89 sendromu, Baykal ve CHP’de kurultaylar - Emin Adnan
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

89 sendromu, Baykal ve CHP’de kurultaylar - Emin Adnan

27.11.2024 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

Mustafa Özyürek, devlet bürokrasisinde çalışmış, Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanlığı ve Petrol Ofisi Genel Müdürlüğü görevlerinde bulunmuş daha sonra milletvekili seçilmiş ve CHP grup başkanvekilliği yapmış deneyimli bir siyasetçi ve devlet adamıdır.

“CHP’de 89 sendromu” başlığını taşıyan önemli yazısı geçen hafta (20.11.2024) bu sütunlarda yayımlandı. Bu yazısında Özyürek, 26 Mart 1989 yerel seçimlerinde Sosyal Demokrat Halkçı Parti’nin (SHP) yüzde 28.7 oy alarak son 2024 yerel seçimlerindeki gibi birinci parti olduğunu anımsatıyor. Ayrıca, CHP adayı Prof. Dr. Nurettin Sözen’in ünlü belediye başkanı Dalan’a karşı yüzde 30 oy alarak İstanbul Belediye Başkanlığı’nı kazandığını; SHP’nin bu başarısının arka planında SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ile genel sekreter Deniz Baykal’ın uyum içinde çalışmalarının önemli bir payı olduğunu da belirtiyor.

SONRA NE OLMUŞTU?

Daha sonra genel merkezin belediyeler üzerinde eşgüdüm sağlayamadığını, özellikle Bayrampaşa Belediye Başkanlığı için 19 Ağustos 1990’da yapılan seçimde 1989’da birinci parti olan SHP’nin beşinci partiye düştüğünü, oyların DSP’ye kaydığını belirtiyor.

Bu başarısız seçimden sonra, genel başkan İnönü ile genel sekreter Baykal arasında tartışmaların başladığını, Baykal’ın ekibiyle birlikte MYK’den istifa ettiğini ve İnönü-Baykal yarışmasının yoğunlaştığını belirtiyor.

Cumhuriyet gazetesi bir tarih gazetesidir, bir referans gazetesidir. Doğruları yazarak tarihe not düşen bir gazetedir.

TAMAMLAMA

Bu nedenle Özyürek’in makalesini tamamlamamız gerekiyor. Özyürek yazısında Bayrampaşa Belediye Başkanlığı seçimlerinden sonra Baykal’ın ekibiyle birlikte MYK’den istifa etmesinin sebepleri üzerinde durmuyor. Hatta istifa etmekle Baykal haklı imiş gibi bir algı yaratılıyor.

Aslında Baykal, Bayrampaşa’da seçimler kaybedilince genel sekreter olarak bu yenilgide hiçbir sorumluluğu yokmuş gibi istifa ederek kendisini temize çıkarmış oluyor.

Ancak başlayan tartışmalar 89 seçim başarısını unutturmuştu. Baykal’ın tüm yandaşlarıyla birlikte MYK’den istifa etmesi partiyi ikiye bölmüştü.

BAYKAL’IN KRİZ TEORİSİ

Baykal istifa yolunu sürekli kullanmıştır. Dar zamanlarda kriz yaratarak bundan yararlanmıştır. En çarpıcı örnek, Kıbrıs başarısından hemen sonraki tutumudur. Örneğin, Ecevit ve CHP’nin kamuoyunda en başarılı olduğu 1976 yılına bakalım. Baykal, hiçbir sebep yokken Mart 1976’da genel sekreter yardımcılığından istifa etmişti. O zaman Baykal’ın bulduğu gerekçe “Partide yönetim boşluğu var” sloganıydı.

Tekrar Bayrampaşa seçimlerine dönelim. Baykal, başarısız Bayrampaşa seçiminden sonra istifa etmekle kalmadı. Hemen ardından imza toplayarak kurultayın toplanması için çalıştı. Kurultayda kaybettikçe kurultay için imza toplamayı sürdürdü. CHP, adeta kurultaylar partisi haline geldi. Bu yargıya varılmasında Baykal’ın rolü büyüktür. Kurultay toplamak Baykal ve yakın arkadaşlarının bir aleti, bir aracı haline geldi. Bunlar yazılmazsa nesnel olamayız, bağımsız ve tarafsız olamayız.

Bu önemli noktadan sonra Özyürek’in yazısına dönelim. Özyürek önemli yazısını şöyle bağlıyor:

‘2024 SEÇİM BAŞARISI’

“Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP yüzde 37.77 oyla 410 belediye kazanarak birinci parti konumuna yükseldi. Bu başarı sosyal demokratların ve muhaliflerin umutsuzluğunu giderdi. Ancak ilk genel seçimlerde iktidar yolu açılmış oldu. İktidarın yolu parti içinde birliği korumaktan ve belediyelerin başarılı olmasından geçer.

Ancak 1989’daki kurultaydan bugüne bir yıl, başarılı yerel seçimlerden bu yana yedi ay geçmeden partide iç tartışmalar, yeni kurultay talepleri başladı.”

Biz burada şu kritik soruyu sormak durumundayız: Bugünlere gelirsek örneğin, Oğuz Kaan Salıcı ayrımcılığı bırakıp hiç gereği yokken neden kurultay istediğini açıkça ortaya koymalıdır.

Özyürek’in tespitlerine devam edelim. “Elbette kurultay demokratik bir haktır ancak kurultaylar partisi olarak tanınan CHP’de her kurultay parti dışındaki seçmende tedirginlik yaratıyor, ‘Gene birbirlerini yiyorlar’ söylemine neden oluyor.

Önceki kurultaydan (8 Kasım 2023) bir yıl geçtikten sonra partide kıyasıya kurultay tartışması ne kazandırır? Genel merkez bu kurultaydan güç kaybederse belediyeler üzerindeki etkisi azalır.”

NEDEN KURULTAY?

“Siyasi iktidar, muhalefetteki belediyeleri başarısız kılmak için her türlü engellemeyi yapıyor. 1989 sendromunu yaşamamak için CHP içindeki birliği sağlamak ve belediyelerde başarılı olmak gerekir. Tek adam rejimine ilk genel seçimde (tercihen erken seçimde) son verilmezse halkın demokrasi umudu yara alır.”

Özyürek’in bu tespitlerine aynen katılıyoruz. Bu yazıyı gereksiz yere kurultay isteyenlerin ve CHP’nin bugünkü yöneticilerinin okumalarını ve ders almalarını temenni ediyoruz.

Yazarın Son Yazıları

Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma Okan Toygar’ın - Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025