O sözler ki unutulur...

O sözler ki unutulur...

09.02.2025 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

“Maalesef son zamanlarda siyasetin gölgesinin düştüğü şeklinde bir izlenim kamu vicdanını yaralamaktadır. Bu da demokratik hukuk devleti ilkesini zedelemektedir. Ülkemizde demokrasi bir seçim metoduna dönüştürülmektedir. Halbuki demokrasi sadece seçimlerden ibaret değildir. Aynı zamanda yargı ve yargıç bağımsızlığı demektir. Eğer bu çiğnenirse demokratik bir görüntü altında baskıcı bir düzen kurulmuş olur. HUKUK HERKESE LAZIMDIR. DEMOKRASİ HUKUKSUZ YAŞAYAMAZ. Şimdi vatanseverlik demokrasiye sahip çıkmaktır. Adalet, gün gelecek yargıyı siyasallaştıranlara da lazım olacaktır.”

Doğru söze ne denir? Alkışlar, alkışlar, alkışlar!

Bu sözler sanmayın ki muhalefet liderlerinden ya da iktidarın deyişiyle “vatan hainlerinden” gelmektedir. Hayır bu sözler Erdoğan’ın şahsına ait. Tam 27 yıl önce İstanbul belediye başkanıyken söylemiş. Bulup çıkaran ve paylaşan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’a, çok teşekkürler. Biz unutmuştuk, o hatırlattı.

SÖZ VAR-SÖZ VAR

“O sözler ki kalbimizin üstünde/ Dolu bir tabanca gibi/ Ölüp ölesiye taşırız/O sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan/ Uğrunda asılırız.”

Attilâ İlhan’ın bu dizeleri ne çok ne çok kullanıldı. Hele duruşmalarda. Anımsarım Server Tanilli de savunmasını bu sözlerle sonlandırmıştı.

Gelin görün söz var, söz var. O sözler ki verilir ama tutulmaz. O sözler ki anında unutulur. O sözler ki sabun köpüğüdür, uçar gider. O sözler ki birinin ağzında övgü, ötekinde hakaret sayılır. Kimi sözler, söyleyeni ölümünden sonra bile yücelti kimi de söyleyeni her daim küçültmekte!

Artık en baştaki sözleri nereye oturtacağınıza siz kendiniz karar verin.

KADIN SORUNU ERKEK SORUNUDUR

Yıllardır benim ağzımdan düşmeyen bir söz vardır. “Kadın sorunları, sadece kadınların değil, erkeklerin de sorunu olduğu gün, belki bir şeyler değişebilir” der dururum. Neyse ki bu konuda yalnız değilim.

“Yanınızdayız” Derneği 7 yıldır bu yolda emek veriyor. Eşitsizliğe yol açan ataerkillik ile mücadelede erkeklerle birlikte çalışan, erkeklerin toplumsal cinsiyet eşitliğini savunduğu, kadınlarla birlikte çalıştığı bir kuruluş. Dünyada az sayıda benzerleri var ancak Türkiye’de “pro-feminist” dediğimiz ilk ve tek dernek. (2018’de kurucu başkan Nur Ger ve 40 kanaat önderi erkek tarafından kurulduğunu anımsıyorum.) Bugünkü başkanı Selen Okay Akçalı.

Geçen hafta önemli bir konukları vardı. Gary Barker dünyadaki profeminist hareketin öncülerinden. Washington merkezli “Equimondo” (Erkeklikler ve Sosyal Adalet Merkezi’nin) başkanı. Bu alanda uluslararası stratejiler belirlemekte etkin bir isim.

İstanbul’da “Yanınızdayız” Derneği’yle yaptığı toplantıda G. Barker, geleneksel erkek algısının erkeklerin ruh sağlığını, meslek başarısını, aile ilişkilerini nasıl olumsuz etkilediğini, bunu dönüştürmek için izledikleri yolu anlattı. Dernek başkanı Akçalı’dan ise hayatın her alanına yayılan saha çalışmalarını; eğitim, sağlık, çalışma ortamı, ev emeğinde ortaklık vb. konularındaki projeleri, uygulamaları dinledim, etkilendim. (Ayrıntılara yerim yok, ilgilenenler internette bulabilir.)

TRUMP’IN KADIN KORKUSU

Erkeklerin bu konularda eğitilmeye çok ihtiyaçları var. Size neden Gary Barker’dan söz ediyorum? Çünkü bu toplantı çok önceden kararlaştırılmıştı ve Amerikan Konsolosluğu’nda gerçekleştirilecekti.

