CHP ve ‘9 Eylül’ler - Erol Tuncer
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

CHP ve ‘9 Eylül’ler - Erol Tuncer

11.09.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

12 Eylül 1980’de gerçekleştirilen askeri müdahaleyle TBMM feshedilmiş, siyasi faaliyetler askıya alınmıştı. Bir yıl sonra da Milli Güvenlik Konseyi’nin çıkardığı 16 Ekim 1981 tarihli ve 2533 sayılı kanunla (16 Ekim 1981 günlü ve 17486 mükerrer sayılı Resmi Gazete), siyasal yaşamda bulunan partilerin tümü kapatıldı. Herhangi bir mahkeme kararına dayanmaksızın yapılan bu işlem bir hukuk ihlali, bir tarihi ayıptı. 

CHP’NİN SON GENEL YÖNETİM KURULU  

1991 milletvekili seçim sonuçlarının sosyal demokrat tabanın beklentilerini karşılayamaması üzerine oluşan tepkiler, CHP’nin açılışına giden yolun başlangıcını oluşturdu. Siyasal yaşamda CHP’ye olan gereksinim gündeme geldi. CHP’nin yeniden açılması doğrultusundaki tartışmalar sürerken açılış çalışmalarının partinin hiyerarşik düzeni içerisinde yürütülmesinin uygun olacağı yönünde güçlü bir eğilim belirdi.   

GYK’NİN İLK TOPLANTISI

CHP’li tabandan gelen istek doğrultusunda, CHP’nin son genel yönetim kurulu olarak (CHP’nin, kapatılmadan önceki son genel yönetim kurulu, 4 Kasım 1979 tarihinde toplanan 8.olağanüstü kurultayda seçilmiştir.) partinin yeniden açılışı konusunu görüşmek üzere 21 Mart 1992 tarihinde toplandık.  

Toplantılara, genel sekreter yardımcılarının en kıdemlisi olarak ben başkanlık ediyordum. Toplantıya, GYK üyelerinden o tarihte hayatta olan 22 kişi katıldı. (Genel Sekreter Mustafa Üstündağ, Genel Sayman İlhan Biber, GYK üyelerinden Prof. Dr. Gündüz Ökçün ve Nusret Aydın açılış çalışmalarından önce vefat etmişlerdi. Hayrettin Uysal, Nail Atlı, Çetin Bozkurt, Hüseyin Doğan, Avni Gürsoy, İlyas Kılıç, Nebil Oktay, Hayri Öner, Metin Tüzün, Coşkun Karagözoğlu, Güler Gürpınar, Hasan Belovacıklı ve Orhan Akbulut ise partinin açılışından sonra çeşitli tarihlerde aramızdan ayrıldılar.)

Genel sekreter yardımcıları Altan Öymen, Metin Somuncu, Hayrettin Uysal ve benden oluşuyordu. Üyeler ise Orhan Akbulut, İsmet Atalay, Nail Atlı, Çetin Bozkurt, Mehmet Dedeoğlu, Celâl Doğan, Hüseyin Doğan, Mehmet Gümüşçü, Avni Gürsoy, İlyas Kılıç, Nebil Oktay ve Hayri Öner’di. Cumhuriyet Senatosu grup başkanvekilleri Erdoğan Bakkalbaşı ve Orhan Vural; Millet Meclisi grup başkanvekilleri Metin Tüzün ve Coşkun Karagözoğlu; kadın kolları genel başkanı Güler Gürpınar; gençlik kolları genel başkanı ise Hasan Belovacıklı idi.

Hiçbir somut yaptırım gücümüz yoktu. Yalnızca davamıza olan inancımızla ve umudumuzla yola çıkıyorduk. Meşruluğumuzu da sadece CHP ilkelerine olan bağlılığımızdan ve CHP’lilerin bizi kabulünden alacaktık. 

Toplantıda alınan kararlardan bazıları şöyleydi: 

- 2533 sayılı kanunla kapatılmış olan siyasi partilerin yeniden açılmasına olanak verecek bir yasa çıkarılmalıdır.

