Atatürk, Mehmet Akif ve Kraliçe Marie - PROF. DR. ÜLGEN ZEKİ OK
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Atatürk, Mehmet Akif ve Kraliçe Marie - PROF. DR. ÜLGEN ZEKİ OK

11.11.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Atatürk’ün ölümüne yol açan sirozun sıtmaya bağlı olabileceğini ilk kez beş yıl önce yazmış, iki yıl önce bu savımı geliştirerek Atatürk’ün tekrarlayan sıtma ataklarına bağlı aşırı immünolojik uyarılma sonucu gelişebilen hiperreaktif malaryal splenomegali sendromu (HMSS) nedeniyle yaşamını yitirdiğini öne sürmüştüm. Sonrasında, Atatürk ile aynı yıllarda siroz sonucu ölen ve hiç alkol kullanmamış olan Mehmet Akif Ersoy ve Romanya Kraliçesi Marie’nin sıtma ile ilişkilerini ve Atatürk’ün sirozuyla benzerliklerini araştırdım.

İlk savımı geliştirirken Atatürk’ün 1896’da Manastır Askeri Lisesi’nde, 1915’te Anafartalar’da, 1918’de Suriye’de, 1919’da Samsun’da ve Sivas’ta, 1920’de Konya’da geçirdiği sıtma nöbetlerini ve Dr. Arif İsmet (Çetingil) tarafından etkenin plasmodium vivax olarak belirlenmesini temel almıştım. Prof. Fiessinger’in “Bu hastalığın sırf içkiden geldiği yolundaki düşünce doğru değildir” sözleri; 3 Ağustos 1938’de Prof. Eppinger ve Prof. Bergmann’ın da yer aldığı heyetin raporlarına “Önceden Atatürk’ün çektiği sıtmanın bir etkisi olmadığını kesin olarak söylemek mümkün değildir” ve “Hafif bir kinin tedavisi yapılabilir” yazmaları savımı destekliyordu.

Covid salgını sırasında, bu enfeksiyonun plasmodium falciparum sıtması gibi kanın pıhtılaşma eğilimini artırdığını ve ölümcül komplikasyonların yanında, geç ortaya çıkan bazı aşırı bağışık yanıtlara yol açtığını fark ettim ve Atatürk’ün sirozunun hiperreaktif malaryal splenomegali sendromuna (HMSS) bağlı olabileceğini düşündüm. Sıtmanın yaygın olduğu bölgelerde, tekrarlayan sıtma ataklarına bağlı aşırı immünolojik uyarılma sonucu gelişen bu tabloda, kanda sıtma etkenleri saptanamıyordu ve Atatürk’ün durumu ile bire bir örtüşüyordu. Tanısı ancak kanda sıtmaya karşı gelişmiş akut dönem (IgM) antikorlarının saptanmasıyla konuyordu ve bugün bile kolay değildi.

BÖBREK SORUNLARI

Atatürk’ün Manastır’daki ilk sıtmasının ılıman iklimlerde görülen P. vivax, Suriye’deki sıtmasının ise tropikal iklimlerde görülen P. falciparum olma olasılığı yüksekti. Yaşadığı böbrek sorunları ise P. malariae sıtması ile ilişkili olabilirdi ve bu üç sıtma türü o günlerde bölgede mevcuttu. O günlerde tedavide kullanılan kinin ilacı, tanısı konan P. vivax parazitinin karaciğerdeki şekillerine (hipnozoit) etkisizdi ve enfeksiyonun karaciğerde uykuya yatarak, yorgunluk veya stres gibi durumlarda alevlenmiş olma ve sonuçta HMSS’ye yol açmış olması güçlü bir olasılıktı. Atatürk’ün kaşıntı yakınmasının bazı HMSS’li hastalarda görüldüğüne ilişkin rapor da vardı.

10 Kasım 2022 tarihli Cumhuriyet’teki “Atatürk’ün ölüm nedeni sıtma ve HMSS mi?” başlıklı yazımın ardından, Atatürk’ten 23 ay önce ölen Mehmet Akif Ersoy’un sirozunu araştırmaya başladım.

