Oyuncaklarıyla birlikte ölüme giden 33 canı unutmadık!

20 Temmuz 2018 Cuma, 13:56
Oyuncaklarıyla birlikte ölüme giden 33 canı unutmadık!
Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde Kobani'ye çocuk parkı kurmak için getirdikleri oyuncaklarla toplanan 33 kişinin ölümüyle sonuçlanan IŞİD’in bombalı katliamının üzerinden 3 yıl geçti. 20 Temmuz 2015'de yaşanan katliam sonrası farklı kentlerde peş peşe patlamalar meydana gelirken; iki yıl içinde 3 soruşturma savcısı, bir kez de mahkeme heyeti değiştirildi. İlk günden itibaren davaya “gizlilik” ve “yayın yasağı” getirildi... Geçen 3 yılın ardından bir arpa boyu yol alınamadı. Katliamı anmak için İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere birçok ilde eş zamanlı etkinlikler yapılacak. Yurttaşlar 'SURUÇ katliamı'nı sosyal medyada paylaştıkları mesajlarla andı. İşte onlardan bazıları...
Oyuncaklarıyla birlikte ölüme giden 33 canı unutmadık!
Oyuncaklarıyla birlikte ölüme giden 33 canı unutmadık!
Oyuncaklarıyla birlikte ölüme giden 33 canı unutmadık!
Oyuncaklarıyla birlikte ölüme giden 33 canı unutmadık!
Oyuncaklarıyla birlikte ölüme giden 33 canı unutmadık!
Oyuncaklarıyla birlikte ölüme giden 33 canı unutmadık!
Oyuncaklarıyla birlikte ölüme giden 33 canı unutmadık!
Oyuncaklarıyla birlikte ölüme giden 33 canı unutmadık!
Oyuncaklarıyla birlikte ölüme giden 33 canı unutmadık!
Oyuncaklarıyla birlikte ölüme giden 33 canı unutmadık!
Oyuncaklarıyla birlikte ölüme giden 33 canı unutmadık!
Oyuncaklarıyla birlikte ölüme giden 33 canı unutmadık!
Oyuncaklarıyla birlikte ölüme giden 33 canı unutmadık!
Oyuncaklarıyla birlikte ölüme giden 33 canı unutmadık!
Oyuncaklarıyla birlikte ölüme giden 33 canı unutmadık!
Oyuncaklarıyla birlikte ölüme giden 33 canı unutmadık!
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu da şu mesajı paylaştı: Türkiye’nin karanlık döneminin başlangıcı olan Suruç Katliamı’yla bu ülkenin parlak geleceğinin taşıyıcısı 33 insanımızı hedef alındı. Dostluk, dayanışma ve kardeşlik taleplerini Suruç’a taşıyan gençler göz göre göre katliamcılarla baş başa bırakıldı. Ciddi bir istihbarat zaafiyetinin olduğu bu katliama karşı devletin ilgili birimleri hiçbir zaman sorumluluklarını tam olarak yerine getirmediler. IŞİD’in gerçekleştirdiği katliam ve saldırılara karşı tedbir almayanlar, sadece ve sadece oy hesabı yaptılar. Suruç Katliamı’ndan iki gün sonra Ceylanpınar’da iki polis memuruna yönelik vahşice işlenmiş cinayetin de esas sorumluları hiçbir zaman bulunmadı ve zanlı olarak yakalananlar daha sonra serbest bırakıldı. Fakat dönemin Ahmet Davutoğlu Hükümeti, Ceylanpınar cinayetlerini çözüm sürecinin bitişine gerekçe olarak sundu ve o tarihten itibaren Türkiye kanlı bir döneme sürüklendi. Yüzlerce yurttaşımızın hayatını kaybettiği, çözüm ve barış umudunun yerle bir edildiği bu dönemin sorumluları tarih önünde mutlaka hesap vermelidir. Türkiye’ye, gençlerimize, yurttaşlarımıza onmaz acılar yaşatan bu süreç ne yazık ki hala devam etmektedir. Bu karanlık dönemi aşmanın yolu, tıpkı Suruç’taki gençlerin yaptığı gibi her şart altında demokrasi, eşitlik, kardeşlik, adalet ve özgürlük için dayanışmayı sürdürmek, geliştirmektir. Bu vesileyle Suruç’ta kaybettiğimiz 33 canı saygıyla anıyor, fiziken ve ruhsal olarak bu katliamdan dolayı yara almış tüm yurttaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

En Çok Okunan Haberler