- CHP şimdiye kadar bir araya gelememiş olan iki parti için birleşme platformu oluşturmalıdır.

Birleşme CHP ilkeleri etrafında ve CHP çatısı altında olmalıdır.

Açılış çalışmaları sırasında 11 Eylül 1980’de görevde olan il ve ilçe başkan ve yöneticileri de yerlerini korumalıdır.

Erol Tuncer, GYK’nin sorumlusu ve sözcüsü olacaktır. (Bu kararla, hareketin yürütülmesi sorumluluğu benim omzuma yüklenmiş oluyordu.)

GYK adına sürekli görev yapacak, beş kişilik bir yürütme kurulu oluşturulmuştur: Erol Tuncer, Metin Tüzün, Mehmet Gümüşçü, Coşkun Karagözoğlu ve Hayri Öner. 

Giriştiğimiz iş, onurlu ve bir o kadar da ağır sorumluluğu olan bir işti. Kendimize, partililerimize, partimize, ülkemize ve tarihe karşı sorumluluk taşıyorduk. Bu tarihi önemdeki girişimi başarıya ulaştıramazsak CHP’nin açılması konusu bir daha kolay kolay gündeme gelemeyecekti. 

YAPILAN ZİYARETLER

Parti genel başkanlarına ve Meclis başkanına ziyaretler yapıldı. Genel başkanlardan Erdal İnönü, Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz ve Süleyman Demirel ile TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk’u ziyaret ederek siyasi partileri kapatan 2533 sayılı kanunun sonuçlarını ortadan kaldıracak yeni bir kanunun çıkarılması için bize destek vermelerini istedik. Bütün başkanlar bu konuda destek vaadinde bulundular ve söz konusu kanunun çıkarılması sırasında bize gerçekten yardımcı oldular.

İnönü ve Ecevit’e yaptığımız ziyaretlerde eşitlik ilkesine uyduk. Eşitlik yalnız sayıda değil sırada da gözetildi. Ecevit ile beş kez, İnönü ile dört kez görüştük. Ecevit’e beşinci ziyaret, kendisine genel başkanlık önerimizi sunmak için yapıldı. (Ecevit, önce İstanbul komitesinin, ardından biz GYK üyelerinin, açılacak olan CHP’ye genel başkan olması yolundaki başvurularımızı geri çevirdi.) Her iki lider de CHP’nin açılmasına karşı çıkmadılar ancak solda birleşme konusunda İnönü ve Ecevit’in görüşleri hem bizim görüşlerimizden hem de birbirlerinden çok farklıydı. Her iki genel başkan da yeniden açılacak olan CHP’nin kendi partilerine katılmasında ısrarlı oldular. Bizim bu konudaki görüşümüz hiç değişmedi: Bize göre birleşmenin mutlaka CHP çatısı altında olması gerekiyordu.  

3821 SAYILI KANUNUN ÇIKARILMASI

Çıkması için uğraş verdiğimiz  kanun 9 Haziran 1992 tarihinde, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Cumhurbaşkanınca 1 Temmuz’da onaylanan 3521 sayılı kanun, 13 Temmuz 1992 günlü ve 21273 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. (16.10.1981 tarih ve 2533 sayılı Siyasi Partilerin Feshine Dair Kanun’un Yürürlükten Kaldırılmasına ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına ilişkin Kanun.) Bizim girişimlerimizle çıkarılan kanun, yalnız CHP’nin değil, 12 Eylül yönetimince kapatılmış olan partilerin tümünün açılmasına olanak veriyordu. Öncülüğü biz yapmıştık.

İL BAŞKANLARI TOPLANTISI

Partinin kapatılmış olduğu 16 Ekim 1981’de görevde olan il başkanlarımızla 9 Temmuz’da bir araya geldik. Toplantıda, 21 Mart 1992’den bu yana yaşananları ve bundan sonra yapmayı planladığımız çalışmaları anlatıp il başkanlarımızın bundan sonraki çalışmalara ilişkin görüşlerini aldık.

