Ersun Yanal: O gün dayak yedik, Türk futbolunda sorgulanması gereken bir maçtı

Sezona Antalyaspor'da başlayan ancak Akdeniz ekibinden ayrıldıktan sonra herhangi bir takım çalıştırmayan Ersun Yanal, NTV Spor'da Kırılma Anı programına konuk oldu.

Kariyerinin ilk yıllarından, ilerleyen bölümüne dek önemli anları mercek altına alan Yanal, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Milli takımdan ayrılma nedenini aradan geçen yıllara rağmen hala tam olarak bilmediğini belirten Yanal, o dönemin Türkiye Futbol Federasyonu yetkililerinin bu duruma açıklık getirmeleri gerektiğini söyledi ve şunları ekledi:

"Milli takımdan ayrıldığımda sadece iki maçımız kalmıştı ve ikide iki yapmamız halinde grubu ikinci sırada tamamlayacaktık. Yunanistan Avrupa şampiyonu olmasına rağmen onlarla oynadığımız iki maçı da kazanabilirdik. Milli takımda geçirdiğim süreci milli takımın başındaki diğer teknik direktörlerle kıyasladığınızda en iyi karnelerden birinin bana ait olduğunu görürsünüz. Görevime neden son verildiğini hala bilmiyorum ve o dönemin yetkililerinin bir açıklama yapması gerektiğine inanıyorum. Görevden alınmamın ardından yaşadığımız İsviçre maçı rezilliği de ortada."

Trabzonspor'daki ikinci dönemini için konuşan Yanal, "Trabzonspor'da ikinci dönemde, İbrahim Hacıosmanoğlu başkandı. Ben Fenerbahçe'den ayrılmıştım. Vahid Halilodzic çalışmıştı benden önce. Bir transfer politikası izlenmiş ve transfer yapılmış. Şampiyonluğa oynayacak transferler yapılacak diye gittik. Aynı fikirde olsanız da şartlar koşullar hep aynı olmuyor. Trabzon, çok uzun süre şampiyon olamadı ve sabırsızca şampiyonluğu yakalamak için de zorlayıcı bir takım; iddialı ve yarışmacı bir takım Trabzonspor. Bu süreçte ilk yıl sonunda anlaşamadığımız konular oldu. Ben iş ve sağlık nedeniyle Amerika'ya gittim, döndüğümde bazı oyuncuların olmamasını savundum. Burada fikir birliğine varamadık ve oturduk, medeni bir şekilde ayrıldık. O takım, yarım kalmış oldu. Yarım sezonluk çalışmış oldum ikinci sezonda." dedi. 

"Fenerbahçe'den sonra Trabzonsporda çalışmak çok büyük bir iddiaydı" diyen deneyimli teknik direktör, "O dönemde çok ısrarla geldiler. Birçok oyuncunun da transferi son anda iptal oldu, hatta o oyuncuları rakip olacağımız takımlar aldı. Bunlardan bir tanesi Ozan, bir tanesi Tolgay. Onlarla masadan kalktık. Almak üzereydik, almıştık hatta. Genç ve iyi takım oluşturacaktık. Genç ve iyi takım oluşturamadığımız için yolları da ayırdık. Bazen iş kazası yapabiliyorsunuz. Bu da hem Trabzonspor hem de benim için sonuçlanmayan bir maceranın sonu oldu." şeklinde konuştu. 

Gençlerbirliği günlerinden de söz eden deneyimli teknik direktör, "Gençlerbirliği'nin başında olduğum 2002-2003 sezonunda şampiyonluğu kaybetmemize neden olan maç Altay maçıydı. 2-0 öndeyken sahada adeta dayak yedik ve maç 3-3 sona erdi. Bence Türk futbolunda sorgulanması gereken maçlardan bir tanesi. Sonrasında oyuncuların konsantrasyonunu yeniden saha içine yönlendirmek çok zordu. O sezon ligin en iyi futbol oynayan takımı bizdik ve o dönem VAR olsaydı şampiyon olabilirdik. Anadolu takımlarının hakkı yeniyor diyemem ama kamuoyunda bu yönde bir algı varken bunu görmezden gelmek de hiçbir zaman kolay değil." ifadelerini kullandı.