Ersoy’un Mısır’da yakalandığı siroz hastalığı, tekrarlayan sıtma nöbetlerinin ardından başlamıştı. Mayıs 1935’te Şefik Kolaylı’ya: “Karaciğerim şöyle böyle gidiyor. Ancak son aylarda yakama yapışan sıtmadan bir türlü kurtulamıyorum” diye yazmıştı. Hava değişikliği için önce Lübnan’a, sonra Antakya’ya giden Ersoy, Mısır’a döndüğünde sıtma nöbetleri sürmekteydi; kanda etken saptanınca kinin uygulanmış ama siroz ve zayıflama ilerlemişti. Şubat 1936’da Hasan Basri Çantay’a “canlı cenaze haline geldiğini” yazan Ersoy, 17 Haziran 1936’da tedavi için İstanbul’a gelmiş, 27 Aralık 1936’da İstanbul’da yaşama gözlerini yummuştu.

Bu yıl araştırmaya başladığım Romanya Kraliçesi Marie’nin hastalığı 1937 yazında yüksek ateş ve halsizlikle başladığı için önce sıtmaya bağlanmış, özel doktoru Castellani pankreas kanserinden şüphelense de alkolik olmayan siroz tanısı almıştı. Romanya’da yaşayan Laura-Denizhan Koçak çiftinden aldığım bilgilere göre, Birinci Dünya Savaşı sırasında sahra hastanelerinde hemşire olarak görev yapan Marie, 1917-1918 yıllarında sıtmaya yakalanmış. Siroz olduktan sonra kendisini muayene eden Prof. Eppinger belirtilerin bir kısmını daha önceki sıtma nöbetlerine bağlamış. Tedavi için İtalya’da bir sanatoryuma giden Kraliçe Marie Romanya’ya döndükten sonra 18 Temmuz 1938’de vefat etmiş.

Atatürk, Mehmet Akif ve Kraliçe Marie’nin sirozlarını tetikleyen ana faktörün sıtma olma olasılığının yüksek olduğu söylenebilir. Cemal Kutay’ın “Atatürk’ün Son Günleri” kitabında yer alan “Sirozun sebepleri arasında mikrobik sarılıklar, alkol, malarya (sıtma) ön sırayı almaktadır” ifadesi bu görüşü destekliyor.

SITMA ATAKLARI

Mısır’da o tarihlerde yaşayan yabancı kökenlilerde, sıtma ve sirozun birlikte sık görüldüğü şeklinde bir bilgiye rastladım. Mehmet Akif’in Mısır’daki son sıtma ataklarında etken P. falciparum olabilir ve bu sıtma türü kırmızı kan hücrelerini daha yüksek oranda tuttuğundan, kanda saptanmış olabilir. Atatürk ve Kraliçe Marie’nin hastalıkları birbirine daha çok benzemektedir. Her ikisinde de etken muhtemelen P. vivax’tır; tablo ateş, halsizlik ve kanamaya eğilim (Atatürk’te önce idrar ardından burun, Kraliçe Marie’de iç organ) ile başlamıştır; HMSS söz konusu olabilir ve bu nedenle kanda parazit saptanamamıştır. Her ikisini de muayene eden Prof. Dr. Eppinger tabloların sıtma ile ilişkili olabileceğini bildirmiştir.

Atatürk’ün alkol kullanımı, sürecin gidişini hızlandırmış olabilir ancak üçü de ilk belirtilerden yaklaşık 1.5 yıl sonra yaşamlarını yitirmişlerdir. Atatürk’te siroza yol açan temel etkenin alkol olma olasılığını çok düşük görüyorum. Tabloya eklenmiş bir viral hepatit olasılığı bile çok daha yüksek, kanımca. Araştırmalarım sürecek...

PROF. DR. ÜLGEN ZEKİ OK

Yazarın Son Yazıları

Devlet ve kalkınma Okan Toygar’ın - Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025