BÖLGE TOPLANTILARI

Anadolu ve Trakya’yı dolaşarak örgüte bilgi vermek, partili kadroların görüşlerini almak ve desteklerini istemek üzere yedi ilde bölge toplantıları düzenlemeye karar verdik. Toplantılara o bölgede yer alan illerin 1979’daki kurultay delegeleri, il başkanları, il yönetim kurulu üyeleri, ilçe başkanları, belediye başkanları, milletvekili ve senatörler, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeleri çağrılıyordu.

AÇILIŞ KURULTAYI

Çalışma programımızda belirlediğimiz bütün hedefler gerçekleştirilmiş, hukuki formaliteler tamamlanmış; sıra açılış kurultayının toplanmasına gelmişti. Açılış kurultayının 9 Eylül ’de toplanmasını kararlaştırmıştık. Kurultayın 9 Eylül’e rastlatılması önerisi İstanbul Belediye Başkanı Aytekin Kotil’den gelmişti. Her konuyu enine boyuna tartışan GYK’de bu öneri tartışılmaksızın kabul gördü. Bu tarihin öncelikle sembolik anlamı vardı. Ayrıca partinin yeniden açılış günü, kuruluş gününe rastlatıldığında, her iki yıldönümü aynı günde kutlanılabilecekti.

TARİHİ ÖNERGE

Açılış konuşmamın ardından, 67 il başkanının imzaladığı önergeyle “Cumhuriyet Halk Partisi’nin açılması ve aynı ad ve amblemle devam etmesi” hususu oya sunuldu. Önerge, üzerinde tartışma yapılmaksızın, alkışlar ve gözyaşları arasında oybirliği ile kabul edildi. CHP böylece -kapatılışından 10 yıl 10 ay 23 gün sonra- tarih sayfalarından çıkarılarak yeniden siyasal yaşamdaki yerini almış oldu.

11 yıl kapalı kalmış olan CHP, kapatılmadan önceki son GYK öncülüğünde aralıksız biçimde sürdürülen yoğun çabalarla ve yıllar içerisinde başka partilere dağılmış olan tabanının coşkulu, özverili desteğiyle, 9 Eylül 1992’de yeniden siyasal yaşamda yerini alıyordu. CHP’nin yeniden açılması, söz konusu hukuk ihlaline, işlenmiş olan tarihi ayıba karşı bir başkaldırı niteliğindeydi. Bu; altı aylık yoğun, meşakkatli ve özverili çalışmamızın sonucuydu. GYK üyeleri olarak üstlendiğimiz sorumluluğun gereğini yerine getirmiştik. İçimiz rahattı; mutluyduk, gururluyduk. 

SON SÖZ

CHP’nin yeniden açılma girişimi, her yönüyle başarıyla sonuçlanmış bir harekettir. GYK üyeleri olarak bu başarının onurunu hep birlikte paylaştığımızı bir kez daha belirtmek isterim. CHP’li kadroların, unutamadığım coşkulu desteklerini de saygıyla anıyorum.

2. Partinin bir 9 Eylül gününde açılışı sağlandı ancak kutlamalarla ilgili beklentimiz gerçekleşmedi. Çünkü partinin genel merkez yöneticileri, CHP’nin yeniden açılışını, 32 yıl boyunca, hiçbir yıldönümünde kutlamaya değer bulmadılar ve CHP’nin açılışına öncülük eden biz GYK üyelerini de hiçbir vesileyle hatırlamadılar ya da hatırlamak istemediler. Oysa unutulan yalnızca bizim emeklerimiz değil partinin tarihi idi. CHP’nin yeniden açılarak siyaset sahnesinde yerini alması gibi bir tarihi olay herhalde unutulacak bir şey değildi.

GYK üyesi arkadaşlarım adına, CHP’nin hem kuruluş ve hem de yeniden açılış yıldönümlerini gönülden kutluyor, aramızdan ayrılmış olan arkadaşlarımızı rahmetle anıyorum.

Yazarın Son Yazıları

Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Kemalizm karşıtlığının maskesi - Tunay Şendal

Türkiye, 10 Kasım’ın manevi ağırlığı altında, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına yönelik tartışmaların bir kez daha alevlendiği bir kırılma anına tanık olmuştur.

Devamını Oku
19.11.2025