Ancak Trump seçimleri kazanıp başkan olunca aldığı birçok hayret ve dehşet verici karar arasına bir de şunu sıkıştırmış: Dünyanın dört bir yanına dağılmış ABD konsolosluk ve elçilikleri, hiçbir feminist, profeminist ya da LGBT insan, kurum, kuruluş, etkinlik ve toplantıya kapılarını açamaz!

Anlayacağınız sadece bizde değil, her yerde otoriter rejimlerin kadınlardan, daha doğrusu toplumsal eşitlikten ödü kopuyor! Anlaşılan eğitime oradan, en tepeden başlamak gerek!

Yazarın Son Yazıları

Aşkla ölüm arası

O kadar güzeldi ki tadı damağımda kalmıştı.

Devamını Oku
07.12.2025
Yok etmek/Yaratıcılık

Bir yanımda yaratıcılık, bir yanımda yok edicilik. İkisi de çekiştirip duruyor iki kolumdan.

Devamını Oku
04.12.2025
Tiyatro hazinemize yolculuk...

Duvardaki dev afişten fırlayıp kucaklaşacakmışız gibi bana bakan genç kadın, Suna Pekuysal.

Devamını Oku
30.11.2025
Hukuk bitti

Dünkü gazetemizde, “Korkma Biz Kadınız!” başlığını görmek çok hoşuma gitti.

Devamını Oku
27.11.2025
Çocuklar için...

Çocuklarımız için neler neler yapmayız ki...

Devamını Oku
23.11.2025
Grup Yorum’dan mektup var

Ülkemin hapishaneler coğrafyasından sık sık mektup gelir.

Devamını Oku
20.11.2025
BACH, Diyarbakır'da...

Neredeyse 30 yıldır Hakan Erdoğan Prodüksiyon “Bach İstanbul’da” başlığıyla klasik müzik konserleri düzenler.

Devamını Oku
16.11.2025
Oktay Ekinci kitabı

Oktay Ekinci... Bu isim Cumhuriyet okurlarının hiç ama hiç yabancısı değil.

Devamını Oku
13.11.2025
Paris’ten Diyarbakır’a

Paris ve sonbahar.

Devamını Oku
09.11.2025
Her daim muhalif

“Ve sonunda Joan Baez hastalığı yendi, sağlığına kavuştu!”

Devamını Oku
06.11.2025
Susmak onaylamaktır

“Hava kurşun gibi ağır/ Bağır bağır bağırıyorum/ Koşun. Kurşun eritmeye çağırıyorum...”

Devamını Oku
02.11.2025
Küllerden doğan ışık

Cumhuriyetin 102. yıldönümünü dün kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
Bodrum Cup: Kuşaktan kuşağa ileri!

Ege’nin ortasında bir sabah...

Devamını Oku
26.10.2025
Tiyatro sorgulamaktır

Daha 29. Uluslararası İstanbul Festivali başlamamıştı.

Devamını Oku
23.10.2025
Filler ve Karıncalar

Prag Tiyatro Festivali’nden ayağımın tozuyla dönüp tüm gördüklerimi sizinle paylaşmaya hazırlanıyordum ki sevgili arkadaşım Genco Erkal’ın sesi kulağımın dibinde bitiverdi: “Çekya’yı bırak önce Cihangir’e bak!”

Devamını Oku
19.10.2025
Prag’dan sevgiler

Sevgili okurlar Prag’dayım.

Devamını Oku
16.10.2025
Jandarmalı-jandarmasız günler

Sabah 6.30’da kapı tekmeleniyor. Jandarma içeri dalıyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Tiyatro ve siyaset

Bu yazının başlığı “Afife Jale Ödül Töreni’nin düşündürdükleri” olacaktı.

Devamını Oku
09.10.2025
Celladına âşık olmak...

Olmayan suçlar... Yazılmayan iddianameler... Yazılıp uygulanmayan kararlar... Ve hukuk ile guguk arasında yaşamaya devam çabası... Tamam yakınmayı bırakıp sadede geliyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Travmalarla yaşamak...

Nasıl yaşamak bu! Kâh gökyüzünde kanat çırpıyoruz kâh en dipsiz kuyuların derinliğinde kayboluyoruz.

