Yarıyıl Karnesi: 2022’de öne çıkan diziler
Çok konuşulan yeni yapımlar ve geri dönen efsanelerle diziler açısından oldukça verimli bir yıl geçiriyoruz. İşte ekranları ve dijital ortamları renklendiren 10 dizi.
Severance: Psikedelik ofis ortamı ve son ana kadar gizemini koruyan tuhaf Lumon şirketiyle bu yılın en sıra dışı distopik öykülerinden biri Severance. Ben Stiller imzası taşıyan dizi, iş yaşamıyla özel yaşamı birbirinden -gerçek anlamda- ayrılmış bir grup ofis çalışanının yaşadıklarını etkileyici bir anlatıyla ve olağanüstü performanslarla birleştiriyor.
Better Caul Saul: Kimilerine göre Breaking Bad’i geçecek kadar iyi, kimilerine göre ise dizi tarihinin gelmiş geçmiş en iyi spin-off tasarısı... Yayınlandığı günden beri listelerin başında yer alan Better Caul Saul, Jimmy-Saul dönüşümünün tamamlandığı ve bütün soru işaretlerinin giderildiği sezon finaliyle bu yıl Albuquerque’e veda ediyor.
The Offer: Beyazperdenin en önemli klasiklerinden birinin mutfağına girmemizi sağlayan The Offer, yılın şimdiden öne çıkan yapımlarından oldu. Bir tarafta The Godfather’a karşı duran İtalyan mafyası, diğer yanda stüdyoların durmak bilmeyen engellemelerinin üzerine, bir de Al Pacino-Marlon Brando ikilisi de eklenince ekibin neler yaşadığını The Offer’la gün yüzüne çıkıyor.
After Life: After Life da bu yıl ekrana veda eden nefis hikâyelerden... Dizinin yaratıcısı dünyaca ünlü komedyen Ricky Gervais’in, eşini kaybettikten sonra yaşama tutunmaya çalışan Tony Johnson’ı canlandırdığı dizi, komedyenin tanınmış kişiliğiyle zıt, yaşamı, insanları, kararları, mutluluğu ve mutsuzluğu sorgulayan anlatısıyla güç kazanıyor.
The Bear: Başrolünde Jeremy Allen White’ın yer aldığı ve ünlü şef Carmen Berzatto’nun erkek kardeşinin intiharından sonra kendisine miras kalan restoranı devralmak için Chicago’ya dönmesini anlatan öykü, neredeyse tek mekânda geçiyor. Ve nefis kamera kullanımıyla bizi Berzatto’nun mutfağına ve iç dünyasına ortak ediyor.
Heartstopper: Yayınlandığı andan itibaren tepkileri üzerine çeken Heartstopper’ın başına gelenler bile, kuir öykülere daha fazla gereksinimimiz olduğunun kanıtı... Klişeleşmiş yetişkinliğe geçiş öykülerinden uzak, buram buram sevgi kokan bu dizi yılın en iyileri arasına girmeyi hak ediyor.
The Rehersal: Nathan For You serisiyle büyük beğeni toplayan Nathan Fielder’ın yeni dizisi The Rehersal, alışılmış mizah anlayışının tümüyle dışında bir seyir izliyor. İnsanların, hayatlarının en önemli anlarını prova etmelerini sağlamak için yaratılan bir simülasyon üzerinden kurguladığı öyküsüyle sıra dışı bir seyirlik sağlıyor.
Stranger Things: İkinci ve üçüncü sezonu -en azından benim için- büyük düş kırıklığı yaratan Stranger Things, yeni bölümleriyle bir kez daha kalbimizi kazanmayı başardı. Bu kez, Lovecraftian atmosferini ve tempolu kurgusunu üst düzeyde kullanan, karakterlerine ve katmanlarına daha fazla alan tanıyan bir sezon var karşımızda...
The Boys: Üçüncü sezonu yayınlanan çizgi roman uyarlaması The Boys, kan, şiddet ve bol ‘patlamalı’ öyküsü ve anti-kahraman yaklaşımıyla dizi tarihinin en ‘acayip’ yapımları arasına girdi bile... Homelander (Anthony Starr) ile oyuncu seçiminin önemi üzerine ders niteliği taşıyan The Boys, hala şans vermediyseniz çizgi roman uyarlamalarına bakış açınızı değiştirecek türden...
Gibi: Üç arkadaşın tuhaflıklar, talihsizliklerle dolu melankolik ve ‘sıkıcı’ yaşamları ne kadar ilgi çekici olabilir? Sosyal medyada replikleri milyonlarca kişiye ulaşacak kadar... Feyyaz Yiğit ve Aziz Kedi’nin yarattığı Gibi, hızla seyirci kazanmakla kalmadı, ikinci sezonuyla tam anlamıyla bir fenomene dönüştü...
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Edirne'de korkunç kaza