hafta Urfa’da marangoz atölyesinde çalışan bir çocuk işçi cezalandırılmak maksadıyla önce soyuldu.

Devamını Oku
22.11.2025
Evler...

Gülten Akın “Evler” şiirinde dediği, “Odaları şarkı tutan ev/ biri mistik biri güncel biri öyle eski/ pancursuz, yeşile gizli, çekilmiş yarışmalardan, melâli hüzünden ayıran ev/ işte o ev”di bizim ev de...

Devamını Oku
15.11.2025
Bizi Öldürdükleri Yer: İlhan Erdost Mezarlığı

12 Mart’ın hemen sonrası.

Devamını Oku
08.11.2025
Otel odalarında…

Otel odalarında…

Devamını Oku
01.11.2025
Bir Davanın Düşündürdükleri: Toplumsal Cinayet

Golding’in “Sineklerin Tanrısı” romanı, dünyanın en güzel adalarından birinde geçer: Mercan.

Devamını Oku
25.10.2025
Kitabın onurunu korumak

D.H. Lawrance “Kitaplar” adlı denemesinde, “Bir kitap iki kapaklı bir yeraltı kovuğudur. Yalan söylemek için eşi bulunmaz bir yer...” diyor.

Devamını Oku
18.10.2025
Okan Toygar’la Ataol Behramoğlu söyleşisi: ‘Hayatımız Güzeldir’

Yıl: 1983. Tren iki saat kadar rötar yaptığı Kapıkule’den ayrılmak üzere.

Devamını Oku
11.10.2025
Bir kadının hikâyesi

Kardeşim Zeynep Altıok’la birlikte geçtiğimiz haziran ayında Kadıköy Belediyesi’nin katkılarıyla Asım Bezirci üzerine bir panel gerçekleştirmiştik; şimdi de Bezirci için o panelden yola çıkarak hazırlayacağımız bir kitap çalışması için kolları sıvadık.

Devamını Oku
04.10.2025
Dil Derneği’nin Dil Bayramı’nda Yaşar Kemal

“Çocukluğum cennetimdi.” Annemle birlikte Türk Dil Kurumu’nun merdivenlerinden tırmanır...

Devamını Oku
27.09.2025
Çizgi roman denilince...

90’lı yıllarda Ankara’da bir üniversite öğrencisiyken ders çıkışı sınıf arkadaşımla sahafları dolaşırdık.

Devamını Oku
20.09.2025
Hangi 12 Eylül?

Yıllar önce okumuştum Yiğit Bener’in yazdığı “Eksik Taşlar” romanını.

Devamını Oku
13.09.2025
Kültürün demokratikleşmesi için festivallerin yaygınlaşması

Son yıllarda “kültür politikası” üzerine çok sayıda çalışmanın karşımıza çıktığı bir gerçek.

Devamını Oku
06.09.2025
Yanı başımızda oluşan nefret dili

Coetzee’nin çok sevdiğim romanı “Utanç”a, bir “modern diller” hocasının, Cape Town Teknik Üniversitesi’nde “romantik şairler” konulu bir ders verirken öğrencisiyle yaşadığı rahatsızlık verici ilişkiyi sorgulayarak başlarız.

Devamını Oku
30.08.2025
İki deprem: Sındırgı depremi ile siyaset depremi

“Hadi, gelin de dikkatle seyredin bu korkunç yıkıntıları,/ Küllerini şu talihsizin, şu döküntüleri, şu kalıntıları...”

Devamını Oku
16.08.2025
Gazze’de katliam, dünyada ikiyüzlülük

Geçtiğimiz günlerde son on beş yıldır Gazze’ye gönüllü olarak giden İngiliz doktor Nick Maynard’ın İsrail’de devam eden gaddarlığı anlattığı haberler yansıdı basına.

Devamını Oku
02.08.2025
Adalet terazisi

Paris’te bir sonbahar günüydü...