Devamını Oku
02.10.2025
Yaşar Kemal’e adanan bayram

26 Eylül’de Ankara’da 93. Dil Bayramı’nı kutladık. Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa etkinliği Yaşar Kemal’e adanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Ellerinde Toprak

“Sömürü bir bütündür. Bütün insan değerlerinin sömürülmesiyle, doğa değerlerinin hoyratça sömürülmesi bir arada gidiyor. Türkiye toprakları yıkıma uğratılıyor, hopur ediliyor. Biz Türkiye üstünde mirasyedileriz. Yıkımımızdan Türkiye’nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor.”

Devamını Oku
25.09.2025
‘Üç Ayaklı Kedi’ İstanbul’da

İstanbul dolu dizgin.

Devamını Oku
21.09.2025
Nice yıllara Hrant Dink

15 Eylül, arkadaşımız, yoldaşımız, omuzdaşımız, ülkemin en aydın, en dürüst, en yararlı, en barışçı insanlarından Hrant Dink’in yaş günüydü.

Devamını Oku
18.09.2025
Düşme var düşüş var

Bundan önceki yazım şöyle bitiyordu: “Yeryüzü muhteşemdi. Türkiye’nin asla uygarlıktan, yaratıcılıktan, aydınlıktan ve gelecekten vazgeçmeyeceğine dair umutlarımız tazeleniyordu.”

Devamını Oku
07.09.2025
Büyülü aydınlık bir gece

Elbe Nehri’nin kıyısında görkemli mi görkemli o yapı bir mucize gibi yükseliyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Hapishane ve ödül: Vicdan ve haysiyet

Hafta içinde hapisteki iki çok değerli insanımıza yine uluslararası ödüller verildi.

Devamını Oku
31.08.2025
Paramparça ve umut

Bunalıyorsunuz, kahroluyorsunuz, her yerde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik diyorsunuz...

Devamını Oku
28.08.2025
Dünyanın sesleri İstanbul’daydı

Bu başlığı yazdım. İstanbul’da bir haftadır süren o muhteşem coşkuyu paylaşacağım diye düşünürken birden bir suçluluk duygusuna kapıldım.

Devamını Oku
24.08.2025
Edremit Kitap Fuarından...

Edremit Kitap Fuarı’ndayım...

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet suç işliyor!

Diyanet İşleri Başkanlığı suç işliyor.

Devamını Oku
17.08.2025
Tiyatro durakları...

Adaletten eğitime, sağlıktan beslenmeye, her şeyin sahtesine, zehirlisine mahkûm edildiğimiz, yalanlarla kuşatıldığımız şu günlerde kimi alanlarda hakikatle, sahici olanla karşılaşmak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
14.08.2025
Bodrum’un markasına dönüşen bale festivali

Son yıllarda adeta Bodrum’un kültür markasına dönüşen Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nden söz edeceğim.

Devamını Oku
10.08.2025
Algılamanın sınırsızlığı

20. ve 21. yüzyıl tiyatrosuna damgasını vuran dâhi Robert Wilson tedavi olmak istemeyerek New York Long Island’da kurmuş olduğu Watermill Eğitim ve Üretim Merkezi/okul/ müze/kültür merkezinde son ana dek çalışarak 31 Temmuz’da öldü.

Devamını Oku
07.08.2025
Türkiye’nin Aydınlık Yüzü / Belleğimizin Bekçisi: Metin Sözen

Metin Sözen: (24 Mayıs 1936, Harput, Elazığ-31 Temmuz 2025, İstanbul)...

Devamını Oku
03.08.2025
Herkes için sanat: Anadolu Sergileri

Yılın belki de en sıcak gününde deniz kıyılarını bırakıp Milas’ta kapalı bir mekânda bir sergi görmeye gideceğimi söyleseler pek inanmazdım.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir dokunuşa bin ah!

“Ayakucumda deniz, kaynayarak yanan bir zümrüt, sonra mavi, sonra menekşe, ne var ki üzerine tuzla buz edilmiş milyonlarca ayna parçaları yağmış, alev alev yanıyor, çakıyor, çakıntıdan göz alıyor.”

Devamını Oku
27.07.2025
Tüm iyilerin Altan ağabeyi

Altan Öymen aramızdan ayrılıp sonsuzluğa göçerken bile hepimize bir ders verdi...

Devamını Oku
24.07.2025
Bodrum’da doludizgin sanat

Ah bilmez değilim. Bu başlığı okur okumaz delirdiğimi sanacaksınız...

Devamını Oku
20.07.2025
Günler geçerken...

Pınar Kür... Edebiyatımızın cesur kadınlarından biri daha sonsuzluğa göçtü.

Devamını Oku
17.07.2025