Devamını Oku
26.07.2025
Attila Jozsef dosyası

“Notos” dergi bu ayki sayısında Sevgican Yağcı Aksel’in hazırladığı Attila Jozsef dosyasıyla okurla buluşuyor.

Devamını Oku
19.07.2025
Sivas’tan sonra Rıfat Ilgaz’ı anımsamak...

Sivas’tan sonra Rıfat Ilgaz’ı anımsamak...

Devamını Oku
12.07.2025
Bir yangının külü...

Yanıyoruz. Hem de birer ikişer değil, azar azar değil, biner biner...

Devamını Oku
05.07.2025
Bilimden yana edebiyata doğru

Bizlerin yaşam döngüsü tam otuz iki yıldır ortaçağ karanlığı olarak nitelendirdiğimiz Sivas katliamının yaşandığı o kara günde saklı...

Devamını Oku
28.06.2025
Nükleer savaş dersleri

Bazı kitaplardan bazen bir duygu tohumu, bir im kalır geriye.

Devamını Oku
21.06.2025
Siz Nihat Genç deyin ben abi…

Gökbilimciler, iki yıldızın evrende çarpışmasını “birleşme” olarak yorumlar...

Devamını Oku
14.06.2025
Cezaevi kapısında...

Bugün bayramın ikinci günü. Canımız sıkkın, yüreğimiz buruk. Düşünceleri nedeniyle kırk kilit altına alınanlarla özgürce buluşuncaya kadar tadımız tuzumuz yok!

Devamını Oku
07.06.2025
Sarıyer Edebiyat Günleri

Geçtiğimiz hafta pazar günü Sarıyer Belediyesi’nin düzenlediği “12. Sarıyer Edebiyat Günleri”nde “Öykücülüğümüzün Yüz Yılı” başlıklı bir panelde Sadık Aslankara, Özcan Karabulut, Hürriyet Yaşar’la birlikte konuşmacıydım.

Devamını Oku
31.05.2025
Bir Aydınlanmacı: Refik Ahmet Sevengil

Elimde uzun süredir Cemal Ünlü’nün kaleme aldığı “Söylemenin Vakti Var: Bir Yirminci Yüzyıl Bilgesi: Refik Ahmet Sevengil” kitabı var.

Devamını Oku
24.05.2025
İç sıkıntısı

Umutsuzluk ölümcül sayılabilecek bir hastalıktır. Büyük iç sıkıntıları daha çok geçmişle değil gelecekle ilişkilidir. İnsan geçen günlerden çok gelecek günlere ilişkin kaygı duyar.

Devamını Oku
17.05.2025
Dün, bugün, yarın

Dün, bugün, yarın

Devamını Oku
10.05.2025
Bir ‘örgü’ meselesi

Bir ‘örgü’ meselesi

Devamını Oku
03.05.2025
Yazarın masası

Yazarın masası

Devamını Oku
26.04.2025
Saf kötülüğün karşısında ayakta kalmaya çalışan iyilik

Saf kötülüğün karşısında ayakta kalmaya çalışan iyilik

Devamını Oku
19.04.2025
İyi ki doğdun Ataol Behramoğlu

İyi ki doğdun Ataol Behramoğlu

Devamını Oku
12.04.2025
‘Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!’

‘Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!’

Devamını Oku
05.04.2025
Hüzünlü bir tiyatro günü

Hüzünlü bir tiyatro günü

Devamını Oku
29.03.2025
Onur mücadelesi

Onur mücadelesi

Devamını Oku
22.03.2025
Başka bir sağlık sistemi mümkün

Başka bir sağlık sistemi mümkün

Devamını Oku
15.03.2025
‘Kadınlar da Vardır’

‘Kadınlar da Vardır’

Devamını Oku
08.03.2025
İç dökümü

İç dökümü

Devamını Oku
01.03.2025
Kral Çıplak

Kral Çıplak

Devamını Oku
22.02.2025